TEMENNİLER HEP AYNIYDI BU GÜNE DEK

 

Bu güne dek binlerce kez  "sahalarda görmek istemediğimiz olaylar.." söylemi kullanıldı. Görünmek istenmeyen olaylara söylemi de önlem değil bir temenni olarak kaldı. Temenniler ise önlem için yeterli  olmadı. Bundan sonra da olmayacağı bellidir.

   Çünkü önlem alması gereken kurumun önce demokratik bir kurum olup olmadığına bakılması  gerekir. Seçilmiş olması onun demokratik olduğunu gösterebilir mi?  Çünkü tüm anti demokratik liderlere baktığınız zaman hepsi de seçimle oy almıştır ama bu seçimin demokratik olup olmadığı tartışılabilir. Örneğin  Saddam  halkın  çoğunluğunun oyunu alıyordu. Kaddafi aynı şekilde hep en çok oyu alıyordu.12 Eylül paşası neredeyse tüm oyları alıyordu

    "Futbolda, bir daha sahalarda görmek istemediğimiz "olayların önüne geçebilmek ve önlem alabilmek için demokrasiye uygunluk var  mı yok mu  ortada, destek nasıl bir yanıt verilebilir?

Aynı dilekler geçen sene oynana AG-BJK maçından sonra söylenmişti. Futbolculara yapılan bir saldırıdan arkadaşını korumak isteyen bir futbolca, korumanın ödülü olarak kırmızı kartı görmüş ve federasyonu da bu kartı onaylamıştı. Günlerce süren tartışmalara karşın federasyon kararından dönmemişti. Tüm suçu arkadaşına korumak istemesiydi ,üstelik korumak isteyen futbolcu bizden değil bur yabancıydı. Bu olaydan sonra yıl sonunda ülkemizden ayrılıyordu ve giderken bu gün yaşananların  daha kötüsünün yaşanacağını da söylüyordu. Bu bir  tahmin değil bir mantığın gereği yapılıyordu. İşte o futbolcunun dediği  bu haftaki olayların bir yıl öncesinden bir görüntüsü oluyordu. İlgili kişiler yine aynı nakaratlarda olayları kınıyordu ama sonuç diyemiyordu..       

         İlgili kişi ve kurum, olayın nedeni olarak  hakemlere yönelik eleştirilerin yapılmasını gösteriyordu. Yani demek istiyordu ki hakemle yanlış da yapsa eleştirmeyin ,onlar bizim hakemlerimiz. Neredeyse yanlışlarını alkışlayın bile  diyecek. Ama asla hakemleri hedef gösteren sorumluların varlığından söz edemiyordu. Örneğin kulüp başkanlarının saha kenarında göreli olanlar

Parmak sallamaların hiç hesaba katmıyor. O parmak sallayanları tüm dünya görebiliyor ama ilgili kurum bir türlü göremiyor.

  Gerçi o saha kenarında parmak sallayarak hakemi hedef yapan  kişi, futbolculuğu zamanında bir  dinci işaretiyle ortaya çıkmıştı ama  o zamanları da bu hareketi görülmemişti. İzmir Marşını söyleyenler suçlu olabiliyordu ama dinci işaret yapan topçular es geçiliyordu. Bu son olayda o es geçilenden kişinin parmağı sallanırdı..

İlgili kişilerin buna değinmeleri olmuyordu. Çünkü  o parmağın sahibi kişi görevde olan bir antrenörün yerine atanmıştı yakın zamanda. Federasyonun bunu görme si elbette beklenemezdi..

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI