"MÜJDE, ÇALIŞAN EMEKLİLER DE 5.000 TL ALACAKLAR (MIŞ) !?"

 

 "MÜJDE, ÇALIŞAN EMEKLİLER DE 5.000 TL ALACAKLAR (MIŞ) !?"

Bu müjdeyi Temmuz ayı zamları sırasında dile getirmişler, bütün emekliler de (ben dallama dahil) pek sevinmiş, Kurban Bayramı sonrasında ilk defa et-balık alıp, aylar sonra yanında iki kadeh de sallayıp, eski güzel günleri 'yâd edeceğimizi' düşünerek çok sevinmiştik!.. Ancak, bu bir defaya mahsus olan '5.000 TL ' verileceği zaman biz emeklileri tam ortadan ikiye ayırıp; "Ancaaakkk, bu para sadece çalışmayan emeklilere verilecek haa!.." demeleri yok mu, muhtaç olduğumuz içün çalışan biz emeklileri taa ciğerimizden yaralamıştı, hatırladınız mı!?

Şimdi duyduğumuza göre, iktidardaki AKP'li Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclisi Üyeleri, Çiftçiler ve Muhtarların da bu parayı alamadıkları için, partilileri sürekli rahatsız ettikleri, büyük bir adaletsizlik yaptıkları, Anayasaya aykırı hareket ettikleri ve bu durumun Yerel Seçimlerde iktidar partisi AKP'ye çok zarar vereceğini söyledikleri için, parti yöneticilerinin ikna edildiği ve bu paranın tüm emeklilere öyle ödeneceği kararı alındığını söylüyorlar!..

Bu para verilse bile, emeklilerin büyük çoğunluğunun kalplerinin fena kırıldığını, bunun tamirinin çok güç olacağını, artık kırdıkları kalplerimizin mimar-mühendisleri olamayacaklarını herkesin bilmesi gerekir!.. Baştan çok büyük hata ve ayrım yapıldı, Anayasal suç işlendi, esas ihtiyaç sahibi emekliler eli koynunda bakakaldı!.. Hiç biri asla düşünmedi ki; "Eğer bir emekli çalışıyorsa eğer, verdiğiniz maaşla geçinemediği için çalışıyor!.." Siz bunu bile hiç aklınıza getirmeden emeklileri böldünüz ve küstürdünüz!.. Şimdi bu parayı verseniz bile, inanın ki hiçbir emeklinin içine sinmeyecek, bu ayrımı asla unutmayacaklar!,,

Hukuk devletinde, demokratik ve Anayasa hükümleri ile yönetilen bütün ülkelerde, bir 'Hak' ya vardır, ya da yoktur!.. Bir hak ve yetki verilince, istisnasız bütün vatandaşlara o hak verilir!.. Biri yer, biri bakarsa; biri alır, biri yutkunursa, o ülkede haktan, adaletten, hukuktan bahsedilemez!.. 'Emekliye 5.000 TL ikramiye' konusunda AKP iktidarı maalesef sınıfta kaldı, sonradan bu hakkın verilmesi bu ıstırabı dindirmeye yetmez!.. Bu hata tam da 'Cumhuriyet'in 100. Yılında' işleniyorsa, bunun sonuçları da o derece vahim olacaktır, göreceksiniz!..

Aslına bakarsanız, bu konuda Muhalefet Partileri de toptan sınıfta kaldılar!..  Keşke sayın Can Atalay kadar, sayın Barış Pehlivan kadar, Anayasa'nın 5. Maddesi Direnişi gibi, bu konuda da Meclis'te direnselerdi, ama olmadı!.. Tam unutulmaya yüz tutmuşken, yine mağdur olan AKP'lilerin sızlanmaları sonucu bu para veriliyor, bizim de bir türlü içimize sinmiyor!..

Evet... Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü... Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün "Başöğretmenliği Kabul Ettiği Gün!.." Yine bir sürü mesaj, bir sürü kutlama, birçok temenni, birçok öneri ile bu önemli günü yine bitirdik!.. Ama şu "Atanamayan 100 Bin Öğretmen" meselesi ne oldu, yine atanabildiler mi? Son yılların en büyük ayıbı olan "Ücretli Öğretmen" saçmalığı son buldu mu? Ya da, okullara hiçbir sebep yokken atanan 'İmamlar' meselesi halledildi mi? Yine bu '24 Kasım' günü de havanda su dövüp, yine bu önemli günü geçiştirdik, hiçbir problemi de çözemedik değil mi? Bizler boşuna mı "Eğitim Şart!" diye çırpınıp duruyoruz!.. Kim ve ne zaman çözecek bu geleceğimizi ilgilendiren önemli konuyu!? Ama enseyi karartmayın, umutsuzluğa da kapılmayın, gelecek güzel günler ya yarın, ya da yarından da yakın!..

Bugün de size Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Korktuğum Şey' şiiriyle veda edelim:  

"Gün çekildi pencerelerden/Aynalar baştan başa tenha/ Ses gelmez oldu bahçelerden/ Gök kubbe döndü siyaha!..// Sular keildi çeşmelerden/ Nerden dolacak bu tas, nerden/ Nergislerin açtığı yerden/ Ey kuş uçurtmayan ejderha!..// Ne yârdan geçilir, ne serden/ Korkuyorum bu gecelerden/ Bel bağladığım tepelerden/ Gün doğmayabilir bir daha!.."  ....Sakin KOŞAR....

YAZARIN DİĞER YAZILARI