TÜRKİYE'DE İLKLERİ BAŞARAN KADINLAR

İlk Türk Müslüman tiyatrocu olarak Afife Jale'dir. Afife Jale tiyatroya gönül vermiş, hayallerinin peşinde koşan ve ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyen, sahneye çıkmış ilk Türk Müslüman kadınıdır. Ülkemizde kadınların tiyatro sahnesinde yer almasına öncülük ederek Türk Tiyatrosunda sembol isim olmuştur. Bir oyun sırasında tiyatro polis tarafından basılmış, Afife Jale tutuklanmamak için kaçmak zorunda kalmıştır. Müslüman kadınların sahneye çıkamayacaklarına dair bildiri ile Darülbedayi Yönetim Kurulunca işten çıkarıldı. 1923 yılında Cumhuriyetin ilanıyla Türk kadınlarının sahneye çıkması yönündeki engeller kaldırılmış, kadınların sahneye çıkmasına destek olunmuştu. Ancak yaşadığı sıkıntılar nedeniyle Afife Jale'nin sağlığı bozulmuş ve tiyatroyu bırakmak zorunda kalmıştır.

Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali'dir. 1891 yılında İstanbul'da doğmuş, 6 çocuklu ailenin en küçük kızıdır. Amerikan Kız Kolejinde okurken Balkan Savaşından getirilen yaralıları tedavi eder. Liseyi bitirince doktor olmaya karar verir. Fakat hangi kapıyı çalsa, "Tıp Fakültesine kız öğrenci almayız " sözüyle karşılanır. Safiye Ali, kafasına koymuştur, doktor olacaktır. Maddi olanaksızlıklara rağmen Almanya'ya tıp okumaya gider. Açlık ve sefaletin her tarafta olduğunu görür. " Ne olursa olsun, ülkeme doktor olarak döneceğim " der. Dediğini de yapar. Okulu derece ile bitirip ülkesine döner. İlk muayenesini açar. Fakat kadın olduğu için kimse gelmez. Oysa kadın ve çocuk hastalıkları doktorudur. Aşağılamalara, dışlamalara aldırmadan, peş etmeden devam eder doktorluğa. Yoksul ailelerin kadın ve çocuklarına ücretsiz tedavi eder. Eline geçen parayla süt ve bakımevi açar. Direnerek kadınların tıp fakültesine alınmasını sağlar.  Ülkenin tıp eğitimi veren ilk kadını olur. Hayata gözlerini yumarken de, sözleri şöyle olur, " Kadınlar size emanet " der.

Süreyya Ağaoğlu Türkiye'nin ilk kadın avukatı ve kadın hakları savunucusudur. Süreyya Ağaoğlu eğitimi ve meslek yaşamı boyunca önemli izler bırakmıştır. 1903 yılında doğduğu Azerbaycan'dan ailesi ile birlikte Türkiye'ye göç etmiştir. Babası Ahmet Ağaoğlu, Mustafa Kemal Paşa'nın yakın arkadaşıdır.  Süreyya Ağaoğlu hukuk okumak istiyordu, hukuk fakülteleri kadınlara açık değildi. O dönemde hukuk fakültesine başvuran ilk kız öğrenci oldu. İstanbul Hukuk fakültesinden mezun olan ilk öğrenci oldu. İngilizce ve Fransızca  bilen Ağaoğlu ilk olarak Ankara Barosuna kaydolmuştur. Uluslararası birçok toplantıda temsil etmiştir. İstanbul Barosunun Beynelmilel Barolar Birliğine üye olmasını sağlamıştır. Ankara'da Adalet Bakanlığında staj yaparken bir sorunla karşılaşır, öğle yemeği sorununu nasıl çözme yolunda ne yapacaktır? Evi çok uzakta olup eve gitmesi bir hayli zaman alacaktır. Ankara'da bir lokanta vardır,  ama sadece milletvekillerinin yemek yediği lokantadır. Türkiye'nin bu ilk kadın stajyer avukatı bir süre peynir ekmek yiyerek geçiştirmiştir. Sonra dayanamaz lokantaya gidip yemeğini yer. Ama arkasından homurdanmalar başlar. Süreyya Hanım çok üzülür. Çözüm ise Atatürk' ten gelir. Birkaç gün sonra Mustafa Kemal Atatürk  eşi Latife Hanım, Süreyya Ağaoğlu'na misafirliğe gelirler. Süreyya Hanım yaşadığı olayı anlatır. Ertesi günü bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili odasına telaşla gelir ve "Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş " der. Süreyya Hanım hem şaşkın, hem de sevinçlidir.

Atatürk'ün otomobiline binip yolda giderken, İstanbul Lokantasına geldiklerinde, şoförüne durmasını söyler. Orada olan herkesin duyabileceği sesle "Süreyya ve arkadaşları bundan sonra yemeklerini bu lokantada yiyecekler" der. Süreyya Ağaoğlu ertesi gün lokantaya gittiklerinde, birkaç milletvekilinin eşleri ile birlikte yemek yediklerini görür. Bu ilk olur. Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu kadınların tıpkı erkekler gibi lokantada yemek yiyebilmesine öncülük etmiştir.

İlk kadın arkeolog Jale İnan, ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan, ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen, ilk kadın yönetmen Cahide Sonku, ilk kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy.

YAZARIN DİĞER YAZILARI