ASLI TOHUMCU'NUN SON ROMANI
Oksijen Gazetesi'nin 19-25 Ocak 2024 tarihli sayısında Ebru Dedeoğlu'nun sayfasında Aslı Tohumcu'nun yeni romanı Aç Koynunu, Ben Geldim kitabı çıkmış. Kitap, Rüya ve Mutlu'nun hikayesi üstünden tüm ezberleri bozarak, kimseye nasip olmayacak bir aşkı anlatıyor.
Romanın anlatıcısı, hikâyenin her bir katmanını öyle güzel açarak ilerliyor ki okurken çok keyif aldığınızı hissediyorsunuz. Yazarken çok keyif aldığını anlatıyor, Aslı Tohumcu.
İletişim Yayınlarından çıkmış kitap. Romanda, Kancikarmaz Mehmet adında bir hançer ustası, rüyasında yan yana geldiklerinde tek vücut haline gelen hançerler görür. Gökler katında tasarlanan bu hançerlere bir tutam efsun, iki damla da kan karışınca hayatın olağan akışı değişir ve ölümlere, kaybolmalara, arayışlara neden olur. Böylece Mutlu ve Rüya adlı iki gence daha doğmadan ortak bir kader yazılır.
Bu romanda farklı bir Aslı Tohumcu var. Mizahi tarafı güçlü, ezber bozan, efsunlu bir aşk hikayesi anlatılıyor. Mutlu sona hizmet eden bu aşk hikayesi nasıl doğdu, diye soruyor, Ebru Dedeoğlu. Aslı Tohumcu da şöyle cevap veriyor. " Annemi kaybettiğimde, o güne kadar hiç "gerçekten " mutlu olamayacağımı anladım. Sadece onu kaybettiğim geceye dair yazıyordum. Derken editörüm Duygu Çayıroğlu " Bırak o metni, otur, Ölü Reşat tadında bir aşk romanı yaz" dedi.
Bursa'nın zaten meşhur olan hançerleri aklıma geldi. Bir evliliği kurtarması gereken büyü hançerlere ve hançerler de bir kadınla erkeğin kaderine bağlandı. Rüya ile Mutlu hançerlerini ve birbirlerini bulana kadar ayrı yollardan gittiler. Baştan sona kurmaca bir hikaye çıktı ortaya.
Romanda Longos'tan alıntı var. "Başkalarının yaşadıklarını yansıtırken, Tanrılar kendimi dürüst, mütevazı, dengeli tutma gücünü versin bana" Ben annemi kaybettikten sonra bu gücü kendimde bulamıyorum.
" O alıntı okuyucuda az sonra okuyacağı hikayeyle ilgili bir gerçeklik algısı yaratmak için seçildi. Annemi kaybettikten sonra dengemi, fiziksel ve içsel anlamda kuramadım gibi geliyor bana. Kendimde en çok tahammülsüzlük duyma gücü bulduğumu söyleyebilirim.
Tek derdim Rüya ve Mutlu üzerinden aşkı anlatmaktı. Böyle ördüm romanı. Sonradan yazarken Verne'den Gaiman'a, Woolf'tan Soysal'a bir dolu yazarın omzumun üzerinden baktığını farkettim. Gemi kazasından kilise soyguncularına, sözcük tarikatından Balat'ın arka sokaklarına uzanacaktım. Karga Mürşide'ye gelince, Rüya'nın hayatında farklı bir rolü var, beni de etkileyen. Ceviz ağacı ile bir bağlantısı var." diye anlatıyor, Aslı Tohumcu.
Muhabirimiz Ebru Dedeoğlu, " Hançer aynı zamanda tüm dönemlerde geçerli olan hikâyenin karanlık yüzünü, kanlı dünyayı mı, temsil ediyor" diye sorunca, " Sanırım öyle, hayatın ve benim karanlık yüzüm hatta. Romancı olarak yeni bir yola girdim. Sadece baştan sona kanlı hikayeler anlatmaktan yoruldum diyebilirim." cevap veriyor.
Ebru Dedeoğlu, " Romanda ciddî bir eleştiri de var. Günümüzün sevgisizliğine, sahteliğine, din sömürüsüne ve maddiyatçılığa karşı dimdik duran bir aşk hikayesi. Hançer bize verdiği ip uçları ile aynı zamanda kurtuluşun yolunu mu, gösteriyor? " diye soruyor. Bu soruya karşılık da, " Bu romanla kendimi tekrar etme döngüsünden çıktım. Ama bir Aslı Tohumcu romanı sonuçta. Dertlerim sızdı romana. Gerçek hayatta da öyle değil mi? Eh, hayatta da güzellikle bir yere varamadığımız bir noktadayız. " şeklinde cevap alıyoruz.
Aç Koynunu, Ben Geldim romanı, 108 sayfa. İletişim Yayınlarından çıkmış. İlgilenenlere duyuruyorum.