Biz Başka Bir Anayasa'yı mı Okuyorduk Acaba!?
Bugün, yani 30 Mart 2023 günü Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı sayın Ahmet Yener, açıkladı: "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, 14 Mayıs 2023'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı adaylığı, Anayasamızın 77, 101, 106 ve 116'ncı maddeleri ve 'Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu' hükümlerine göre uygundur ve bunun kararı YSK'da oy birliği ile kabul edilmiştir!" dedi.
İyi de kardeşim; aylardan beri bu ülkenin en ünlü Hukukçuları Hikmet Sami Türk, Süheyl Batum, İbrahim Kaboğlu, YARSAV Kurucusu Ömer Faruk Eminağaoğlu ve İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan, mevcut Anayasamıza göre; "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'üçüncü defa aday olması' mümkün değildir" diye açıklamalar yapmıyorlar mıydı? Yine bu işi bilen hukukçu köşe yazarlarının tümü bu adaylığa karşı çıkmıyorlar mıydı!? Kameralar karşısına geçen bütün bu hukukçular ve sunucular, hemen küçük Anayasa Kitapçığını çıkarıp, bu adaylığın mevcut Anayasa'nın 101 ve 116'ncı maddelerine göre mümkün olmadığını haykırmıyorlar mıydı!? Ekranlardan bu maddeleri her gün bize okumuyorlar mıydı!?
Eee, kendilerine tam yetki verilen YSK üyeleri, oy birliğiyle, yine bu Anayasa'ya göre hüküm vermediler mi yani? Bu işin devlet olarak tam yetkilileri 'YSK Üyeleri' olduğuna göre, eyyy bizleri aylardır yanlış yönlendiren o ünlü hukukçuları şimdi ne yapacağız!? Yoksa siz bize yanlışlıkla T.C. Anayasası yerine, 'Afganistan'ın veya eli kanlı İdi Amin'in 'Uganda Anayasası'nı mı gösteriyordunuz, haa!? Sizin hanginiz bize yalan söylüyordu bakayım!? Yoksa sizler, hukuktan anlamayan biz saflarla kafa buluyor, kandırıyor, alay mı ediyordunuz!?
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonucunda, 1983'te tesadüfen iktidara gelen merhum Turgut Özal büyüğümüz; "Anayasa'yı bir kere delmekten bir şey çıkmaz" demişti, hatırladınız mı? Şimdi yine, -birilerinin gazıyla- yanlış karar verenler de, tıpkı O'nun yolundan mı gidiyorlar!? 30 Mart 2023 günü açıklanan YSK kararları ile bir de baktık ki; bize yutturulan Anayasa kitapçıkları hepimizin elinde kalakaldı, iyi mi?
Dün bir önemli konuya daha şahit olduk: Cumhur ittifakına büyük törenlerle katılan Yeniden Refah Partisi (YRP) lideri Fatih Erbakan bir soru üzerine; "Adnan Oktar dürüst biriydi. Yazdığı kitaplar inançlı insanlar için çok faydalı kitaplardı, ben de çoğunu okudum. Hiç kimse çıkıp da onun 'taciz suçu işlediğini' iddia edemez" dedi, duydunuz mu? İyi de kardeşim, etrafındaki yarı çıplak 'Kedicikleri' neyin nesiydi o zaman!? Onlarla müzik eşliğinde göbek atıp, oynamaları neydi? Bu adama Türk Yargısı, işlediği bu suçlardan ötürü tam '8.658 yıl' hapis cezasını niye verdi? O etrafındaki otomatik silahlı korumalar, uluslararası siyasi ve askeri casusluk suçlamaları neyin nesiydi!? Bunlar gittikleri yere 'Hayır' değil, 'Şer' getiren ortaklardır, bunlarla seçime yürüyenlere hayırlı işler efendim!..
Bence sayın Kemal Kılıçdaroğlu, "Halilibrahim Sofrasını Genişletmek Uğruna" Memleket Partisi Genel Merkezine, Muharrem İnce'nin ayağına gitmemeliydi!.. Çünkü bu türdeki adamlar 'Yalova'ya Kaymakamı Olarak Atanınca' kendilerini bir halt zannederler!? Bunu herkesin duyduğunu, ülkenin en meşhur, en makbul adamı oluverdiklerini sanırlar!? Bay Kemal'in onca iyi niyetini nasıl suiistimal ettiğini de hepimiz gözlerimizle gördük, kulaklarımızla duyduk!.. Değer miydi yani? Bırakın aday olsun, o er meydanında bir çapını filân anlasın, boyunun da ölçüsünü iyice alsın, kaderiyle baş başa bıraksalar bundan hayırlıydı, yazık oldu bunca reklâma, umuda ve bunca yapılan beyhude haberlere!.. Bunların Genel Merkezi'nin yerini bile daha önce kim biliyordu ki!?
Hâlâ bu Muharrem İnce'den medet uman, onu destekleyenlere bir sorumuz olacak: Bu adam sayın Erdoğan için; "Yorgun bir Erdoğan var, onun bu seçimde gönderilmesi gerekiyor!.." demişti ya? Şimdi % 1 veya % 2'lik bir oy potansiyeli ile illâ aday olan Muharrem İnce'nin adaylığı; sizce Cumhur İttifakına mı, yoksa Millet İttifakına mı zarar verir!? Fatih Erbakan'a göre, onun adaylığının Cumhur İttifakı'na faydası olurmuş. Fazla söze gerek var mı gari, hadi hepinize hayırlı rüyalar arkadaşlar!..