Aylardan beri süren seçim çalışmaları, propagandalar, kavgalar, seçim bürolarına silahlı saldırılar, mitinglerde kalabalık yarışları, afiş asma kavgaları, olmadık seçim vaatleri, iftiralar, montajlı kaset savaşları şimdilik sona erdi. Her siyasi parti sözcüsünün ortak görüşü şuydu: "Seçim günü, en iyisini benim aziz milletim bilir, gereğini de yapacaktır!" diyordu.
Sonuçta görüldü ki; deprem bölgesinde 50 bin vatandaşın öldüğü, kalanların da yarısının evlerini-iş yerlerini kaybettiği 10 İlimizdeki seçmenler, yine çok yüksek oranda iktidar partisine oylarını verdiler, 'Cumhur İttifakı' orada tulum çıkardı!.. Karadeniz bölgesi insanları bağırıyorlardı; "Fındığımız, çayımız para etmiyor, maden kazalarında insanlarımız boş yere ölüyor, ormanlarımız katlediliyor iktidar bunları seyrediyor!" diye feryat-figan ediyorlar, yolları kapatıyor, 'Millet İttifakı' mitinglerini hıncahınç dolduruyorlardı!.. Sonuçta ne oldu; Karadeniz'de de iktidar partisi bütün İllerde yine kazandı!.. Ekrem İmamoğlu'nun Trabzonlu olması, Meral Hanımın 'Rize gelini' olması bu seçimde de pek işe yaramadı!..
Altılı Masa Liderlerinden Ahmet Davutoğlu'nun Konyalı olması, Ali Babacan'ın Kayserili olması da pek işe yaramadı, oralarda da iktidar partisi AKP tulum çıkardı!.. Çok ünlü 'Anket Şirketleri' bu seçimde hayatlarının en büyük yanılgısına uğradılar!.. Kim inanır artık bunlara!?
Millet İttifakı liderlerinin miting meydanlarında en çok dillendirdikleri konular şunlardı: "Milyonlarca kişiye yeni iş imkânları sağlayacağız!.. Pahalılığı önleyip, enflasyonu düşüreceğiz!.. Çiftçiye mazotu ve elektriği ucuz verecek, kredi faizlerini silecek, gübre ve tohum yardımı yapıp, üretimi arttırarak sebze-meyve-et-süt-tavuk ürünlerini ucuza yedireceğiz!.. Parlamenter sisteme geçip, ülkeye demokrasiyi biz getireceğiz!.. Hak-Hukuk-Adaleti biz sağlayacağız!.. Emeklilerin hesaplarına Kurban Bayramı öncesi 15 Bin TL yatıracağız!.. Kadınlarımıza 'Sürtük, Çürük, Saçı Uzun Aklı Kısa' diye hakaret edenleri, onları kıyanları cezalandırıp, yeni iktidarımızı gençlerle ve bu kadınlarımızla kuracağız!.. Atamalarda hep 'Liyakate' önem verip, 'Mülâkat' denilen torpili tamamen ortadan kaldıracağız!.. Tarikat ve Cemaatlere asla yol ve imkân vermeyeceğiz!.. Deprem bölgesindeki 11 İlimizde, depremzedelere bedava konutlar vereceğiz!.."
Anlaşılıyor ki, bu 'Aziz Milletimiz' bunları istemiyor ve size değil, hep pahalılıktan ve yokluktan şikâyet ettikleri iktidara yine oylarını verip, yine onlara güvendiler yani. Bu sonuçların başka bir izahı olabilir mi!?
Demek ki bu ülkede öyle bazı basın ve yayın organlarının, bazı siyasi partilerin dedikleri gibi pahalılık, yokluk, yolsuzluk, adam kayırma, rüşvet yokmuş!.. Demek ki 'ateş olmayan yerden duman çıkarıp' bizleri aldatıyorlarmış!? Hani bu millet bu seçimde; " Pahalı Patates ile Soğan/ Güle Güle Sayın Erdoğan!" diyeceklerdi!? Hani istifa etmeden, seçimde devletin bütün imkânlarını kullananlara bu millet gereğini yapacaktı!? Hani bu sefer ne oldu!?
Şimdi kalkıp da; "İyi ki Kızılay, deprem bölgesine beleş çadır dağıtacağına, iyi ki bunları parayla satmış, demek ki bir bildikleri varmış!?" desek yakışık alır mı? Bütün CHP Belediyeleri, dışarıdaki depremzedelere oylarını kullansınlar diye bilet parası verdi, bedava otobüs kaldırdı, onlar da gidip oylarını iktidar partisine verdiler, öyle mi? Yoksa bu sonuçlar sizce neyi gösteriyor!? Bugünlerde en çok konuşulan ve hayret edilen konu bu olduğu için tekrar tekrar yazıyorum!.. Herhalde iktidar bundan sonra da defalarca 'İmar Afları' çıkarır, reklâmlarında da o bildiğimiz yılışık gülüşlü 'Karikatürist' arkadaşı oynatır, gelecek seçimde oralardan daha çok oy toplarlar, ne bileyim ben!?
Ünlü Gazeteci Şinasi Nahit Berker sık sık şöyle derdi: "Bu memleket uzun lâflardan battı!.." Peki, bir de buna; "Bu memleket, seçmesini bilemediği için battı!" desek, ayıp kaçar mı acaba? Hadin, bugünlük bizden bu kadar, seçim bitti, herkes kendi işine baksın gari. Sürç-ü lisan eyledik ise de, tarafınızdan affola!.. Sakin KOŞAR.