'TEBDİL-İ KIYAFET' İLE DENETİM !?

 

                    'TEBDİL-İ KIYAFET' İLE DENETİM !?

Ekim ayı ortalarında önümüze bir haber düştü, haber şöyleydi: "Bir gurup AKP milletvekili tebdil-i kıyafetlerle pazara inip, fiyat denetimleri yapıp, vatandaşın nabzını tuttu..." şeklindeydi...

Bu haber üzerine hemen aklıma Osmalı Padişahlarından Fatih Sultan Mehmet ile IV. Murat geldiler... Fatih, İstanbul'u fethederek Osmanlı'nın 'İmparatorluk' olmasını sağlamıştı... Onun zamanında halk refah, huzur ve güven içindeydi ama, Padişah zaman zaman tebdil-i kıyafetle halk içine çıkar, esnafları dolaşır, devletten yeni beklentilerini anlamaya çalışırdı... Onun zamanında esnaflar öyle güven içindeydiler ki; ezan okunduğunda camiye namaza giden esnaflar, dükkânlarını hep açık bırakır gider, hiçbir olumsuzlukla karşılaşmazlardı!..

Ama Padişah IV. Murat ise, ülkeyi çok sert kurallarla yönetip, kendisi bir numaralı içki ve tütün müptelâsı iken, bunları ülkede yasaklamış; o da zaman zaman tebdil-i kıyafetle sokaklara çıkıp, bu yasağı delip de yakalananların binlercesinin kellesini vurdurmuştu...

Tebdil-i Kıyafet demek; "Kıyafet değiştirmek; tanınmamak için, güncel giysilerden başka çeşitli giyinmek" demektir...

Şimdi durduk yerde, üstelik de iktidar partisinin milletvekilleri, oy ve yetki aldıkları halkın içine, ne diye tebdil-i kıyafetle çıkma zorunluluğu hissederler ki!? Bunun iki sebebi olabilir: 1-Vatandaş ve esnaf, ortam hakkındaki düşüncelerini çekinmeden söyleyebilsinler... 2-Herkesin şikâyet ettiği işsizlik, yokluk ve pahalılığın sebebi olarak iktidar partisini gördüklerinden, kendilerine gelebilecek tepkilerden çekindikleri için... Bunun başka sebebi olabilir mi?

Gezdikleri yerlerde gördükleri ve işittikleri olumsuzlukları, halkın gerçekten bir çıkmaz içinde olduğunu gördüklerini de açıkça belirtmişler... İyi de, bunlar hiç gazete okuyup, TV seyredip, radyo dinlemiyor ve hiç işsizlerin ve sendikaların tepkilerini görmüyorlar mı!?  Kendileri veya yakınları pazara çıkıp, marketlerden alışveriş etmiyorlar mı? Bir ay önceki fiyatların bile zamlardan ötürü füze gibi yükselmiş olduğunu hiç anlayamıyorlar mı!? Ya da araçlarına hiç benzin-mazot-gaz almıyorlar, paralı yol ve köprülerden geçmiyorlar mı? Bunların okuyan veya evlenen çocukları yok mu? Her şeyin ateş pahası olduğunu anlamak için, illâ tebdil-i kıyafetle mi dolaşmaları gerekiyor!?

Her hafta Salı ve Çarşamba günleri tüm partilerin haftalık Parti Grup Toplantıları yapılıyor, Meclis'e verilen yasa teklifleri ve soru önergeleri tartışılıyor!.. Bu milletvekilerimiz, kendi Meclis'lerindeki bu konuşma ve tartışmaları da mı dirlemiyorlar yoksa!? Bunlar nerede yaşıyorlar Allah aşkına!?

Sizleri bilemem, ama ben şu tebdil-i kıyafetle dolaşıp da, yaptıkları bu açıklamalarını hiç samimi ve etik bulmuyorum!.. Artık ülkede bıçak kemiğe dayanmışken, özellikle emekliler ve asgari ücretliler bu maaşlarıyla evlerinin yolunu bulamazken, çıkıp da böyle açıklamalar yapılması, sadece ciddiyetten uzak bir şovdur!..

Bakınız, iktidar partisinin bir kurucusu ve en üst yönetimlerde görev yapmış birisi olan sayın Bülent Arınç yeni bir açıklama yaptı... Ülkenin gidişinin iyi olmadığını, çaresiz vatandaşın iktidar partisinden uzaklaşıp, Anamuhalefet Partisi CHP'ye yöneldiğini, oylarının sürekli arttığını, bu gidişle daha da artacağını söyledi!.. Net ve gerçekçi söylem budur işte!.. Sadece o değil; öteki  eski yönetici ve kurucular sayın Erdoğan Bayraktar, sayın Emin Şirin gibi AKP'liler de aynı görüşteler...

Yapılacak olan ise ciddiyetten uzak siyasi şovlar değil, çaresiz halkın derdine çare olacak tedbirleri hemen, ivedilikte almak ve hızla uygulamaktır!.. Aksi halde, seçimde oy sandığının gazabına uğrayacaklarıdır!..                  Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI