BİR 'AMAZON KADINI' : MİNE SÖĞÜT !..

BİR 'AMAZON KADINI' : MİNE SÖĞÜT !..

Şu pandemi dönemi günleri durgunluğunda her şey, değerli sanatçı sayın 'Ceyda Düvenci'nin bir gün çıkıp; "Güzel kızım büyüdü, 'regl' oldu, hepimizi mutlu etti!" şeklinde yayımladığı kendi sosyal medya hesabından bir iletisiyle başladı...

Hemen bazı ilkel kafalı embesiller, bu çok doğal ve masumca aile sevincine karşı mesaj bombardımanı başlattılar; "Vay sen misin bunları yazan!? Ahlâksız kadın, 9 yaşındaki kız çocuğu 'regl' mi olurmuş!? Hem böyle birşey olsa, bunlar ortalık yerde nasıl konuşulurmuş!? Kızın hemen koca istiyor mu, kaç koca istiyor, bunları da yaz bari!?" diye, bir annenin doğal ve masumca sevincini kursağında bıraktılar!..

'Regl Olma' nedir, niye bu kadar büyütülüp de, bir 'Ahlâk Sorunu' haline getirilir ki? Hepimiz anne-babayız, hepimizin kız-erkek çocukları var!.. Kız çocukları çevre veya irsiyete göre 9 ile 14 yaşları arasında 'Regl' olurlar, bu kanlı akıntı bir sağlık işareti olup, kız çocuğunun hamile ve anne olabileceğinin en belirli göstergesidir!.. Bu olaydan çağdaş, bilgili ve bilinçli olan her anne-baba tabii ki mutlu olurlar! Ne var buna bu kadar tepki gösterip de, ortalığı yıkacak!?

Aynı konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Gazetesi kadın yazarlarından sayın Mine Söğüt, 22 Ocak 2021 tarihli "Uykusuzluk" adlı köşesinde; "Sizin Regl Konusundaki Toleransınız Nereye Kadar?" başlıklı çok bilgece ve anlamlı yazısında aynen şöyle diyordu: "... Kadın da bir insandır. Kadının saçları vardır. Kadının, onda sevişme arzusu uyandıran hormonları vardır. Kadının bedeninde, sevişme sırasında en yüksek zevke ulaşmasına vesile olan noktalar vardır. Kadının istekleri ve tercihleri vardır. Kadınla erkek, aynı türün farklı biyolojik donanımlara sahip iki canlısıdır... İkisinin de hormonları vardır ve ikisinin de üremek için -şimdilik-- birbirine ihtiyacı vardır. Kadın bir 'arzu nesnesi' değildir! Erkek de bir 'arzu öznesi' değildir! Arzu, ikisinin de ortak bileşenidir!..

...O yüzden, bu konularda ne zaman size 'Sus!' deniliyorsa, aksine avaz avaz bağırmanız gerekir! Topluma gerçek ayıbın ne olduğunu, ancak Bin yıllardır üzerlerine yüklenmiş o ağırlığı atıp, silkinebilen kadınlar öğretebilir" diyor, bunları da bir 'kadın' yazıyordu!..

Bizim gibi 'Ataerkil ve Erkek Egemen' toplumlarda, özellikle kadın ve kızlarımızı ilgilendiren böylesi en doğal, en sağlıklı ve en işe yarar bilgiler hep 'Yasak-Ayıp!' , hep 'Sus!' kapsamındadır... Halbuki çağdaş ve eğitimli toplumlarda bunlar hiç sorun bile yapılmaz, her iki cinsin sağlığı nasıl sağlanıyorsa, öyle davranılır ve eğitilirler!.. Bizde 'Oğlan' çocuklarının sünnet olması büyük tören ve eğlencelerle kutlanıp, sünnet sonrası bu çocuklara övünerek 'Erkek Oldu' denmesi gelenek halindeyken; sıra 'Kız' çocuklarımıza gelince her şey ayıp, her konu yasak kapsamına alınmıştır!.. İşte bunları yıkma girişiminde bulunan Ceyda Düvenci ve Mine Söğüt adlı bu cesur kadınlarımızı yürekten kutluyorum!.. Bazıları boş teneke gibi internet tepesinden sürekli ötseler de, sakın yılmayınız, aynen devam ediniz; yanınızda bilim ve çağdaş akıldan yana olan bizler varız !..

Sayın Mine Söğüt hanımın yazılarını epeydir zevkle okuyor, onu merakla takip ediyorum!.. Her konuda akılcı, bilgili, çağdaş görüşlerini korkusuzca, bizde kadınlara konulan gizli yasakları darmadağın ederek, cesurca yazılarını yazıyor!.. Yemin olsun kendisiyle hiç karşılaşmadım, çevresini ve arkadaşlarını tanımıyorum, hısım-akrabalığımız, kan bağımız filân da asla yoktur!.. Benim hayranlığım, doğru bildiği her şeyi korkusuzca yazmasınadır!.. İşte bunun için ben kendisini bir "Amazon Kadını" gibi görüyorum!..

Kendisi nerelidir, bilmiyorum? Amazon Kadınları için bugüne kadar hep iki yerde yaşadıkları iddia edilir durur: 1- Karadeniz kıyıları, 2- Çanakkale kıyıları... Ben de Muğla kadınlarımızın her şeye hâkim olmasından dolayı, Muğla'da arıcılığın çok gelişmiş ve Amazon Kadınları'nın da tıpkı arı kovanındaki yaşantıları gibi olması yüzünden, bu efsane kadınların bizim Muğla deniz kıyılarında yaşadıklarını iddia ediyorum!.. Biliyorsunuz; 'Arı Beyi' dişidir, biz erkekler bu gerçeği bile bile ona 'Bey' demişiz!.. Bal yapanlar dişi arılardır, sadece 'oğul vermede' erkek arıları kullanırlar, sonra da hepsini öldürüp, kovanın ağzından dışarı atarlar!.. Buyrun da, siz benim iddialarımın aksini söyleyin bakalım!..            Sakin KOŞAR...       

YAZARIN DİĞER YAZILARI