ATLAR NASIL ÖĞRENİR, İNSAN NE ZAMAN DEĞİŞİR?


 

25 Mayıs 2025 Pazar günü Cumhuriyet Gazetesi Pazar Ekinin  üçüncü sayfasında Alara Baykent "Atlar ve İnsanlar" konulu yazıyı ele almıştır.

Atların öğrenme biçimlerinden insan ilişkilerine uzanan bir içgörü: Ne zaman kızarız, ne zaman bağ kurarız?

"Ne yaptığından daha çok nasıl yaptığın önemli" Konu at ve onların öğrenmesi olduğunda da neyi, nasıl ve ne zaman yaptığımız önemli. Atlar, insanlardan aldıkları geri bildirimleri çok hassas biçimde algılar. Geri bildirimin zamanlaması ve uygulanması öğrenme süreçlerini doğrudan etkiler. Atların öğrenme şekillerinin insan ilişkilerine de ışık tutabilmesi ve bizi daha yapıcı, daha farkında, daha objektif duruma getirilmesidir.

Atların dört temel öğrenme şekli vardır.

1.Pozitif pekiştirme 2.negatif pekiştirme  3.pozitif ceza 4. negatif ceza

1.Pozitif Pekiştirme : İstenen bir davranışın ardından at için hoş bir şeyin verilmesi o davranışın tekrarlanma olasılığını artırır. Örneğin, at doğru hareket yaptığında ona havuç gibi sevdiği bir ödül verilir. Bu öğrenme şekli, güven duygusuyla beslenen bir iletişim kurar. Diyelim ki, elinizde bir havuç var, at onu almak için harekete geçiyor, burnunun ucuyla size dokunuyor, havucu veriyorsunuz, bu davranışı öğrenmiş oluyor.

2. Negatif Pekiştirme: At için hoş olmayan bir baskının, istenen davranış sonrası kaldırılmasıyla çalışır. Örneğin, bir atın ileri gitmesini istediğimizde bacağımızı sıkarız. At ileri gittiğinde ise baskıyı bırakırız. Bu yöntem, atçılık dünyasında en sık kullanılan yöntemdir. Burada zamanlama çok önemlidir.

3. Pozitif Ceza: At için hoş olmayan bir şeyin verilmesini tanımlar. Amaç, istenmeyen bir davranışın tekrarını azaltmaktır. Örneğin, at bir engeli atlamayı reddedip önünde durduğunda, binicisinin sert biçimde kamçı kullanması bu öğrenme türüne girer. At, verilen cezadan daha çok korktuğu bir durum ile karşı karşıya kalınca yine istenmeyen davranışı yapacaktır.

4. Negatif Ceza: At için hoş olan bir şey ortamdan kaldırılır ve böylece istenmeyen davranışın tekrarlanması engellenmeye  çalışılır.

Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın en önemli nokta önce kendimizin farkında olmak "Niyetimiz ne? Yaklaşımımız yapıcı mı, yıkıcı mı? Verdiğimiz tepki, o anki duruma mı ait yoksa içimizde bir duygunun tetiklenmesiyle verdiğimiz bir tepki mi?"

Bir gün atımı çalıştırırken, geri geri yürümesini istedim. Her zaman yaptığım gibi göğüs kısmına hafifçe bastırdım, ona doğru adım attım. Bu hareketi yapmaktan kaçındı. Başta sinirlendim, daha sert biçimde hareketi yapmasını istedim. At bunu yapmadı, başka bir duygudan kaynaklandığını anladım.

İlginçtir ki, bu durumu insan ilişkilerinde de sıkça görüyoruz.

Atların öğrenme biçimlerinden yola çıkarak, kızmak, bağırmak, öfkeyle tepki vermek, pozitif ceza olur. Oysa niye yalan söylendiğini anlamak, duygusal tepkilerden önce gelir. Çoğu zaman insanlar yalanı kendilerini korumak için ve bazen de karşısındakini üzmemek için söylerler.

Bu, atlarla çalışırken uyguladığımız negatif pekiştirme yöntemine benzetilebilir. İstenilen davranış ortaya çıkıncaya kadar sürdürülebilir. Bir insanın yalan söyledikten sonra, dürüst davrandığında daha fazla kabul gördüğünü, yargılanmadığını, duygusal olarak cezalandırılmadığını  fark etmesi, onu daha dürüst olmaya teşvik eder.

Siz de insan ilişkilerini gözlemlediğinizde, sizce atların öğrenme şeklinden yola çıkarak tanıdık gelen durumlar hangileri?

İnsan ile at arasındaki ilişkileri daima sıcak olmuştur,  atların insanları anladığını asırlardır, tarihimize baktığımızda görürüz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI