Bugünkü yazımıza bir fıkra ile başlayalım, böyle bir yazıya iyi gider:
---Bir röportaj için akıl hastanesine giden genç ve güzel bir bayan gazeteci, Hastane Başhekimi ile odaları dolaşıyorlar, Bay Başhekim de hastaların özelliklerini anlatıyormuş. Genişçe bir oda önüne geldiklerinde, kendilerine öfkeyle ve çok ters bakan iri-yarı bir kadına rastlarlar. Kadından biraz da çekinen bayan gazeteci, merakla Başhekime sorar: "Şu bize dik dik bakan kadın çok tehlikeli bir hasta olmalı, bize bakışından belli?" deyince, Başhekim de onu destekler; "Evet, oldukça tehlikelidir!" der. Bayan gazeteci bu sefer de; "Peki ama, onu niye bir koğuşa kapatmıyorsunuz öyleyse?" deyince, Başhekim boynunu büküp; "Onu kapayamam, çünkü o hasta değil, kendisi benim 20 yıllık nikâhlı karım olur!.." der.
Öncelikle size, bu özel ve güzel ülkemizin aziz insanlarının bir-iki gün içinde sebep oldukları birkaç haberi yazmak istiyorum:
---İstanbul polisi, uzun zamandır peşinde olduğu 'Sahte Kanser İlâcı' satıcılarını suçüstü yakaladı, ilâç kutularına 'Barkot' bile yapıştıran becerikli sahtekârlar, polislere bile parmak ısırttı!.. Çok merak ediyorum, bu tür insanlar 'Vicdansız' olarak mı doğuyorlar acaba?
---Konya ve İlçelerindeki köpek katliamları nedeniyle Belediye Başkanlarına tepki gösteren adam, bir yıl hapisle cezalandırıldı, iyi mi !? Peki, bu vatandaş kalkıp da bu Başkanlara; "Afferim lan size, iyi ki köpek katliamı yaptınız, bravo !.." filân deseydi, kendisine en az şu meşhur 'Emekli Bayram İkramiyesi' kadar ödül verilecek miydi acaba?
---İzmir Tepecik Hastanesi'nde çocuk doktorunu döven ve ona bıçak çeken suçlu vatandaşa 'Tahrik İndirimi' yapıldı!.. Dava gerekçesinde aynen; ".Doktor kapısını kapatarak, sesini yükselterek tahrik etmiştir" denildi, ya bu da iyi mi? Elinde bıçağı olan saldırgana kapısını kapatmasa, acaba orada daha neler olurdu? İyi ki bu ülkede adalet (!) var, çok şükür (!..)
---Manisa'da Türk mühendislerin gayretleriyle 'Topraksız Tarım' yapılarak, ilk kez 'üzüm hasadı' yapıldı. Yahu, şu ülke topraklarının yarısı 'Yanlış Tarım Politikaları' yüzünden bomboş kalırken, siz neyi ispat ederek 'Topraksız Tarım' ile uğraşıyorsunuz ki? Burada toprak darlığı mı var!? Burası Japonya mı kardeşim? Boş kalan bunca devasa Anadolu topraklarında bu tarımı yapsaydınız, bu ürünler daha sağlıklı ve daha ucuz olmaz mıydı, ha!?
---Zehir Tacirlerine baskın yapan Polislerimiz, bir seferde tam '952 Kişiyi' birden gözaltına almışlar!.. Tabii, bunu rakam olarak söylemesi kolay da, bu sayı büyük bir köy nüfusu kadar bir sayıdır!.. Yahu, bu ülke insanlarının yarısı uyuşturucu satıp, yarısı da kullanmaya mı başladı, ne!? Bırakın şu sokak satıcılarını artık da, bunların esas 'Patronları' nerede, siz onları bize getirsenize gari!..
---Diyarbakır'daki arazi kavgasında, amca M.K. adlı şahıs, iki yeğenini öldürüp, üçünü de yaralamış!.. Zati akraba dediğin, baba yarısı olan amca dediğin de böyle olmaz mı yahu? Öldürmeyi başaramazsan, yaralarsın!.. Tanrım, sen bize biraz akıl-fikir ver bari, bizler hepten tozutmaya mı başladık gari !?
---Kırşehir'de Bayram Erdoğdu (31), köylüsü Hamdi Aydoğan (30)' ı, eşeğinin ipiyle boğarak öldürmüş; mahkemede de, bu kişiyi öldürmesini 'Köpeğinin' talimat verdiğini söylemiş, iyi mi? Kimse bu numarasını yememiş olacak ki, kendisine 'Müebbet Hapis' cezası verilmiş.
Arapça bir sözcük olan Aşure demek; "Buğday, nohut, fasulye taneleriyle, çeşitli kuru yemişlerin ve nar-üzüm-kayısı kurusu gibi meyvelerin karıştırılıp, şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı yiyecek" demektir. İçinde sadece ben dallama yokumdur yani. Bugünkü yazı da aynen bu geleneksel Aşure yemeğimize döndü, hepinize gani gani afiyet olsun efendim!.. Sakin KOŞAR.