SİYASETTEKİ "KİRLİ DİL" NEFRETİ TAVAN YAPTI!..
Siyaset meydanlarında yüksek sesle halka haykırmaya başlayan yeni bir lider var; Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce!.. Seçim gezilerine devam ediyor, hedefinde hep normalde olması gereken 'İktidar' değil de, kendisi gibi muhalefet partileri var!.. Yüksek perdeden atıyor, tutuyor, savuruyor, karşısında üç-beş genç bulursa müzik eşliğinde kıvırtıyor ve en çok da kendisini bugünlere getiren eski partisi CHP ile eski lideri Bay Kemal'e çatıyor!..
02 Mayıs günü İzmit şehir meydanında şöyle demiş: ".Bir başka konu da, FETÖ'nün siyasi ayağı meselesi!.. Benden başka hiç kimse bu konunun üstüne gidemez, hiç biri!.. Bu ülkede ne kadar terörist varsa, kökünü ben kazıyacağım!.. Erdoğan bunların üzerine gidemez, çünkü onların eski ortağı!.. Kılıçdaroğlu da gidemez, çünkü onların yeni ortağı" demiş. (Haber- A.A.)
Şu kirli dili, şu suçlamayı, şu attığı çamurun okkasını görüyor musunuz!? Bu adam, 13. Cumhurbaşkanı Seçimimizin '4 CB Adayından' biri ne yazık ki!.. Yahu, bildiğin belgeli bir suç, bir sır varsa, hele bu sır baş belâsı FETÖ ile ilgili ise, hemen git bir Cumhuriyet Savcımıza, o kişi hakkında 'Suç Duyurusunda' bulun be adam, böyle önemli şeyler seçim meydanı malzemesi yapılır mı? O FETÖ ki, bir darbe teşebbüsü ile tam 251 vatandaşımızın bir gecede ölümüne sebep olmuştu, bu işin 'eski ortağı, yeni ortağı' mı olurmuş, bunun şaka kaldırır tarafı mı var!? Bunu biliyor da söylemiyorsan, zati sen de o suçu işliyorsun bayım!..
Sizleri bilemem, ama bana göre '14 Mayıs Seçimleri' sonrası, "Muharrem İnce" diye birinin ortalıkta esamisi kalmayacak, buhar olup uçacak, bir daha isminden de, cisminden de kimsecikler bahsetmeyecek!.. Sağ olursak siz de, biz de bunu göreceğiz inşallah!..
Efendim; uzun zamandan beri şu "LGBT Meselesini" kafasına iyice takan, bu konuda önüne gelene çatan, en ağır sözleri söyleyen büyüğümüz, İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu, bugünlerde de bir 'Krem Reklâmı" sloganına kafayı takmış, çok ahlâksız sözleri olduğunu söyleyen Bakan, bu reklâmın derhal yasaklanması gerektiğini de seçim meydanlarında sürekli seçmenlere anlatıyormuş!? Saç ve vücut bakımı reklâmındaki sözler de şunlarmış: "Kız kıza yakın olmak kadar doğal." Ona göre "Reklâm bahane, iki kız olarak LGBT ilişki şahane!" demek oluyormuş bu reklâm!.. Artık bundan sonra sakın ola ki hiçbir kız, yanına başka bir kız-kızları getirmesin, İçişleri Bakanımızın gözleri üzerinizde, ona göre 'Yerli ve Milli Kızlarımız' gibi davranın gari!..
Kendi kendime düşündüm de; bu tepki o kremden, o kızlardan ötürü değil de, sanki bana oradaki saç bakımından ötürü Bakanımızın tepkisini çekmiş olmasın sakın!? Hani, sayın Bakanımızın saçları yok ya, bu işe mi bozuldu acaba, sizler ne dersiniz!? Olsun!.. İnsan saçsız da, sakalsız da güzeldir veya yakışıklıdır; meselâ benim de sayın Bakanımınki gibi gür ve kapkara bıyıklarım yok, ama inşallah ileride benim de olur!..
Bizler yıllardan beri bazı siyasilerin "Teröristler, Hırsızlar, Arsızlar, Sonradan Görmeler, Cibilliyetsizler, Üç Kazı Güdemeyenler, Kapatın Şu Partiyi, Anayasayı Bir Defa Delmekten Bir şey Çıkmaz, Sürtük, Çürük, FETÖCÜ, PKK Artıkları..." gibi biz seçmenlere gına gelen sözlerinden bıkıp-usandık da, '14 Mayıs' gününü kurtuluş olarak görüyorduk!.. Ama baksanıza; Muharrem İnce, Nurettin Canikli, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Bekir Bozdağ. gibi büyüklerimiz bu işin devamını getirecekler gibi görünüyor, yani bize kurtuluş yok!..
Bugünkü yazımızı da Muğla şairimiz sayın İbrahim Ergin'in 'Yüzük' isimli şiiriyle bitirelim bari:
"Özgürlüğün boğazını/ Sıkıyor bu yüzük/ Eve tuz/ Yürek cız/ Yakıyor bu yüzük!..// Bir afet yürüse içime/ Bakıyor bu yüzük/ Durgun ve tekdüze/ Geceyi gündüze/ Katıyor bu yüzük!.." Sakin KOŞAR.