TAZMİNATLARIN BOL YAŞANDIĞI BİR ÜLKE OMAK

                 

    Bir ülkede egemen anlayış ve yandaşların sürekli "tazminatlar" kazanmasının hukuk anlamı vardır,

Bunu ancak hukuka inanalar anlayabilir. Ve  tazminatların bol olması da yine hukuk açısından önemli bir ders verir ama anlayanlara, herkese değil. Tazminatların bolluğu biraz anti demokratik bir koku yayar.

Özellikle iktidar gücünü kullananların bol tazminat kazanması bu gücünün baskısına da bağlanır.

Onun için iktidar gücünü kullananların her fırsatta tazminatlara baş vurması demokrasi açısından eleştirilere neden olabilir.

Hele her beğenilmeyen düşünce ve anlayışa karşı yanıt vermek yerine hemen  dava açmak bir çok soru ve kuşkuyu akla getirebilir de..

   Sayın S.Demirel uzun süre iktidar gücünü kullanmasına karşın kendisine hakaret edildiğine dair bir  veya iki tazminat davası açmıştır. Kaldı ki hakkına bir sürü söylemler yazılmıştır eleştiriler yapılmıştır ,tiyatrolar bir oynanmıştır ama bunlarda hakaret davası açmamıştır..

   Burada bir noktaya dikkat etmek gerekir. Eleştirilerde mutlaka bir karşı düşünüş ,söylem vardır. Hiç bir eleştiride övgü yer almaz. Onun için istenirse  her eleştiriye bir saldırı etiketi yapıştırılabilir. Nitekim bizde son yıllarda eleştirileri sürekli hakaret içinde değerlendiren bir anlayış vardır. Bunun da eleştiriye evet ama hakarete hayır diye açıklıyorlar. Oysa istenirse her eleştiride birazcık hakeretvari bir çizgi bulunabilir. Hitlerin bakanı bu konuda ilginç bir şey söylemiştir. Bana Hitleri öven on yazı getirin bunların arasından bin istediğime en ağır cezaya verdirebilirim. Demek ki eleştiri anlayışlara göre istenirse mutlaka içinden suç çıkarılabilir.

Örneğin  bir habere bakarsanız bir grup genç geçmişte 28 Milyar dolar nerede diye bir soruyu sordukları için suçlu bulunmuştur. Bu paranın üstüne günlerce toplumda konuşulmuş suçlamalar yapılmış ama bir grup genç bundan sorumlu tutulmuştur. Gençlerin böyle bir pankart açmasını dönemih ilgili bakanına hakaret kabul edilmiş ve bundan dolayı gençler  suçlanmıştı''(.Dava gençlerin hakaret suçundan suçlu bulunmasıyla  sonuçlanmıştır.)

          Emekli bir albay da bir TV programında şunları söylediği için suçlu sayılmıştır;  "İLK  İHA-SİHALARI" Türk havacılık ve uzay sanayii tarafından yapılmıştır.. Böyle dediği için birileri rahatsız olmuş ve KAMU OYUNUN YANILTMA ADINA hakkında dava açılmıştır..

  Oysa baktığınız zaman CUMHURİYETİN HEMEN SONRASINDA ÜLKEMİZDE BİR UÇAK FABRİKASI KURULMUŞTU.BU FABRİKADA YAPILAN UÇAKLARDAN  BİR KAÇ ÜLKEYE DE SATIŞ YAPILMIŞTIR. Altmışlı yıllara kadar bu uçağın  satıldığı bir ülkede kullanıldığını biliyoruz.

O zaman İHA'lar olsaydı yapılmayacak mıydı acaba?( dava açan bu gün bu iha'ları yapanlardır. Onlar kendilerinden önce yapılmasını kabul etmiyorlar. Oysa uçak yapan bir fabrikası bulunan ülkemizde  her türlü uçan araç ve gerecin yapılması doğal değil mi?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI