NE OLACAK ŞU BİZİM CHP'NİN HALİ DOSTLAR !?
Daha önce, 17 Ağustos 2023 tarihinde bu köşede "Ne Olacak Bu Memleketin Hali?" diye bir yazı yazmıştım, hatırladınız mı? O yazıda; "Bizim çoğu mizah yazarları, Türk milletinin akşamlara kadar ülkenin ve insanlarının durumu hiç akıllarına gelmez ama, milli içkisi olan 'rakıdan' akşam olup da iki duble attılar mı, hemen; 'Ne Olacak Bu Memleketin Hali?' diye sormaya başlarlar" diye yazmıştım...
Şu günlerde de İl ve İlçe Kongreleri başlayalı, her köşeden birer CHP Genel Başkan Adayı çıkıyor, ihtimal ki Kasım-2023'te de 'CHP Kurultayı' yapılacak? Yeni adaylar bu İl ve İlçe Kongrelerine gidip, oralarda kendilerini kabul ettirmeye çalışırlarken, başlarına gelmedik de kalmıyor!.. İşte, hiç beklemediğimiz şekilde 16 Eylül günü yapılan İzmir CHP İl Kongresi'nde yine sandalyeler havalarda uçuştu, partililer birbirine girerken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Tunç Soyer arada kaldı, korumaları oradan zorlukla çıkarabildiler!.. 15-20 kişilik bir grup genç, yeni Genel Başkan Adaylarından sayın Özgür Özel'i konuşturmak istemediler, sürekli yuhaladılar, kürsüden inince dağılıverdiler, bu durum 'Kültür Şehrimiz' olarak bildiğimiz güzel İzmir partililerimize hiç yakışmadı!..
Size yemin ederim ki, bugün 17 Eylül ve daha sabahın saat 09.00'u, ağzıma bir damla bile rakı koymadan bu yazıyı yazıyor ve içimden gelerek de yazı başlığında "Ne Olacak Bu CHP'nin Hali" diye soruyorum!? Neden? Afyon Kongresi sonrası, İzmir'in halini de gördük!.. Çok dertliyim dostlar, işte bazı sebepleri şunlar:
--Bir dönem Milletvekili seçilip de, ikinci dönem listeye alınmayan Gazeteci Barış Yarkadaş bir TV kanalından; CHP'deki varlığı Deniz Baykal ile sona eren Mehmet Sevigen, hep sağcı-yandaş TV kanallarından; kendisini Cumhurbaşkanı adayı bile yapmış bu partiden ayrılıp da, ayrı bir parti kurarak, daima CHP'nin kuyusunu kazmaya uğraşan Muharrem İnce bir yandan; kurduğu partisini kapatarak yine CHP'ye dönen ve 'Erzincan Milletvekili' seçilen sayın Mustafa Sarıgül bir yandan, şimdilerde hayranı olduğu sayın Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkan adaylara ateş püskürüp, tehditler savurmaya başlamasıyla, CHP tam da kaynayan bir kazana dönmüş vaziyette görünüyor!.. Ne olacak bu işin sonu kimse kestiremiyor, ama olan da dünyanın ve ülkemizin en eski, en köklü siyasi partilerinden biri olan CHP'ye oluyor, kurtarıcımız ve kurucumuz Büyük Atatürk'ümüzün kemiklerini sızlatıyorlar!..
--Dünyanın diğer ülkelerinin siyasetçileri her türlü değişimi yapıp, bilimsel ve çağdaş teknolojide dev adımlarla ilerlerken, şu bizim vasat siyasetçilerin uğraştıkları işlere bir bakınız!.. Millet ekonomik olarak en zor yıllarını yaşarken, bunlar tıpkı Bizans fethedilirken, Kilise Papazlarının canhıraş "Meleklerin Cinsiyetini" tartıştıkları gibi, hiç olmadık işlerle uğraşıyorlar!.. Bu kafayla giderseniz eğer, daha çoookkk seçim kaybeder, bu partiden hiçbir şey beklemeden, ama hâlâ gönülden bağlı insanları daha çoookkk hayal kırıklığına uğratırsınız sizler!..
--Şimdi bu koşullar ve görüntülerle seçimi kazanan da, kaybeden de; havada uçuşan sandalyelerle, rakip partilere çok gülecekleri ve eğelenecekleri malzemeler sundunuz, aferin size (!) Hani var ya, rakipleriniz milyonlar harcasa, sizin şu kendi kendinize ettiğinizi başaramazlardı, yarın bu halktan hangi yüzle oy isteyeceksiniz, bunu hiç düşündünüz mü!? Gün geçtikçe halkımızı CHP'den buz gibi soğutuyorsunuz, bari bunu anlayın gari...
Ülkede enflasyon % 67'ye fırlamış, banka faizleri % 60'a dayanmış, icralık olan insan sayımız 23 Milyon kişi olmuş, çiftçilerimiz mazotu-gübreyi-tohumu alamaz, arazilerini süremez haldeler, okula giden çocuklarımız küçücük bir 'peynirli tostu' 50 TL'ye alamayıp aç kalıyorlar, üniversite öğrencileri yurt bulamıyor, uyuşturucu kullanımı 10. Yaşlara kadar düşmüş, kiracılar-ev sahipleri savaşı, neredeyse III. Dünya Savaşını çıkaracak haddeye geldi, şu bizimkilerin uğraştıkları işlere bir bakınız!.. Siz siyaseti kendiniz için mi, yoksa partimizin adındaki gibi "HALK" için mi yapıyorsunuz!? Yediğiniz bunca haltlardan sonra lütfen oturunuz da, biraz da bunları düşünün bakayım, yeter ama yahu!.. Sakin KOŞAR...