YİNE BİR "SOYKIRIM" ŞARKISI SÖYLEDİ BİDEN
Her 24 Nisanda yinelenen şarkıyı bu yıl da dinledik. Tarihte yaşanmış bir olayın günümüz emperyalist dünyasında siyasi malzeme olarak yinelenmesini izliyoruz bu günlerde her yıl. Bunu kullanarak siyasetine yön verme çabaları neredeyse 100 Yıldır aynen süregelmektedir. Bu siyasal gösteriye sığınıp her yıl aynı şeyleri söyleyenlere bir daha ağızlarını açamayacak şekilde bir cevap verilmelidir. Bunun nasıl olacağını siyaset değil bilim adamları kararlaştırabilir
Çünkü son yıllarda nereden cesaret aldıkları belli ama belli değilmiş gibi davranan başkaları da var. Örneğin komşumuz son 10 Yıldır Karadeniz ve İzmir'de bir soy kırım olduğu tezini işlemeğe koymak için çalışmaktadır. Onlar da kurtuluş savaşımız sırasında Rumlara soykırım yapıldığı tezini işlemeğe çalışıyor. Henüz dünyada buna destek veren yok ama gelecekte ne olacağını kimse bilemez..
Sanırım 60lı yıllılarda BM'lerde ,soykırım konusu görüşülürken. Dönemin Sovyet lideri (yanılmıyorsam Brejnev idi bu lider) şöyle bir konuşma yapmıştı BMLERDE: " Köşkü sırçadan olanların başkalarının enini taşlarken çok çok dikkatli olması gerekir. TC devleti yeni bir devlettir. Padişahların yaptıklarından sorumlu olamaz. Nasıl ki biz çarların yaptıklarından sorumlu değilsek Türkiye Cumhuriyeti devleti de sorumlu değildir.."Bu sözlerden sonra görüşmeler bitmiş ve bir-iki yıl hiç konu bile edilmemişti. Asala denilen terör örgütü bundan sonra ortaya çıkırılıyordu ve dünyanın unutmamasını sağlamak için çaba harcayacaktı..
Bu günkü hsiller bu olayı hatırlamaz. Ancak bundan sonra sergilenen görüntüyü de unutmamamız gerekir. Sovyet liderinin Türkiye'yi savunur görünmesi bir kısım insanları memnu etmiyordu. Komünistler biz savunuyor diyemeyen bir zihniyet o gün konuyla ilgili suspus olmuştu. Bu basında haber bile dilmedi. Çünkü komünizm övmek suçundan korkuyorladı. Sovyetler bizi savundu diyemediler maalesef,
Bırakın o kadar uzaklara gitmeyi. Doğu Perinçek yakın zamanda TC Devletini Avrupa mahkemelerinde savunmak zorunda kaldığında bile devletten gereken desteği göremedi sanki. Sağcı basın de kimi sesler ise 2sana mı kaldı bizi savunacak "şeklinde çıkıyordu. İşte bu mantık geçerli yapıldığı için her yıl bu günlerde karşımıza bir SOYKIRIM MASALINI çıkarıyorlar. Bu nasıl bir mantık biliyor musunuz? Bu ülkeye komünizm gerekirse onu da biz getiririz, mantığıdır bu. Böyle bir anlayıştan ne beklenebilir ki?
Biken suçlamaları arasında yine bir saçmalama yaptı bu yıl da. Örneğin İstanbul diyemedi bu yıl da.. Onun yerine ise CONSTANTİNOPLE diyordu. Bu Biden denilen kişi haritalara bakıp burası CONSTANTİNOPLE diye gösterebilir mi?
Dünya haritalarının hangisinde İstanbul yerine bu isim kullanılmaktadır acaba?
Biden ayrıca konuşmasında 24 Nisan 1915 DE İstanbul'da bazı Ermeni liderlerinin gözaltına alındığını ve şiddet uyguladığını söylemiş. Neden alınmış bu kişiler acaba?
Örneğin bunlar Osmanlının güçlendirilmesi için mi uğraşıyorlarmış? Yoksa çöküşünü hazırlamak için mi? Bir devlet kendini yok etmek isteyenlere karşı kendini korumayıp onlara baklava mı dağıtacaktı ?"