TARİH, DİN, SİYASET VE GERÇEKLER !?

Dünyada kurulmuş bütün devletlerin belli bir geçmişi ve tarihleri vardır!.. Her ülke kendi geçmişi ve tarihiyle övünür, ülkenin bekası ve geleceği için herkesin böyle davranması da aslında çok doğaldır!.. Ama bunlar içinde bu övgüleri gerçekten hak edenler de vardır, 'üfürükten tayyare' oldukları halde, kendilerini Kaf Dağı'nda gösterenler de vardır!..

Ancak, biz Türklerin 'Orta Asya'dan göçlerinden beri gelen, 624 yıllık 'Osmanlı İmparatorluğu' sonunda, yedi düvelin işgalcileriyle savaşarak 29 Ekim 1923'te kurdukları son 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti' tarihinin yeri çok özel, çok dikkat çekici ve her devletin tarihinde yer almayı bir şekilde başaran ciddi bir ülkedir!..

"Tarih" de, tıpkı matematik-fizik-kimya gibi çok ciddi ve gerçek bir bilim dalıdır!.. Bu dalda da hep gerçekler ve doğrular geçerlidir, gerisi de davul tozu ve teferruattır!.. Bütün okullarımızda, tarih derslerini yeterli-yetenekli-bilimsel olarak anlatan öğretmenler vermelidir!.. Tarih kitapları ve haritalar gerçeklere uygun olmalı, abartıya veya yalana asla yer verilmemeli, siyasiler bu işlerden hep uzak tutulmalıdır!.. Zaten bunun için eskiden beri büyüklerimiz; "Siyasetçiler Okullardan, Kışlalardan, Camilerden Uzak Tutulmalıdırlar!" der dururlar ya? Siyasetin karıştığı her iş, bilimsellikten uzaklaşır-uzaklaştırılır çünkü!..

Bunun için hiç uzağa gitmeye gerek yoktur!.. Örneğin; Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Abdülhamit; sağcı ve solcu politikacılara, çağdaş veya gerici siyasilere göre hep ayrı değerde anlatılırlar, yalan mı!? Birisi bunları göklere çıkarırken, karşı görüşlü birileri de yerin dibine batırırlar!.. Bu ayrışmaya örnek olacak binlerce tarih kitabı, binlerce roman-piyes kitabı mevcuttur!.. Yeni yetişen neslimizin de işte bunları okuyunca kafaları karışıyor, daha oracıkta ayrımcılık yerleşmeye başlıyor!..

Şimdi size ismi, cismi, tarihi, belgesi ile bir 'siyasi yalakalık' haberi sunacağım, bunların bu ülkeden derhal ayıklanması gerektiğini hemen siz de anlayacaksınız:

Diriliş Postası yazarı Metin Mutanoğlu, bir İspanyol dergisinin ekonomik alanda yaptığı haberi köşesinde şöyle veriyordu: ".El Cezire'nin internet sayfasında gezinirken şu habere rastladım: Ağustos-2021'de İspanyol ekonomi dergisi 'Mundo y Ekonomia' yazarları, gelecek 2030 yılında Türkiye'nin, dünyanın en zengin 5 ülkesinden biri olacağını yazmışlar!.. Bu kanaate de, şu anda ülkemizde uygulanan başarılı ekonomik sistemin bu başarıyı elde edeceğinden dolayı varmışlar" diyordu.

Şu adamın gösterdiği kaynaklara bakınız, verdiği örneğe bakınız, ülkemizdeki şu andaki 'ekonomik iflâs' durumuna bakınız!? Duyduğumuza göre darphane matbaamız "7/24" hiç durmadan para basıyormuş!.. Soğanın kilosu olmuş 35 TL, Dolar dayanmış 20 TL'ye, dana etinin kilo fiyatları '500 TL'ye doğru sivriliyor!.. Kilosu 250 TL'den aşağı peynir kalmadı, cepte para yok, bankaların kredi kartı borçlusu takibi 30 milyona dayanmış, iflâs eden esnaf sayısı bu iktidar zamanında, resmî verilere göre tam "2 Milyon 260 Bin" kişi olmuş!.. Hangi ekonomik başarıymış bu!? Hani yukarıda demiştik ya "tarih biliminden, okul-kışla-camiden siyasiler uzak durmalıdır" demiştik ya!? Basın camiasından da böyle sahte ekonomi yazarı yalakalar da uzak tutulmalıdır gari, şimdi bunu da anladık!.. 2030'da dünyanın 5 zengin ülkesinden biri olacağız ha!? Ulan biz şimdiden önümüzü göremiyor, iki yakamızı toplayamıyor, Suudi Arabiyya ve BAE gibi beş paralık ülkelerden bir avuç dolar dileniyoruz, bu kafa yapınızla bundan 7 sene sonrasını siz nasıl gördünüz bakayım!? Sana göre de "Faiz sebep, enflasyon netice" değil mi? İyi, hadi hayırlı işler size, biz bugün onu almayalım, 14 Mayıs'ı bekleyelim kardeşim!.. Bunun üzerine şu şiir iyi gider:

"Benim de mi düşüncelerim olacaktı/ Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım/ Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle/ Çok sevdiğim salatayı bile/ Aramaz mı olacaktım/ Ben böyle mi olacaktım!?" (Orhan Veli-'Sevdaya mı Tutuldum?' şiiri-1939.)                             Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI