BAKIŞ AÇILARI
Varlık ve olaylara bakış açıları vardır. Bakışın bilgisi ise bu açılara göre farklı olabilmektedir. Örneğin (İKİ ARTI İKİ DÖRTTÜR RAKAM OLARAK) ) ama nitelikleri farklı olan iki şey dört etmez hep ikidir. Yani iki elma ve iki armut dört değil, ikişerdirler. Yani iki elma ve iki armut kaç tane meyve eder dersek o zaman dört diyebiliriz. Ayrı ayrı düşünürsek iki elma iki, iki armut da ikidir.
Doğal olaylara bakışı bilimsel açıdan oldursa herkes aynı bilgiye ulaşır. Ama başka açılar da eklenirse yanına herkesin aynı bilgiye ulaşması mümkün değildir. Örneğin kimi insanlar vardır yağmuru, deprem, rüzgar gibi doğal olayları dinsel açıdan görür ve açıklar. Kimileri ise olayları nedensel ilişkileri içinde görür. Örneğin yağmurun yağabilmesi için gerekli doğal oluşumlar olmadan yağmur yağmaz diye düşünenler olduğu gibi bu doğa olaylarını dinsel açıdan görüp açıklamaya çalışanlar da olabilir. Depremleri tanrının bir uyarısı veya cezalandırması olarak görenler için deprem tanrı istediği için meydana gelir. Aynı şekilde yağmur da tanrının istediği için yağdırılır.
Oysa bilimsel açıdan bakılırsa bu GÖRÜŞLERİN HEPSİ YANLIŞTIR. Çünkü bilim doğanın yasaları olduğunu ve bu yasaların kurallara göre işlediğini gösteriyor. Tüm doğal olaylar bu yasalara göre ortaya çıkar. Onları açıklayabilmek için de bu yasaların ne olduğunu bilebilmek gerekir. Tanrı istediği zaman bu yasaları değiştirmeğe kalkarsa o zaman doğanın düzeninden nasıl söz edilecektir?
Doğal olayların açıklanmasında farklı bakış açıları değil bilimsel bakış geçerlidir. Yani bilimin gösterdikleri, öngörüleri verir doğru bilgiyi. Ancak sosyal olaylara bakışta başka etkenler de rol oynayabilir. Örneğin son günlerin gündemini oluşturan fiyat artışları konusunda iktidar ve muhalefetin bakışları farklı olmuştur. İktidar adına söyleyenler fiyat artışlarını kimi büyük şirketler yaptığını fiyatların bu yüzden değiştiğini söylüyor. Muhalefet ise bu artışın iktidar politikalarına bağlı olarak ortaya çıktığını söylüyor.
İktidar ve karşıtların bakış açıları farklı olduğu için ortak bir noktada buluşulamıyor. Böyle olunca da birbirini suçlama ortaya çıkıyor. BU BAKIŞ AÇILARININ OLUŞMASINDA İSE ÇEŞİTLİ ETKENLER ROL OYNUYOR, Psikolojik etkenler, kültürel etkenler, ekonomik, siyasal etkenler gibi.. Bu etkenleri herkes aynı şekilde kabul etmediği için de kavgalar oluyor. Siyasetin farklı bakış açılarını kullanması ayrılıkların çok olmasını getiriyor. Çünkü siyaset yandaş diye bir grup yaratmıştır ve bunlar kendi siyasetlerinin doğruluğunu kabul eder Sen-ben doğru isek yanlış olan kim/Sen ben en doğruyu biliyor ve savunuyorsak yanlışlar nereden geliyor?
Ortada böyle bir görüntü var işte toplumlarda..