BİR ZAMANLAR TÜRKİYE !?


Yaşayan her insan kendi yaşına ve konumuna göre, hep kendi dönemini anlatır ya? Benimle akranlarımın ilk göreve başladığı, gerçek yaşama adım attığımız yıllar, o meşhur "1970'li Yıllar" idi... Yani, bundan tam 'yarım asır' önce, anarşi ve terörün ayyuka çıktığı, askerî muhtıraların hükümetleri devirdiği, kısa ömürlü, iki-üç-dört partili 'Koalisyon Hükümetlerinin' peş peşe kurulup-yıkıldığı, o meşhur '68 Kuşağı' insanlarının etkili olduğu, ülkenin bir koca karpuz gibi "Sağcı ve Solcu" diye tam ortasından bölündüğü bir dönemdi...

Öyle yıllar yaşamaya başlamıştık ki, anarşi-terör-suikastlar sonucu, bir günde 15-20 insanımızın öldürüldüğü; okulların, mahalle ve köylerdeki kahvelerin, düğünlerin, cenaze törenlerinin bile sağcı-solcu diye ayrıldığı, sendikaların birbirlerini boğazladığı yıllardı...

Ancak, o yıllarda bile bazı güzellikleri hâlâ yaşıyorduk: İşte o dönemde birçok genç siyasetçi, sanatçı, yazar ve şairler yetiştiler: Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, İsmail Cem, Deniz Baykal, Altan Öymen, Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Hasan Pulur, Nehar Tüblek, Tekin Aral, Cem Karaca, Sezen Aksu, Berkant, Selda Bağcan, Edip Akbayram, Yılmaz Güney, Zeki Alasya-Metin Akpınar, Kemal Sunal, Müjdat Gezen, Şener Şen... gibi isimler, bunlardan bazılarıdır...

O yıllarda bugünkü kadar işsizlik ve geçim sıkıntıları yoktu... Örneğin ben; 600 TL aylık maaşımla, 1.300 TL'ye mal olan çalgılı nişan masrafımı, 4 aylık maaş tasarrufumla ödemiş, kimseye muhtaç olmamıştım!.. Bir de şimdiyi düşünün; bir gramı 1.780 TL olmuş altınları alarak, o çalgılı nişanı '14 aylık' maaş tasarrufunuzla bile ödemeniz mümkün mü? Zati aldığınız maaş, sizin aylık gıda masraflarına bile yetmiyor, bir de eviniz kira ise eğer; 'sizi Allah kurtarsın artık 'demekten başka elimizden bir şey gelmiyor!..

Biz o yıllarda sık sık dışarıda yemek yer, tatillere ve İzmir Fuarın'a gider, deniz kenarına çadır kurar, taksitle ev ile araba bile alırdık!.. Hadi şimdi bir tatile gidin de göreyim sizi!.. Hele hele bir araba ile ev alınız da, alnınızdan öpeyim!... Bunları değil, bunların oyuncak olanlarını bile çocuklarımıza-torunlarımıza alamaz hale geldik!..

Siyasi bunalım, anarşi ve terör sıkıntıları yanında, çoğu insanlarımız yine neş'e ve keyif içinde yaşamasını bilirdi!.. O yılları yaşayanlar şahittir; biz gençler plak veya kasetten dinlediğimiz, bugün ise o halimize sürekli güldüğümüz müzikler önünde az mı oynadık!? Plak veya kasetteki sözleri sadece; "Aha aha ahaaa... Da da daaa..." diyen, "Şşşt şşşt sakin ol, sinirlerine hakim ol!.." veya "Abudik gubudik tiviisstt!.." olan beş para etmez müzikler önünde az mı kıvırttık!? Hani bugünlerde nerede o neşe-i muhabbetler, ne oldu bize!?

1970'li yılların en unutulmaz üzüntülerinden biri, "Üç Fidan" denilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın, o günkü Meclis kararıyla 1972'de  idam edilmeleriydi!.. Bu konu hâlâ tartışılıyor, herkesin içi yanıyor ve hâlâ pişmanlıklar dile getiriliyor!..

Ancak, 20 Temmuz 1974'te CHP ve MSP'nin kurduğu koalisyon hükümeti, Amerika'nın tüm baskılarına rağmen Kıbrıs'a çıkartma yapma kararı aldı ve uyguladı, Rum mezaliminden kurtarılan Kıbrıslı soydaşlarımızın sevinci, Türkiye'deki "Sağ-Sol" çakışmasını bir süreliğine de olsa durdurdu!.. Ayrılan kahvelerde insanlarımız bir anda kaynaştı, Milliyetçilik duyguları öne çıktı, herkes askere yazılıp, Kıbrıs'a savaşmaya gitmeye heveslendi!.. Amerikan ambargosuna rağmen, biz o günlerde bile bir hayli mutluyduk!..

Lâkin Amerikan baskıları bitmedi; Ecevit'in en popüler zamanında CHP, 21 Aralık 1977 seçimlerinde % 41 oy aldı, 213 Milletvekili çıkardı, ama hükümeti kuracak çoğunluğu yine sağlayamadı, dışarıdan 11 Vekil alarak hükümet kurabildi, hayatının da hatasını yaptı, bunlara hiç rahat yüzü göstermediler, kısa zamanda yine koalisyon hükümeti kuruldu, aylarca bir Cumhurbaşkanı bile seçemediler ve 12 Eylül 1980'de Kenan Evren'den askerî darbe geldi, huzur bitti!..

Şimdi 1970'li yılları düşünüyorum da, o yıllarda bugünlerden çok daha mutlu ve rahattık!.. Bu konuda ya sizler ne düşünüyorsunuz acaba!?                 Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI