Karşımda günbatımını konu alan bir tablo var. Güneş çekilmek üzere ufukta ve denizde müthiş bir kızıllık, ufuk çizgisinden itibaren gökyüzünde kızıldan griye, maviye, laciverte siyaha yer yer küçük pembe kaçamaklara dönüşen görkemli bulutlar, karaya doğru geldikçe kızıllığın bütünlüğü bozuluyor kızıllık dalga dalga kıyıya yanaşıyor. Sol tarafta yapraklarının yarısı siyah, yarısı kırmızı görünen gövdesi denize doğru eğilmiş, öbür tarafın alt kısmında kuru bir dal ve onun üstüne tünemiş siyah bir kuş, gölgesi kırıla kırıla denizde kaybolan yaşlıca bir ağaç.
Bir de tekne görünüyor ağacın biraz berisinde, beyaz renkli üstündeki yazı tam okunmuyor gül.. gül'den sonrası üstüne atılan halatın altında kalmış. Teknenin bağlı olduğu yer görünmüyor, halatın bir kısmı suyun içinde pembe bulutun gölgesi tam da teknenin sol tarafına düşmüş sanki bulutun üstünde yüzüyor gibi.
Tekne hafiften sallanıyor suyun yarattığı salınım da olabilir ama sanki halatı birisi çekiştiriyor, en iyisi ben bu halatın peşine takılayım.
Genç bir adam, elindeki halatı küçük bir iskelenin ayağındaki demire bağlamaya çalışıyor biraz telaşlı gibi, ip elinden kaçıyor bir türlü düğümü tutturamıyor, nihayet tamam. Arkasını dönüp tekneye bakıyor, yüzü karma karışık uzun boylu, kısa saçlı, yakışıklı bir genç, tekneye bakarken bakışları yumuşadı biraz, gayriihtiyari çene kasları gevşedi hatta gülümsedi bile, üstüne başına baktı sabah nasıl hevesle giyindiğini, tıraş olduğunu, o parfümü sürdüğünü hatırladı.
Sonra ne olmuştu orası biraz bulanık, sabah heyecanla tekneye geldiğin, eli ayağı dolaşarak halatı çözdüğünü, son sürat yola çıktığını, sabah rüzgârını bütün vücudunda hissettiğini, ama umursamadığını, nihayet o küçük kasabanın iskelesinde çok uzakta da olsa onu tanıdığını karşılıklı el kol sallamalarını, yüz kaslarının istemsiz bir şekilde gülmeye ayarlanmış gibi ağzının hiç kapanmadığını da hatırladı.
Uzun zamandır görüşmemişlerdi sarıldılar, oturdular yan yana, kızın saçları onun yüzünde dolaştı rüzgarla, dur dedi kız bir şey anlatmam gerek konuştular konuştular . ama neyi konuştular neydi o kadar konuşulmaya değer olan ikisinden başka, onu hatırlayamadı.
Peki, şimdi niye buradaydı, hemen koşmaya başladı hatırladığı şeyin itmesiyle. Evden parasını eşyasını ve belgelerini almaya geldiğini hatırlamış ve annesine söyleyeceği yalanı kıvırmaya çalışıyordu, annesinin yüzüne bakmadan iki, üç ay gelmeyebilirim merak etme derken, elinde valizi koşar adım çıkmıştı evden kafasının bir bölümü bulutumsu bir halle.
Tekneye yaklaştığında yaşlı balıkçı Ahmet amca, çabuk gel diye elini kolunu sallıyordu. Gel oğlum bak bu beyler tekne arıyorlar, siz anlaşırsınız deyip uzaklaştı. Ben gidemem diye ağzını açmıştı ki adamlardan birisi hemen koluna girdi, belindeki silahı hissettirerek. Tekneye çıktılar nereye gidiyoruz dedi, sen hele bir açıl dediler.
Kemalin kafasının bir bölümündeki bulut henüz kalkmamış, üstelik hızlı hızlı dolanıyor, adamların ellerindeki valizle aşağı indiğinin farkında değil, Aşağıdan gelen sesleri duyunca panik oldu birden, merdivenlere yöneldi iki adam para konusunda tartışıyorlardı, konuşmalardan anlaşıldığına göre banka soymuşlar, paylaşmayı yapamıyorlardı. Kemali merdivende görünce hemen yukarı çıktılar. Kemal çıldırmış gibi kendi etrafında dönüyor aşağıda, aşağıda, diye bağırıyordu. Adamlar korktular sakinleştirmek için tutmaya çalıştılar, oradan oraya zıplarken kemal denize uçtu denizin dibine doğru uçarken bulut inip inip kalkıyordu kemalin kafasında, gülsen dedi, gülsen aşağıda, gülsen uyuyor aşağıda, adamların paraları var, gülsen düştü, gülsen uyudu, diye diye denizin dibini boyladı.
Adamlar kalakaldılar denizin ortasında şaşkın. Biraz sonra Ahmet amcanın durumdan şüphelenerek haber verdiği polisler teknedeydiler. İki adam çaresizliklerinin farkında olarak sessizce teslim olmuşlardı.
Olay polis kayıtlarında şöyle geçiyordu: İhbar üzerine sahilden bir hayli uzakta yakaladığımız teknede, iki banka soyguncusu, çaldığı paralar ve alt katta ölü bir genç kız bulunmuş olup kan izinden de anlaşılacağı üzere teknenin kenarına kafasını çarpması sonucu öldüğü tespit edilmiştir. Adamlar ısrarla genç kızı tanımadıklarını ve onu öldürmediklerini iddia etmişlerdir. Teknenin kaptanı Kemal'i su altında arama çalışmaları devam etmektedir.
Demek teknenin adı Gülsen'di
Fatma Ayhan Eylül 2022