O MEŞHUR 'YALOVA KAYMAKAMI' GERİ Mİ DÖNDÜ !?

 Ulusal basın gazetelerinde yer alan '01 Ekim 2021' tarihli haber aynen şöyleydi: "Artvin'in Kemalpaşa İlçesi'nin 1,5 aylık Kaymakamı 'Mehmet Faruk Saygın' aynı ilçenin Anadolu Lisesi'ni ziyaret etmiş... Bir sınıfa girerken, öğretmenin biri elini uzatıp; 'Hoşgeldiniz' deyince Kaymakam kızıp; 'Bu ne hadsizlik!?' diyerek öğretmeni sınıftan kovmuş... Bir başka öğretmen bu olaya müdahale etmek isteyince, bütün öğrencilerinin önünde yine Kaymakam tarafından azarlanmış...

Kemalpaşa Eğitim-Sen Temsilcisi olan Koray Emiralioğlu bu nahoş olaya tepki gösterip; 'Bir öğretmen, öğrencileri önünde kimse tarafından itibarsızlaştırılamaz!.. Bizler kimsenin Kapıkulu Askeri değil, bu onurlu mesleğin öğretmenleriyiz!' demiş...Olay üzerine Artvin Valiliği de haberi doğrulayarak; 'Kaymakama gerekli tembihat (uyarı) yapılmış, konu ile ilgili inceleme sürdürülüyor' derken, Milli Eğitim Bakanlığı da soruşturma başlatıp, İçişleri Bakanlığı'ndan da bu Kaymakam hakkında bir soruşturma açılmasını istemiştir..."

Haberler aynen böyleydi ve haber başlıkları da şöyleydi: "Kaymakama Bak!.. Kaymakamdan Öğretmene Büyük Saygısızlık!.. Kaymakam Saygın Hakkında İnceleme Başlatıldı!.. Kaymakam, Öğretmeni Sınıftan Kovdu!.." şeklindeydi...

Hani eskiden beri dilimizden düşmeyen; "Kim takar Yalova Kaymakamını bee!?" sözü vardır ya? Kısa hikâyesi de şöyledir: Eskiden İlçe olan Yalova'ya genç bir Kaymakam atanır... Sudan çıkmış balık gibi ilk defa bir makam koltuğuna oturan bu Kaymakam, artık buraya 'Mülkî Amir' olduğunu herkesin duyduğunu, herkesin onu arayıp tebrik edeceğini, saygıda kusur etmeyeceğini zanneder... Lâkin, aradan birkaç gün geçer kimseler arayıp sormaz!.. O da kalkar İstanbul'a gider, sokaklarda gezerken, herkesin ona selâm verip, görevinin hayırlı olmasını dileyeceğini sanır, ama orada da herkes işinde-gücündedir, gelen-giden yüzüne bile bakmadan geçmektedir!.. Bir zaman sonra gelip-geçenleri durdurup; "Yalova'ya Kaymakam atanmış, duydunuz mu?" diye sormaya başlar... Acelesi olan herkes de omuz silkip geçer gider, Kaymakamın morali bozulur... En son iyi giyimli, kravatlı birine sorar; "Yalova'ya yeni bir Kaymakam tayin olmuş, duydunuz mu?" deyince, zati burnundan soluyan ve sık sık saatine bakan adam; "Bana ne kardeşim oraya Kaymakam tayin edildiyse, burada kim takar Yalova Kaymakamını yahu!?" deyip gider, Kaymakam Bey de kös kös Yalova'ya döner ya?..

Bu haberi okuyunca benim aklıma da nedense bu ilginç olay geldi... Biz Yatağanlılar olarak gerçekten çok şanslıyız!.. Bizim Kaymakamlarımızın kimisi hastane yaptırdı, kimisi okul, kimisi hükümet konağı, kimisi köy yolları, kimisi gölet, kimisi de turizmin gelişmesi için eserler yaptırıp, iz bırakarak gittiler!.. Sadece 12 Eylül'de Kaymakam olan Mehmet Süer ve 1990'lı yıllardaki Erol Özkan bazılarımızı üzerek ayrıldılar!..

Kaymakamlık şoförü merhum Rasim Çavuş ile bazı solcu gençler, eşek şakası meraklısı Mehmet Süer'den çok çektiler!.. Bir gece Katrancı'dan dönerken, çalı arkasına çiş bahanesiyle cipi durduran Mehmet Süer, Rasim Çavuş da bir çalı arkasına çişe gidince, cipi alıp kaçmış, Rasim Çavuş sabaha karşı küfürler savurarak Yatağan'a gelmişti... Yine bir gün cipi alıp Pınarbaşı'na kafa çekmeye giden Mehmet Süer, dönüşte sarhoş kafayla Bozüyük mezarlığı duvarına çarpıp kaza yapınca, tarfik kazası suçunu evinde uyumakta olan Rasim Çavuş'un üzerine yıkmak isteyince, Rasim Çavuş'a saçını başını yoldurmuştu!..

18 Nisan 1999 Genel Seçimlerinde bizim CHP sandık dibinde kalınca, 23 Nisan günkü törende Atatürk Heykeli'ne koyduğumuz, bu ülkenin kurucu partisi 'CHP Çelengini' Kaymakam Erol Özkan oradan aşağıya indirtmiş, İlçe Yönetiminde olan bizler merhum Sedat Işık ağabeyim ile ben, tören alanından ağlayarak parti binasına gelmiştik, hiç unutamam!.. Görüyorsunuz işte, 'Mülkiye Amiri' olabilmek, yönettiğiniz halk üzerinde olumlu ve kalıcı izler bırakabilmek herkesin harcı değildir!..                 Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI