Çok belirsiz ve tartışmalı geçen 14 Mayıs/ 28 Haziran 2023, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri sonrası sessizliğe bürünen, ortalıkta pek görünmeyen sayın Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine 7 ay kala, yine bir yerlerden aniden çıkageldi, yine yandaş medya haberlerinde sıkça yer verilmeye başlandı; yeniden gündemde tutuluyor-parlatılıyor-ütüleniyor yine!..
Genel Seçimler sonrası, 30 Temmuz 2023 günü Milâs İlçemiz - Akbelen halkının çevre tahribatına direnmesine destek vermeye geldiğinde ortaya çıkmıştı... Seçimde yaşananları unutamayıp, sonuçlarını hâlâ hazmedemeyen bazı vatandaşlar, CHP'yi bölen ve Kılıçdaroğlu'nun karşısına Cumhurbaşkanı adayı olan, sonra bazı suçlamalardan dolayı adaylıktan çekilen Muharrem İnce'ye şöyle tepki göstermişlerdi: "Seçimlerden sonra buraya da oynamaya mı geldin Muharrem!?" diye bağırmışlar, o da elindeki mikrofonu bırakarak hemen oradan uzaklaşmıştı, hatırladınız mı?
CHP'deki yaraları kaşımak, onları daha da derinleştirmek ve kangrene çevirebilmek için, yandaş medya o günlerde bu haberi ısıtıp ısıtıp halkın önüne sürmüştü... Ama bunların unutulmaya başlandığı şu günlerde Muharrem Bey yine ortaya çıktı; yaptığı basın toplantısında yine eski partisinin, kendisini 'Cumhurbaşkanı Adayı' yapıp, üyelerin milyonlarca lira yardım ettiği halde kazanamamıştı ama, sonra partisini bölerek Memleket Partisi'ni kurmuştu... 29 Ağustos 2023 günü CHP'lilere yine demediğini bırakmadı!.. İşte konuşmasından bazı bölümler:
---Dünyanın her yerinde 'tencere' iktidarları devirmiştir!.. Bu seçimde en zor olan şey seçim kaybetmekti, 'Ana Muhalefet Partisi' bunu da başardı!.. Bana çok iftira atılmıştı, ama en iyi Tayyipçinin kim olduğunu herhalde şimdi anlamışsınızdır!? ---Görüşmelerimizde 'yapmayın' dedim, 'bize bu kadar iftira atarsanız, FETÖ'cülerin kumpaslarına ortak olursunuz' dedim... 'Ali Babacan ile Davutoğlu'nu masadan atın, bunların oyu yok, gelin biz kardeş parti gibi görünelim' dedim...('Kardeş Parti Olalım' demiyor da, 'Görünelim' diyor!..) Ben ne Bakanlık istedim, ne de Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı istedim, 'size koşulsuz destek vereyim' dedim, ama hiç kabul görmedim!.. (Son toplantı sonrasını hatırlayınız, CHP'lileri adeta kapısından kovmuştu!..) ---Bu koşullarda ben partililerime nasıl CHP'ye oy verdireyim ki? Onlar benim gönüldaşım, onlar benim 'Marabalarım' değillerdi ki!? Peki şimdi ne oldu; Babacan ve Davutoğlu aynı masadakilere hakaret edip duruyorlar!.. ---Türkiye'ye demokrasi vadedenler (CHP'ye diyor), önce kendi partilerinde demokrasiyi kurmalıdırlar!.. Bu 'Tek Adam' rejiminden kurtulmanın yolu, önce partide demokrasiyi sağlamakla olur!.. Yoksa hukuk, yargı, ekonomi, yoksulluk da düzelmez!.. ---Gönlümüzde 81 İlimizin tamamında yerel seçime girmek var, ama o kadar yapımız olur mu, onu henüz bilmiyorum!? (Partisinin yüzde/kaç oyu var acaba !?) 'Demokrasi' adına bu güzel sözleri söyledikten sonra da, hiç ara vermeden ve hiç düşünmeden, Yerel Seçimde partisinin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Nazilli Belediye Başkanı 'ADAYI' olacak iki kişinin isimlerini söylüyordu!.. Bakınız, 'Aday Adayı' demiyor da, doğrudan 'Adayı' diyordu!.. Bir ön seçim yapmadan, doğrudan adayları siz kendiniz belirliyorsanız eğer, 'Sizin Demokrasiniz' de böyle mi oluyordu acaba? Hani yukarıda demokrasi adına atıp-tuttuklarınız nereye gitti şimdi!?
Bizler uzun zamandır; "CHP eski fabrika ayarlarına dönmeli, bütün adaylarını mutlaka üyelerle yapılan 'Ön Seçimlerle' belirlemeli" diye söyleyip-yazmaktan, dilimize ve parmaklarımıza nasırlar bağladı!.. Ancak, bunu demokratik ve bir hukuk devleti olduğunu söyledikleri bu ülkedeki irili-ufaklı tüm partiler de mutlaka uygulamalıdır!.. Hep dilinizden düşürmediğiniz, ama gerçekte hiç birinizin de pek uygulamadığı 'Demokrasi' ancak ve ancak böyle inşa edilebilir efendiler!.. Sakin KOŞAR...