BENCE, "YILIN HABERİ VE HABERCİSİ" İŞTE BUDUR !..
Ülke olarak 'tozutmaya' ramak kaldığı şu günlerde, aman siz bari aklınıza mukayyet olunuz benim değerli okuyucularım!.. Bugün yazımıza iki fıkrayla başlayayım:
---Eskiden 'Tımarhane' denilen bir akıl hastanesi bahçesine, kendini çok akıllı zanneden bir vatandaşımız hınzırca yaklaşıp, iç duvarda oturup, diğer delileri seyreden bir akıl hastasına; "Heyy hemşerim, siz burada kaç kişisiniz bakayım?" diye sormuş. İçerideki deli, kendisine bir cigara verirse, bu soruya cevap vereceğini söyler. Adam cigarayı yakıp, deliye uzatır, gülerek; "Söyle bakalım, içeride kaç kişisiniz?" diye sorar. Deli, cigara zıkkımından birkaç nefes çekip şöyle der; "Bizim içeridekilerinin sayısı belli de, şimdi sen söyle bakalım, siz dışarıda kaç kişisiniz bakayım!?" diye sorar. Akıllı geçinen adamın birden keyfi kaçar, mars olmuş bir suratla hemen oradan uzaklaşır.
---Yine bir gün, akıl hastanesi kapılarını açarak, tam 450 akıl hastası kaçıp, şehre dağılırlar!.. Bekçiler telâşla koşup Başhekime haber verirler, ne yapacaklarını sorarlar? Hiç panik yapmayan Başhekim, bekçilerin birinden düdük isteyip; "Şimdi sizler arkama geçip belimden tutacaksınız, caddelerde 'Trencilik' oynayacağız!.. Ben her düdük çalışımda, siz de hemen 'çuf - çuf' diye bağıracaksınız!" demiş. Dediklerini yaparak tüm şehir sokaklarını gezmişler, akşama hastaneye dönmüşler!.. Ancak, kaçan deli 450 iken, akşam hastaneye dönenlerin sayısı ise '1.600' kişiymiş.
Şimdi esas mevzumuza gelelim: 25 Aralık 2021 Cumartesi günü 'Korkusuz Gazetesi' birinci sayfasında bir haber çıktı. Haberi de Gökhan Balcı adlı gazeteci geçinen biladerimiz yapmış ve başlığı şöyleydi: "Arda Turan, evinde tanesi 67 TL olan siyah tuvalet kâğıdı kullanıyor!.." Haberin devamında da, ünlü futbolcu Arda Turan ve eşinin 'Siyah' rengi çok sevdikleri için bunu kullandıklarını yazıyordu!..
Halbuki, bizim bildiğimiz ve ele avuca sığmayan Arda Turan, en çok 'Yeşil' rengi severdi!.. Neden? E canım, sayısını unuttuğumuz bunca takıma transfer olurken, hep 'Dolar' üzerinden pazarlık yaptığını, Doların da yeşil olduğunu bilmeyen mi var!? Şimdi bu muhabir biladerimiz tutturmuş; "Arda ve eşi en çok siyahı seviyor!" diye. Ben buna itiraz ediyorum arkadaş!..
Ancak, bu biladerimizin hakkını da yemek istemeyiz!.. Bütün gazeteci dernek ve sendikalarını göreve çağırıyorum; lütfen bu haberi 'Yılın Haberi' ve bu kardeşimizi de 'Yılın Gazetecisi' seçiniz!.. Bu hale getirilmiş böyle bir ülkede, bunları okuyup da bilgilendiğini zanneden bunca insanımız varken, o ödülleri bu tip arkadaşlara vermezseniz, vallahi iki dünyada da iki elim yakalarınızda olacaktır, bilesiniz!..
Ulan gazeteci geçinen biladerim!.. Ulan bu mesleğin cılkını çıkaran bu tip kardeşlerim; sizler böyle bir ülkede haber yapacak başka bir konu bulamadınız mı, haa !? Ulan enflasyon, pahalılık, işsizlik tavan yapmış; sokaklarda kadın cinayetlerinden geçilmiyor, gerçek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları parasızlıktan marketlerin, eczanelerin, Pazar esnafının yanından bile geçemezken; Bulgaristan, Azerbaycan, Gürcistan ve İran'dan otobüsler dolusu insan bizim alamadıklarımızı bagajlarına-bavullarına doldurup giderken, kendi insanımız elektrik ve doğalgaz düğmelerini kapatıp, bu Kara Kış günlerinde evlerinin içinde tir tir titrerlerken, biz vatan kaçkını Suriyelileri kuzular gibi bakarken, sizler bu saçmalıkları mı bize 'Haber' diye yutturuyorsunuz bakayım!? Bana ne el-âlemin kıçını sildiği siyah renkli tuvalet kâğıdından yahu!? Siz bana gidin de, Hazinenin arka kapısından satılan '128+7 Milyar Doların' nereye gittiğini arayıp da bulun!.. İşte gazetecilik budur!..
Fıkrada ne diyordu hastanenin iç tarafındaki 'Zekâ Engelli' zannedilen vatandaşımız; "Biz içeridekilerin sayısı belli de, siz dışarıda kaç kişisiniz, bana onu söyle!" diyordu değil mi? Bugün size şiir filân yok, hadi bana eyvallah artık!.. Sakin KOŞAR.