29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

                                                        29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

     Cumhuriyet Bayramımızın 98. Yılını kutluyoruz. Tüm yokluklara karşı asil Türk milletinin Mustafa Kemal'in önderliğinde tüm emperyalist güçlere karşı kazandığı Kurtuluş Savaşı zaferini cumhuriyetle taçlanışının yıl dönümü. Kutlu olsun.

     Bence artık bugün bayramımızı şiirlerle söylevlerle kutlamak yerine cumhuriyetimizi anlamak değerini bilmek günü olmalı. Yaşadığımız son günlerde yaşanan tüm olumsuzluklar bir kere daha göstermiştir yolumuz, Atatürk devrimleri, rehberimiz ATATÜRK'tür.

     Ne yazık ki son yıllarda Atatürk'e karşı çirkin iftiralar ve söylemler artmış, yöneticilere yalakalık yapmak ve bundan prim elde etmek isteyenler olmuştur. Kim ne yaparsa yapsın ne söylerse söylesin adını ne kadar silmeye unutturmaya çalışırlarsa çalışsınlar o Türk milletinin Atasıdır. Onu milletimizin gönlünden silmeye, değerlerini unutturmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

    Her Türk kadınının cumhuriyete ve Atatürk'e borcu vardır. Günümüzde Müslüman toplumların büyük çoğunluğunda yok sayılan ikinci hatta üçüncü sınıf insan olarak görülen kadınlara, Atatürk yıllar öncesinden pek çok haklar vererek onları yüceltmiş, çağdaş, uygar ve olması gerektiği yere oturtmuştur. Kadınlarımız bugün erkeğinin üçüncü, dördüncü karısı olup arkasında yürümüyorsa, kocasının boş ol sözüyle kapı dışarı edilmiyorsa,  mirastan eşit pay alabiliyorsa, mahkemelerde tanıklık edebiliyorsa, eğitim alıp istediği mesleğe kavuşup çalışıyora, seçme ve seçme hakkına pek çok Avrupa ülkesinden önce sahip olduysa, sokağa özgürce çıkabiliyorsa ve kendini ifade edebiliyorsa bunu Atatürk'e borçludur.

       Cumhuriyetimizin ilk on beş yılında yurdumuz tüm yokluklara rağmen dünyada en hızlı kalkınan ülke olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında salgın hastalıklarla boğuşan, okuma yazma oranının çok düşük olduğu pek çok kadının okuma yazma bilmediği, doğru dürüst yolların, yetişmiş insan gücünün olmadığı, erkeklerin çoğunun savaşlarda öldüğü ya da sakat kaldığı, devlet kasasında para olmadığı hatta Osmanlı Devletinden kalan borçları ödemek zorunda kaldığını düşünecek olursak Atatürk'ün büyüklüğünü daha iyi anlarız.

          10. Yıl Marşında söylendiği gibi memleket demir ağlarla örülmüş, çeşitli yollar yapılmış, pek çok fabrika kurulmuş, hastaneler, hatta ilk yerli otomobil ve uçak yapılmış bunları yaparken de hem borç ödenmiş ve borç alınmamıştır.

            Eğitime büyük önem verilmiş, sadece okullarda verilen eğitimle yetinilmemiş, millet memleketleri açılarak yetişkin insanların da hem okuma yazma hem meslek edinmesine olanak sağlanmış, büyük bir eğitim seferberliği başlamıştır.

         Yeni Türkiye'nin gelişimi tüm dünyada hayranlık uyandırmış, devlet adamları ve krallar yurdumuzu görmeye gelmiş ATAMIZIN önünde saygıyla eğilmişlerdir. YUTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ diyerek savaştığı ülkelerle bile dostluk kurmayı bilmiştir. "Savaş yurt savunması değilse cinayettir," diyecek kadar barışseverdir.

     Dünyada pek çok ülkeye örnek olmuştur genç cumhuriyetin başarıları. Örneğin Çin pek çok kez Türkiye'ye gelerek gelişmeleri yakından incelemiş ve kendi memleketlerinde uygulamışlardır. Bugün Çin ve Japonya'da Atatürk'ün hayatı zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Pek çok ülkede adına pullar bastırılmış, heykelleri önemli alanlara dikilmiştir. Unesco tarafından doğumunun 100. yılı ATATÜRK yılı ilan edilmiştir.

      Amerikalı tarihçi ve psikiyatrist Prof. Arnold Ludwig, dünyanın çeşitli siyasi önderlerinin başarı ve önem derecelerini sınıflandıran on bir ölçeğe göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü 20. yüzyılın en büyük lideri olarak nitelendirdi. Ludwig'in verdiği bilgiye göre bu ölçeğin kriterleri "sıfırdan ülke yaratmak, topraklarını genişletmek, iktidarda kalınan süre, askeri başarı, ideoloji ortaya koyma, ahlaken örnek olma, siyasi miras ve ülkenin nüfusu" ölçütlerinden oluşuyor. 

     Bizler Atatürk çocukları olarak, birer Türk kadını olarak ona çok şey borçluyuz. Hedefimiz bilimde, teknikte, sanatta çağdaş uygarlık düzeyine çıkmaktır. "Bir gün benim söylediklerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin," diyecek kadar bilime önem veren Atamızın izinden gidip eğitim ve öğretime gereken önem verilmelidir. Ancak o zaman Türkiye Cumhuriyeti dünyada hak ettiği yere kavuşacaktır.             

        Cumhuriyet Bayramımızı kutladığımız bu günlerde, büyük Atamızı, bu toprakları bize vatan olarak bırakabilmek için kan dökmekten can vermekten çekinmeyen tüm atalarımızı da minnet ve saygıyla anıyorum.

     29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ TÜM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN.

 

 

AYŞE ÖZ

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI