EDEBİYAT DÜNYASI DA 'TACİZDEN' KARIŞTI !?

 

               EDEBİYAT DÜNYASI DA 'TACİZDEN' KARIŞTI !?

Duydunuz mu bilmem, ben de Cumhuriyet Gazetesi'nden sayın Orhun Atmış'ın 11 Aralık 2020 günkü haberinden öğrendim: Son yılların ünlü yazarlarından 'Hasan Ali Toptaş' ile ilgili bir gönderiye, 20'den fazla kadının, bu yazar tarafından 'taciz edildikleri' iddiasıyla olay ortaya çıkmış!.. Bu kadınlar tarafından yapılan ifşalar o kadar ses getirmiş ki; kısa süre sonra Yazar Hasan Ali Toptaş da özür dilemek zorunda kalmış, iyi mi!?

Özründe ise; "Bilmeden, farkında olmadan" anlamına gelen "Eril Fail" tanımlamasını kullanmış!.. Bu benzetmeye daha çok tepki gelmiş!.. Yazarın anlaşmalı olduğu "Everest Yayınevi" Genel Müdürü sayın bayan Saadet Özen de, bu yazar ile yollarını ayırdıklarını açıklayıp; "Biz yaynevi olarak her türlü tacizin karşısındayız!" açıklamasını yapmış...

Bunlar üzerine "Leyla Salınger" ismini kullanan bir Twitter kullanıcısı, bu durumda olan bütün kadınların artık çekinmemelerini, hangi camiadan olursa olsun, ünlerine ve şöhretlerine güvenerek tacizde ve şiddette bulunan bütün erkekleri; "[email protected]" adlı mail adresine göndermelerini istemiş... Sinema yazarı Tuğçe Madayanti de, her türlü şikâyeti köşesine taşıyacağına söz vermiş... Kısa sürede o kadar çok kadın aramış ki, akıllara zarar!..

Son olarak yeni bayan yazarlardan Pelin Buzluk ve Aslı Tohumcu da, yeni ünlü yazarlardan Bora Abdo'nun kendilerini taciz ettiğini açıklamışlar!.. Bunun üzerine bu yazarın kitaplarını basan "İletişim Yayanları" da hemen bir açıklama yayımlayıp; "Yayınevimiz olarak biz de tacize uğrayan kadınlarımızın yanındayız, Bora Abdo ile olan anlaşmamızı iptal ettik!" demişler, iyi mi?

Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) bir bildiri yayınlayıp; "Yazarlık, şairlik, editörlük gibi sıfatlarını kullanıp, kadın ve erkeklere karşı her türlü taciz ve tecavüzü şiddetle kınıyor, bunun hep karşısında olacağımızı söylüyor, mağdur edilen üyelerimize ücretsiz avukatlar tutacağımızı, her türlü maddi ve manevi desteği vereceğimizi taahhüt ediyoruz!.. Yayınevlerindeki telif sözleşmelerine bu konu ile ilgili, caydırıcı bir madde konulmasını bekliyoruz" demişler...

'PEN Türkiye Yazarlar Derneği' de; "Eline, beline, diline ilkesini en çok içselleştirmesi ve benimsemesi gereken kesim, yazarlar ve şairler olmalıdır!.. Onları şiddetle kınıyor, bu haltı işlemiş ve onlara travmalar yaşatmış olanları derhal özür dilemeye davet ediyoruz!" demişler... İyi ama bu işler sadece özür dilemeyle geçiştirilecek işler midir? Bu bir suçtur, o ahlâksızlığın ağır bir bedeli de olmalıdır değil mi!?

Peki, bugüne kadar tacizde adı geçen o ünlüler (!) kimlermiş: Hüseyin Kıran, Metin Üstündağ, Refik Tabakçı, Fatih Kutan, Vedat Özdemiroğlu, Sefa Kaplan, Mehmet Özer, Harun Atak, Nevzat Çelik... gibi ünlülermiş, bu da iyi mi?

Yahu, bunların çoğunun şiir ve romanlarını ben dallama bile okumadım, yani pek o kadar da ünlü sayılmazlar!.. Eğer bunlar bir Yaşar Kemal, bir Aziz Nesin, bir Orhan Veli veya bir Cahit Sıtkı Tarancı falan gibi olsalarmış var ya; yemin olsun bunlara "bir dam eşek bile az gelecekmiş" demekten kendimi alamadım!.. Ne ulan o öyle, biraz ün sahibi oldunuz diye, ülkenin bütün kadınlarını sizin sevdalınız, malınız-mülkünüz gibi görmeye mi başladınız, haa!? Bir gün gelir, işte haddinizi de, toplumdaki gerçek yerinizi de böyle bildiriverirler adama!..

Ünlü sanatçılar, yazarlar ve şairler de insan... Kadın olsun, erkek olsun; hepsi de birilerine âşık olabilirler, bu çok doğaldır? Ama kimsenin, birilerini zorla sevmeye veya sahip olmaya kalkışma hakkı ve lüksü olamaz!.. Bu bir suçtur ve mutlak ceza gerektirir!.. Kendi isteği dışında, kimseyi zorla ve şiddet kullanarak sevemezsiniz, bunu sapıklar-sapkınlar yapar!..

Tarihten gelen süreci biliyoruz, genellikle yazar ve şairler birbirlerini pek sevmezlerdi, ama bu yeni yetmeler de sadece 'Kadınları' zorla seviyorlar galiba? Bu da yeni çağın modası veya hastalığı mı ne!? Bizim deli Orhan Veli bir şiirinde; "Şu şairler sevgililerden beter/ Nedir bu adamlardan çektiğim/ Olur mu böyle, bütün bir geceyi/ Bir mısraın mahremiyetinde geçirmek!?" diye soruyordu... Galiba kadınlar da bu yeni yetme yazar-şairlerden  bu 'mahrem' konularda epeyce çekeceğe benziyorlar?..                      Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI