Evet, hayatımıza "27 Şubat 2024 Salı Günü" kara bir leke olarak damgasını vurdu!.. Ülkemizin çeşitli şehirlerinde tam 8 kadın, evli-boşanma arifesinde-boşanmış kocaları tarafından öldürüldü: İstanbul Pendik'te Sevilay Karlı (35), 5 ay önce boşandığı kocası Ümit Karlı tarafından bıçakla öldürüldü!.. Sakarya Akyazı'da Hatun Aslan (29), boşanma aşamasında olduğu kocası tarafından silahla vurularak katledildi... İstanbul Çekmeköy'de Emine Ülkü Araz, kocası tarafından öldürüldü... İzmir'de Özlem Çankaya (43), ayrı yaşadığı erkek arkadaşı tarafından vuruldu... Bursa'da Tuğba Ateşçi (41), bir yıl önce boşandığı eski kocası Murat Demir tarafından tabancayla katledildi... Adıyaman Samsat'ta Kasım A. isimli şahıs; karısını, aynı gün bacanağını ve yeğenini öldürdü... Erzurum'da cezaevinden firar eden Şafak Saydam, kızı Elif Saydam'ı katletti... Denizli'de Afgan Mohammed Esmail Habibi, yine Afgan Nasım Gol Karımı isimli kadını öldürdü...
Görüyorsunuz işte öldüren eli kanlı katiller de, ölen kadınlar da hep tanıdık, hep birbirinin eşi, sevdiği veya eski eşi!.. Bu ne şiddet, bu ne tahammülsüzlük, bu ne acımasızlıktır ki, bunca tanıdık insan, bu kadar sınırlı zamanda savaşlarda bile zor ölüyor!.. Ne hallere geldi bu ülke dostlar!? "Buralar Teksas'a döndü be kardeşim" desek, eski Teksas'ta bile bazı kurallar vardı; asla kadınlara ve çocuklara silah çekilmez, el bile kaldırılmazdı!.. Ölümler erkek-erkeğe olur, en hızlı silah çeken erkek yaşardı!..
Bu bizim erkek milletine bir haller oldu zaar!? Zati çoğu kadın kısmı -yaratılış olarak- güç ve kuvvet yönünden erkeklere göre zayıf ve savunmasızdır, o savunmasızları silahla vurmak da ne oluyor!? Bunca yaşlara gelmişsiniz, bunca okullarda okumuşsunuz, bir-iki yıl askerliğinizi yapmış, bir iş sahibi olmuş ve evlenmişsiniz!.. Bir zaman sonra sevgi-saygı bitebilir, birbirinizden hoşlanmıyor olabilirsiniz ve medeni insanlar gibi gider mahkemeye boşanırsınız, herkes de kendi yoluna gider değil mi? Ama yookkk!.. Bizim "Erkek Egemen" ülkemizde öyle olmuyor: Kadının adı yok!.. Kadının hiç bir hakkı yok!.. Çok afedersiniz; 'Kadın Bir Maldır' gözüyle bakılıyor, hâlâ bazı dinci ailelerde mirastan bile mahrum bırakılıyor!.. "Medeni Kanun" çıkarılıp da, yürürlüğe gireli yıllar oldu, ama bizim erkek milleti hâlâ o yasanın ayartına bir türlü varamadı, yeter ama yahu!..
Bu haber bütün TV ve gazetelere bomba gibi düşünce baktım; yine bizim 'Kanun Yapan' siyasilerimizden, bu konuları derinlemesine araştırması gereken koca koca Üniversitelerimizden ve hatta Bakanlarımızdan yeterli tepkileri ve yorumları yine duyamadık!.. Yahu sizler, bütün kadınların bu şekilde ölmesini gördükten sonra mı bu işe müdahale edeceksiniz kardeşim!? Ortada insanların hayatı söz konusu iken, bize ne sizin seçiminizden, bize ne sizin enflasyon-pahalılık-işsizlik-sürekli gelen zamlardan kardeşim!.. Can güvenliğinin ve aile huzurunun kalmadığı bir yerde kim yaşamak ister ki!?
Anneleri böyle katledilmiş, babaları hapislere düşmüş kaç öksüz çocuğumuz var, sayısını bilen var mı!? Bu çocuklar aile yakınları yanına verilse de, 'Devlet Korumasına' alınsa da, ileride bunların sağlıklı-eğitimli-topluma yararlı birer 'Birey' olacaklarının garantisi var mı!? Bu çok önemli konuya ilgisizliğimiz yüzünden toplumumuz git gide uçuruma doğru yuvarlanıyor, geleceğimiz tehlikeye giriyor, yöneticilerimiz bunun farkındalar mı acaba!? Sizleri bilemem, ama ben emekli bir 'Eğitimci' olarak geleceğimizi hiç de iyi görmüyor, inanın ki artık uykularımızdan bile sıçrayarak uyanmaya başladık, haberiniz var mı!?
Her şeye rağmen vakit geçmiş değildir!.. İktidarıyla-Muhalefetiyle, ülkesini ve insanlarını seven herkesi göreve davet ediyoruz; el ele vererek, bilim insanlarımızı ve uzmanları devreye sokarak bu işin çaresine bakılabilir!? Yeter ki iyi niyetle hareket edip, sırf geleceğimizi ve çocuklarımızı düşünerek bu sorun halledilebilir? Ama hemen, ama hep beraber ve yeter ki bundan hiçbir siyasi rant beklemeden çalışalım!.. Sakin KOŞAR...