TAZELENME ÖĞRENCİSİ OLMAK


İlkbaharı hep kaçırdım, çiçek açacak diye beklerken meyveye durdu ağaçlar. Sonbaharı da giderken ucundan yakaladım.

Bir üçüncü bahar olmalı, gelsin ve gitmesin kaçırdığım, yakalayamadığım, baharları getirsin bana dedim. Ve ilk defa birisi beni duydu; oldu, üçüncü bahar Tazelenme Üniversitesi olarak geldi hayatıma. Ben istedim üçüncü bahar okul verdi sayısız bahar, o bahar benim, bu bahar senin dolaşırken koridorları, içeride sözcüklerin uçuştuğu bir derste buldum kendimi. Yaratıcı Yazarlık Dersi, sınıftan çıkarken sen şair ve yazar oldun dediler, ikisi birden mi? dedim evet dediler. Çok şaşırdım, benim üçüncü baharımın kapısı bu sınıfa açılıyormuş meğer. Sihir gibi herkesin içinde kalan ukdesine göre bir kapı var.

Yetmişinden sonra yazdım ilk şiirimi, öykümü  "daha önceleri nerelerdeydiniz" diyesim geldiyse de ilkbaharlarda yakalasam bu kadar kıymetini bilemeyebilirdim diye düşündüm. Şimdi yazdığım her sözcük, kurduğum her cümle, yaşanmışlıklarımdan süzülüp karışıyor günün tümcelerine.

Bir başka kapıdan giriyorum Mozaik Dersi var. Camlar, boyalar, yumurta kabukları ve gözleri ışıl ışıl bakan arkadaşlarım. Bu Tazelenme çok tuhaf, bir kapıdan giriyorsun öğrencisin öbür kapıdan giriyorsun öğretmensin. Ben aslında öğretmen değilim ama bildiklerimi arkadaşlarımla paylaşmaktan, onların yüzünde bunu da başarabiliyorum ifadesini görmekten çok mutlu oluyorum. Aynı sınıfta bizden sonra resim dersi var ellerinde tuvalleri, fırçaları, boyalarıyla gelen heyecanlı, hevesli arkadaşlarımıza bırakıyoruz sınıfı. Bir başka gün başka bir sınıftan yükselen Türk Sanat müziği, Türk halk Müziği, pop  müziği şarkıları, Bendir sesleri. Günnücekte yapılan spor dersleri, boççe, Voleybol maçları, masa tenisi belki de adını yeni duyduğumuz Qigong dersleri, Sirtaki kelimesini sadece Zorba filmiyle ilişkilendirebiliyorken sahnede arkadaşlarımı oynarken izlemek, Olimpiyatlar, ana dersimiz Teorik ders. Açılan her kapıda, hayata yeniden tutunma nedeni ve enerjisi var.

 Geçen hafta Bendir dersi öğrencilerinin muhteşem gösterisini izledik Bu yaşta sahnede olmanın, bir enstrüman çalmanın, alkışlanmanın, onaylanmanın gururu vardı yüzlerinde. Mart ayında, Yaratıcı Yazarlık Dersinin etkinliğinde; Dünya şiir günü ve Dünya Öykü günü kutlaması kapsamında biz de sahneye çıkıp, yazdığımız şiir ve öyküleri okuduk heyecanla ve başarıyor olmanın gururuyla. Önümüzdeki günlerde konserler ve sergiler olacak, ondan sonra sırada olimpiyatlar var. Dışardan birisine; bu kadar faaliyeti her hafta yaşları 60 ile 85 yaş aralığında olan kişiler yapıyor desek zor inanır. Bütün bunları biz yapıyoruz, hem de büyük bir keyifle. Çok değerli öğretmenlerimiz var, gönüllü olarak zamanını bizim için harcayan.

Rüya anlatır gibi değil mi? Ama gerçek. Peki, bu nasıl oldu da rüyada görebileceklerimizi gerçekte yaşayabiliyoruz.

Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Aynı zamanda Tazelenme Üniversitesi Genel Koordinatörü Sayın Prof. Dr. Muammer Tuna'nın sayesinde oldu.

Benim Tazelenme Üniversitesine başladığım 2019 yılında, dersler Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi kampüsünde yapılıyor ve Üniversite hocaları ders veriyordu. Birinci dönem haftada iki gün arkadaşlarımla birlikte servisle Muğla'ya gittik, o zaman ilkokula giden torunuma çok eğlenceli gelmişti bizim gibi mi? anneanne diye sorarken, ikinci dönem Marmaris Kampüsü çok büyük bir katılımla açıldı. Meslek Yüksek Okulu salonunda yaptık ilk derslerimizi, salon yetersiz gelince Belediyenin Armutalan Kültür Merkezinde devam etmeye başlamıştık ki Pandemi geldi. En Riskli grup olarak biz evlere kapatıldık.

Bu hikayeleri hepimiz biliyoruz, ben O günlerdeki Tazelenme ve etkisini anlatmak istiyorum. Bir belirsizliğin, kaosun ortasında ne yapacağımızı bilemezken yine Muammer hoca çıktı ortaya. Uzaktan eğitimi başlattı, çoğumuz teknolojiye yabancıyız ama bir şekilde öğrendik. Teorik dersin yanı sıra sanat, edebiyat sohbetleri, özel günler ve bayram kutlamaları yaptık. Muammer hoca; bize yalnız olmadığımızı, bir yere ait olduğumuzu, herhangi bir sorunumuz olduğunda birilerine ulaşabileceğimizi hissettirdi. O günler için bu o kadar önemli bir şeydi ki çocuklarımız var ama gelemiyorlar, biz zaten yasaklıyız. Ve o zaman başka bir "Biz" kavramı oluştu hayatımızda. Halen devam eden kitap okuma grubunun hayata geçmesi de o günlere rastlar. Muammer hoca her zum programında bizimleydi Suzan hanımla birlikte.

Nihayet pandemi bitti Marmaris Kampüsü yeniden açıldı.  Zaman içinde kendi yapılanmasını tamamlarken Muammer Hoca her zaman en yakın desteğimizdi.

Benim için Tazelenme, bir ortak paydada buluşmuş insanlardan oluşan, kocaman bir mozaik tablodur. Hala bir şeyleri yapabiliyor olmanın özgüvenidir, sosyalleşmektir, bilgi aktarımıdır. Evde kendini dinlemekten uzaklaşma fırsatıdır, moral bulmaktır. Minik adımlarla hayata karışmaktır, o adımları büyütmektir.

Muammer hoca işte bunları bize getiren kişidir.

Bütün arkadaşlarım adına söyleyebilirim biz "Tazelenme Ailesinin" bir üyesi olmaktan çok mutluyuz ve gururluyuz.

Kaçıncı sınıfta olduğumu bilmiyorum, önemi de yok, okulu bitirmek gibi bir derdimiz de yok, Tazelenme Üniversitesi devam ettiği sürece ki etsin, bizim için "Hayatı ve Kendimizi Yeniden Keşfetme" nedeni olan okulumuza aynı heyecan ve istekle devam ederiz.

Bu kadar güzel, ancak rüyada göreceğim imkânları sağlayan bu okula, kendimi borçlu hissediyorum ve borcumu ödemek için fırsat kolluyorum.

Büyük bir özveri göstererek, gönüllü olarak derslerimize gelen değerli öğretmenlerimize çok teşekkür ederiz.

Bize ders yapacağımız mekânları sağlayan Marmaris Belediyesine çok teşekkür ederiz.

Tazelenme Üniversitesinin kurucusu sevgili hocamız, Genel Koordinatörümüz Sayın Prof. Dr. Muammer Tuna'ya çok teşekkür ederiz, minnettarız.

Tazelenme Üniversitesine desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Turhan Kaçar'a çok teşekkür ederiz.   
YAZARIN DİĞER YAZILARI