İlk kez 1964 yılında düzenlenmeye başlanan "Antalya-Altın Portakal Film Festivali" tarihinde 60'ıncı kez, 07-14 Ekim 2023 tarihleri arasında yapılacaktı... Ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Kanun Hükmü" adlı belgeselin, 'Provokasyon Unsuru' taşıdığı savıyla festivalden çekildiklerini bildirmesi üzerine, Jüri Üyeleri de birer birer istifa ettiler, Antalya'nın CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de, bütün bu olanlara tepkisini göstererek, artık bu festivalin bir daha hiç yapılmayacağını kamuoyuna açıkladı, iyi mi !?
Tabii bu gelişmeler hem sanat ve hem de siyaset çevresinde büyük tepkilere sebep oldu!.. Jüri Başkanı olması beklenen sanatçı Demet Akbağ; "Kriz süreci iyi yönetilemedi, bu kargaşanın içinde adımın anılmasını istemiyorum!" diyerek istifa etti...
Yılmaz Güney için sosyal medyada yazdıklarından çok eleştiri alan İlyas Salman, bu konuda şöyle yazdı: "Son 20 yılda yaşadığımız hiçbir dayatma yaşam tarzımızı, Altın Portakal Film Festivali'nin iptaline giden süreç kadar tehdit etmemiş, bir istibdat rejiminde yaşadığımızı hiç bu kadar haykırmamıştı!.." derken, hemen her konuda yazan bayan sanatçı Berna Laçin ise; "Koskoca festival iptal oldu!.. Hepimize yuh beeeee!.." diye yazmış...
Yani, bunca yıllık sinema ve TV sanatçısısın, bunca reklâm filmlerinde oynadın, sosyaldemokrat bir düşünceye sahip olduğun herkesçe biliniyor, bu önemli konuda bütün yazabildiğin bu 'Yuhh' ve 'Beeeeee' sözcükleri mi olacaktı!? Ben de bu sözcükleriniz için sizi kınıyorum hanımefendi!.. Bu konuyu anlatacak başka sözcükler bulamadınız mı!? Tam bir çocuk ve mahalle ağzı, artık siz bir daha yazmayın bari hanım kardeşim!..
Korkusuz Gazetesi yazarı sayın Memduh Bayraktaroğlu ise, aynı konuda bakın neler yazıyordu: "...Önce, 'Belgesel elemelere kabul edilmemiştir' açıklamasını yapan yarasa kafalar... Kamuoyu ve gerçek sanatçı baskısı karşısında geri adım attılar, ancak; 'Ördek Mustafalar' kurbanlarını seçmişlerdi, yeniden çığlık çığlığa feryat figan bağırdılar!.. Bu defa da Muhalefetin bir 'Ördek Mustafa'sı, yani CHP'li Belediye Başkanı sahne aldı, ev sahibi olarak 60'ıncı Altın portakal Film Festivali yönetimini görevden aldı!. O karanlık darbe yönetimleri bile bu kadarını yapmamıştı" diye yazmış...
Elin ülkelerindeki Film Festivalleri yüzyıllardır devam ediyor, sanatçılar dışında kimse işlerine karışamıyor ve çok güzel işler yaparak seslerini bütün dünyaya duyuruyorlar!.. Bizde ise bugüne kadar 'Siyasiler' hatta eski darbeciler bile bu işlere hiç karışmamışlar, peş peşe iyi filmler yapılıp, ödüllerini de almışlardı!.. Demek ki, sayın Memduh Bayraktaroğlu'nun 'Ördek Mustafaları' işin içine girince bu güzelim festivalin de cılkı çıkmış oldu, olan da yeni sanatçılarımıza olacak, sebep oldukları eserleriyle övünsünler bari... Peki, sırada yine cılkını çıkaracağınız hangi festivaller kaldı, bunu da şimdiden not ediniz bari... Festival ve eğlenceler bizim neyimize yahu, balkonlara oturup da ağlamak, sürekli yaslar etmek, içimiz karararak o günahları işleyip, Cehennemi hiç aklımızdan çıkarmamak varken!..
Bu ülkenin nereye doğru gittiğini bugün konuşmayalım bari de, size bizim deli Orhan Veli'nin "Hayat Böyle Zaten" adlı şiiriyle veda edelim:
""Bu evin bir köpeği vardı/ Kıvır kıvırdı, adı 'Çinçon' du, öldü/ Bir de kedisi vardı; 'Maviş'/ Kayboldu.../ Evin kızı gelin oldu/ Küçük Bey sınıfı geçti/ Daha böyle acı, tatlı/ Neler oldu bir yıl içinde/ Oldu ya/ Olanların hepsi böyle/ Hayat böyle zaten!.." Sakin KOŞAR...