"ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI" EŞİĞİNDE MİYİZ !?
Biliyorsunuz, sanki '01 Nisan Şakası' gibi, durduk yerde azmış olan İsrail; Suriye-Şam'daki İran Elçilik Binasına bir füze saldırısı düzenledi, orada bulunan iki İranlı üst düzey görevlisi iki Generali ve 5 de Elçilik Görevlisi olmak üzere 7 vatandaşını öldürmüştü!.. Bu olaydan birkaç gün sonra da İran; İsrailli bir iş adamına ait yüzlerce konteynır yüklü bir gemiye askerî helikopterlerle çıkartma yapıp, gemiye el koyarak İran'a götürmüştü...
Bu olaylar üzerine yine abi-kardeş olan ülkelerden güya diplomatik, ama içinde 'tehdit' kokan açıklamalar peş peşe geldi: En önce ABD Başkanı şaşkın Joe Biden dedi ki; "İsrail bir saldırıya uğrarsa, biz onları korumak için her türlü çabayı göstereceğiz, umarım İran böyle bir saldı yapmaz!?" dedi, hemen savaş gemilerini İsrail deniz sularına doğru yola çıkardı...
Eee, ABD'den böyle bir açıklama gelir de, Rusya lideri Putin durur muydu? Hemen o da bir açıklama yaptı; "İran'a yapılacak bir saldırı karşısında, Rusya olarak biz hemen onların yanında olacağız!.." dedi... Çin Lideri 'Şi Cinping' Uzak Doğu'dan sesini yükseltti ve İran'ın hep yanında olacaklarını bildirdi... Bu açıklamalar üzerine ortalığın karışacağını nihayet anlayan ve bizim hâlâ bu kuruluşun ne işe yaradığını düşünüp durduğumuz bu aslan 'Birleşmiş Milletler (BM)' de, üyelerini 'Acil' çağrısıyla toplantıya davet etti, tarafları 'sakin olmaya' çağırdı... Bu arada -lâf aramızda- bir varil petrol fiyatı da 78 Dolardan 93 Dolara fırlayıverdi, iyi mi !?
Uluslararası sermayenin (özellikle de silâh fabrikatörlerinin) gazına gelerek, durduk yerde ve 'bir tokatlık güçleriyle' İsrail'e füze saldırısı düzenleyen "Hamas Örgütü" 7 ay önce bu ateşin fitilini ateşledi!.. Zaten bahaneye bakan İsrail de, bunların son kalan topraklarını işgal etmek için bir fırsat yakaladı, Gazze'ye 7 aydır ölüm yağdırmaya devam ediyor!.. Peki bu aslan 'BM Teşkilâtı' bu sürede neyi başardı!? Saldırıları mı durdurabildi, Netanyahu katiline mi söz geçirebildi, yoksa bu kuruluşun aslanları olan 'ABD-Rus-Çin-İngiltere-Almanya-Fransa' gibi ülkelerle mazlumların ölümlerini, hastalıklarını ve açlıklarını mı durdurabildi!? Ya şu bizim aslan ve Petro-Dolar Milyarderi Müslüman ülkeleri ne halt edebildiler!?
Bizdeki seçimler öncesinde iktidar partisi ve liderleri her gün İsrail'i suçluyor, demediklerini bırakmıyor, bu uğurda mitingler düzenliyor, attıkları zaman mangalda kül bırakmıyorlardı!.. YRP lideri Fatih Erbakan tam bu sırada 'Cumhur İttifakından' ayrıldı, bu iktidarı iki yüzlü olmakla suçlayıp, savaş başladığından beri İsrail'e yüzlerce gemi göndererek ticareti hiç kesmediklerini, bu sattıkları mallar arasında savaşta kullanılan 'Çelik, Dikenli-Jiletli Teller, Barut, Çimento' da bulunduğunu her yerde anlattılar, iktidarı hırpaladılar!.. Yerel Seçim'den büyük bir yenilgiyle çıkan iktidarı epeyce güç ve güven kaybına uğrattılar!..
Seçim sonrası Gazeteci Merdan Yanardağ çıkıp; "Bu İsrail'le ilk ticaret antlaşmasını, 1997 yılında Fatih Erbakan'ın merhum babası, Başbakan Necmettin Erbakan ve Yardımcısı Tansu Çiller imzalamışlardı" deyip, belgelerini kamuoyuna sunmaz mı!? Bu sefer millet de; "Al birini, vur ötekine, bunların hangisine güvenelim artık?" demeye başladılar...
13 Nisan 2024 Cumartesi gecesi, beklendiği gibi İran'dan İsrail'e hava saldırıları başladı!.. 200 civarında 'Balistik Füzelerle' saldırı yapan İran, sabaha karşı saldırıyı durdurdu!.. İsrail; "Füzelerin % 99'unu vurduk, bir kız çocuğumuz yaralandı, bir askeri tesisimiz de hafif hasar aldı, başka bir zayiatımız yok!" açıklamasını yaptılar... Balistik Füze; "Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal başlık taşıyan, güdümlü, uzun menzilli bomba" demektir!..
Dünya, bu açıklamaları hiç inandırıcı bulmadı, çünkü yıllardır bu yalanlara karşı artık bağışıklık kazanmış durumdalar!.. Ancak, bu sıcak gelişmelerin yayılması, liderlerin bu durumlar karşısındaki tavırları, önümüzdeki dünya barışı veya kavgasının seyrini değiştirecektir!.. Bekleyip görmekten başka elimizden bir şey de gelmiyor, ama bütün gönülden isteğimiz ise, tabii ki hep 'Barıştan Yana' olacaktır!.. Siz bu konuda yorum yapan Hakan Ural'ı boş verin de; bizim iktidardan da bu konuda hâlâ ses-seda yok!.. Dünyamız, çevremiz, çocuklarımız ve güvenli geleceğimiz tamamen buna bağlı çünkü!.. Sakin KOŞAR...