ÇOCUKLAR HAZIR OLUNCA BÜYÜSÜN
Ortaokul ikinci sınıfa gidiyordum. İki bebeğim vardı ve onlarla oynamayı çok seviyordum. Anne, babam ve çevremdekilerin çocuk ruhlu demesine aldırmıyordum. Bebeklerimin kolu bacağı çıkıp takılıyordu. Annemin kullandığı kumaşların arta kalanlarını alıp bebeklerime elbiseler dikiyordum. Hatta yatak, yastık ve yorgan bile yapmıştım. Renk renk elbiseleri giydirip çıkarmak onları uyutmak, beslemek çok hoşuma gidiyordu.
Bir gün okuldan geldim bebeklerime baktım, yoktu, elbiseleri de yoktu. Bütün evi aradım yoktu, anneme sordum, sobaya atıp yaktığını söyledi. Ben artık bebekle oynama yaşımı geçmişim, artık büyümeliymişim. Bebekler yanınca ben büyüyecekmişim. Çok ağladım, annem de üzüldü, komşularda anneme bebeklerimi yaktığı için kızdılar. Annem, "Sana kocaman bir bebek alacağım," dedi. Ama o bebek hiçbir zaman alınmadı. O bebek de benim içimde kaldı.
Yıllar sonra İsviçre'de oğlumun öğretmeniyle konuşuyorduk. Ben oğlumun bir üst sınıfa geçmesini istiyordum, öğretmeni hazır olmadığını söyledi ve bir örnek verdi. "Benim kızım anaokuluna gidiyordu, ilkokula başlaması gerekiyordu. Ama kızım sabahları uyumak istediğini, oyuncaklarıyla oynamak istediğini söyledi. Ben de çocuğumu okula göndermedim, kızım bir yıl daha çocukluğunu yaşasın istedim," dedi.
Bu düşüncesini çok saçma buldum, çocuklar bir an önce okula gidip eğitimini alması büyümesi gerekiyordu. Sonra düşünüce öğretmene hak verdim. Biz de yıllar önce annemin yaptığı gibi bebekleri yakarak çocuklarımızın bir an önce büyümesini istiyorduk.
Türkiye'de de son yıllarda okul yaşını öne çekerek çocukların çocukluk yıllarını çaldılar. Sonra da geri adım attılar. Hatta bazı özel okullarda anaokullarında zeki çocuklara okuma yazma öğreterek doğrudan ikinci sınıfa geçirmeye çalıştılar. Ben çalıştığım okullarda buna hep karşı çıktım.
Çocuklar çocukluklarını gönüllerince yaşamalılar. Çocukluğa geri dönülmüyor, zamanı geri döndüremiyoruz. Nasıl olsa büyüyecekler ve sorumluluklarını alarak yaşam savaşına katılacaklar. Çocukluk yıllarını gönlünce yaşayanlar yaşamla savaşta bir adım önde olurlar. Bırakalım çocuklar gönüllerince yaşasınlar, birkaç yıl sonra katılsalar büyüklerin yaşamına ne kaybederler, büyükler ne kaybederler.
30.12.2020
Ayşe ÖZ