BALTACI MEHMET PAŞA VE YARATTIĞI SONUÇLAR !?

 

     

Osmanlıda Padişah III. Ahmet dönemi. Rusya ile savaşan İsveç Kralı XII Demirbaş Şarl, ordusunu bırakıp kaçarak, Osmanlılara sığınmıştı. Rus Çarı 'Deli Petro' hemen bu adamın kendisine teslim edilmesini Osmanlılardan istedi, yoksa bunun bir Osmanlı - Rus Savaşı'na sebep olacağını bildirdi. Tabii, bizim Osmanlıda, kendilerine sığınanları düşmana teslim etme geleneği olmadığı için, bu teklifi hemen reddetti, Ruslara savaş ilân etti, iyi mi!?

Bunun üzerine zati burnundan soluyan Rus Çarı Deli Petro, hemen Osmanlılar üzerine yürüdü!.. III. Ahmet, hazırlanan Osmanlı ordusu başına 'Baltacı Mehmet Paşa'yı getirip, 200 Bin kişilik orduyla Ruslara karşı gönderdi. İki ordu 1710 yılında Karadeniz'in Kuzeyindeki 'Prut' yakınlarında karşılaştı. Osmanlı Donanması da denizden oraya gitti. Kırım Kuvvetlerinin de yardımıyla, Osmanlı ordusu Rusları  sıkıştırdı, gerileyen Rus Ordusu, 'Prut Bataklığı'na sıkıştı, kaçacak yerleri kalmamıştı!.. Çar I. Petro hemen Moskova'ya bir mektup yazarak, içinde bulundukları vahim vaziyeti anlattı, Rus Ordusunun tümden yok olabileceğini yazdı.

Deli Petro'nun genç ve güzel eşi Çariçe I. Katherina, mektubu alınca hemen bazı çareler düşünmeye başladı. Kendilerine yakın bazı devlet adamlarını alarak Prut'a gitti. Bütün subay eşlerinden topladığı üç araba dolusu ziynet eşyasıyla, Baltacı Mehmet Paşa'nın çadırına vardı. Baş başa sabaha kadar barış maddeleri üzerinde anlaştılar. Ertesi günü de Rus komutanlarla bir araya gelip, bu anlaşmayı imzaladılar!.. Ancak, tüm ordusunu ve kendi canın kurtaran Deli Petro, ülkesine dönünce, bu anlaşma metinlerinin hiç birine uymadı!.. Bunun üzerine suçlanan Baltacı Mehmet Paşa görevden alınıp, sürgüne gönderildi!..

Bazı tarihçilere göre Baltacı'nın, yorgun Yeniçeri askerlerinin isyan çıkaracağından korktuğu için bu anlaşmayı imzaladığını söylerken; bazı tarihçiler de, Çariçe güzel I. Katherina'nın buralara hiç uğramadığını söylüyorlardı!.. Hatta, birkaç yıl önce Rus Lider Putin Antalya'ya geldiğinde, bizim gazeteciler bu olayı sormuş, Putin de; "Bırakın Allah aşkına şu deliyi yahu, başka dünya gerçeklerini sorunuz!" diyerek gitmişti.

Ama bugün gelen haberler şöyleydi: "Ukrayna ile savaş halinde olan Putin, Rus Çarı I. Deli Petro'nun 350. Yaş gününü kutlayıp, konuşmalarında İsveç'i tehdit ederek, kendisini de Deli Petro'ya benzetti" şeklindeydi.

Evet. Rus Çarı Deli Petro çok agresif, çok hareketli, çok saldırgan bir liderdi!.. Ama, denildiği gibi 'Deli' değil, çok yenilikçi biriydi!.. Daha 18 yaşındayken Hollanda'ya gidip, çağın yeni gelişmelerini, gemiciliği, yeni teknolojilerini öğrenip, bunları Rusya'da hayata geçirerek, Rusya'nın ilerlemesine büyük katkı sağlamıştı!.. Çok içki içer, her akşam eğlence düzenler, etrafına danışarak devlet kararları alır ve hemen uygulardı!.. Kadınlara da aşırı düşkündü!.. Bir gece yine içkiliyken, 60 yaşına gelmiş, ama hiç evlenmediğini övünerek anlatan bir büyük çiftlik sahibi kadına sinirlenip, herkesin gözü önünde kanepeye yatırıp, onu orada tecavüz etmişti!.. Eşi Çariçe I. Katherina'yı ise, bir Papazın elinden kaçıran Rus Teğmenin elinden zorla alıp, evlenmişti!.. Bunlar da bir tarihçinin yazdıkları; ister inanalım, ister inanmayalım, ama kitaplaşmış bilgiler bunlar!..

Şu bizim Baltacı Mehmet Paşa'nın yediği naneyi görüyor musunuz? Rus ordusunu Prut Bataklığında imha etmiş olsaydı, o tarihten sonra bizler onlarca defa Rusya ile savaşır mıydık? Dünya 'NATO ve Demirperde Ülkeleri' diye iki kutba bölünür müydü? Ukrayna'da bütün şehirler yıkılır, her gün 100-200 askeri öldürülür müydü? Günümüzün 'Hitleri' Putin gibi biri çıkıp, herkese posta koyabilir miydi? İşte bütün bunların sebebi, eline fırsat geçen liyakatsiz, yetersiz ve yeteneksiz, ama güzel kadınlara dayanamayan 'Baltacı Mehmet Paşa' yüzünden başımıza geldi!.. Umarım, belki de aşağıda bunların diyetini fazlasıyla ödüyordur, kim bilir?   Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI