Ne demişti Atatürk:
EN BÜYÜK DÜŞMAN, DÜŞMANLARIN DÜŞMANI NE FALAN NE DE FİLAN MİLLETTİR;
BİLAKİS BU,ADETA DÜNYA ÇAPINDA BİR SALTANAT HALİNDE BÜTÜN DÜNYAYA HAKİM OLAN "KAPİTALİZİM AFETİ VE ONUN ÇOCUĞU OLAN "EMPERYALİZMDİR.. "
20 Temmuz 1920 tarihli Hakimiyeti Milliye gazetesindeki yazısında.
İşte o düşman UKRAYNA-RUSYA savaşını yıllar önce planlamış fırsatını bulunca da savaşı çıkartmıştı. Bu savaşın sonarına doğru gelindiğini görünce de yeni bir savaşı başlatma hazırlığına girişmiştir Projesinde Türk -Yunan tartışması vardır ve bunu da savaşa dönüştürme gayretine girmiştir. Bunun için gerekçeleri hazırlamak peşindedir. Çünkü gerekçesiz hiçbir savaş yoktur. Nasıl geçmişin büyük savaşları basit gerekçelerle başlatıldıysa şimdiki savaşların da bir gerekçesi el altında olmalıdır.
Kendi siyasi önderlerinin karşı çıkmasına rağmen Ukrayna savaşı başlatılmıştır. Bu savaşın başlaması için de Zelensky gibi bir şımarık çocuğun varlığı gerekiyordu. Bunun dile getireceği ağlamalar yakınmalar savaş için gerekliydi. Önceki ABD başkanı bu çocuğun ağlamasını durdurmuş ve savaştan kaçınmıştı. Ama yeni başkan, geçmişte bu Ukrayna savaşının projesinin hazırlanmasında bizzat yer aldığı için aceleci davranıyordu.. Rusya bizim çocuğumuzu dövecek gerekçesiyle bir savaşı başlatıyordu Biden denilen adam.
Bu ara ağlamasına -sızlamasına yanıt bulan şımarık çocuk savaşın bir an önce başlaması için sesini daha da yükseltiyordu. Birçok emperyal mecliste konuşmalar yaparak savaş davetiyesini dile getiriyordu. Böylece emperyalizmin gerekçeleri hazırlanmış oluyordu.
Emperyalizmin her zaman için gerekçe üretecek, hazırlayacak yaramaz çocukları vardır. Bunlar bir işaret üzerine istenilenleri hazırlamak için eğitilir. Zamanın uygun olması durumunda hemen devreye sokulurlar. Böylece emperyalizm saldırı için aradığı fırsatı bulur. BAK ÇOCUĞUMA SALDIRIYORLAR DİYEREK SAVAŞA BAŞLAR.
Hani sokakta oynayan çocuklardan arkası gülcü olanlar var ya, bunlar ötekiler göre daha çok efelenirler. Çünkü zorda kaldıkları zaman ağabeylerini veya kendini kurtaracak kimleri varsa onları çağırırlar. YETİŞ ABİ, YETİŞ BABA BUNLAR BENİ DÖVÜYOR yaygarasını koparırlar. Böylece ağabeyleri sayesinde kendilerini korumuş olurlar ve aynı zamanda öteki çocuklara da bir gözdağı vermiş olurlar
Bu gün kavga sınırına getirilen TÜRK-YUNAN ilişkilerinin arkasında şımarık çocuğun ağabeylerini davet etmek istemesi vardır. Şımarık çocuk kendi gücüne değil ağabeylerinin gücüne güvenerek horozlanmaktadır.
Şunu da çok iyi bilmektedir ki ne kadar çok efelenirse o kadar çok mağdurları oynayacaktır. Bir an önce ağabeylerinin kendisine sahip çıkmasını sağlamak için saldırganlığını da artırmak zorundadır. Çünkü biliyor ki kendisine sesiz kalmayacaktır Türkiye.
BİR BAŞKA GÖRÜNTÜ DE ÇIKIYOR ÖÜMÜZE.. Sözcükler keskinleştikçe emperyalizm sanki büyük memnuniyet duymaktadır. En azından ortalığın yumuşatılması için araya girenlerin olmadığını görüyoruz.. Durun siz ne yapıyorsunuz diye ortalıkta olması gerekenlerden ses çıkmıyor. Yoksa tüm anlaşmazlıklarda olduğu gibi iş çıkmaza girdikçe BARIŞ GÖRÜŞMELERİNE '!) Mİ HAZIRLIK YAPIYOR BÜYÜKLER?