BİR ÇINAR DEVRİLDİ!
(Aradan birkaç yıl geçti ama özlem eksilmedi, bilakis arttı. Ne yapsak boş, bomboş! Sayın Ünal Türkeş'in birikimlerine, düşüncelerine, yol göstermesine dünden daha çok bugün ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Eserlerine sahip çıkarak gösterdiği yolda ilerlemekten başka da çaremiz yoktur. Ünal Bey gibi düşünürlere sağlığında daha çok saygı göstermek lazım gelir düşüncesindeyim. Sayın Ünal Türkeş'i tekrar saygıyla anarken, birkaç yıl önceki yazdığım yazımı tekrar okuyucularımın değerlendirmesine bırakıyorum! Saygılarımla.)
Can dostlarımdan birini daha kaybettim, beklemediğim bir anda! Bir 'Cumhuriyet' çocuğu olan, Cumhuriyeti kuranlara minnetini her yazısında dile getiren; gazeteci, yazar, hümanist, aydın bir değerimizi kaybettik! Günden güne azalıyoruz.
En önemlisi de Muğla, yaşayan tarihini kaybetti. Kimi Muğla'nın belleği, kimi Muğla'nın yürüyen tarihi dese de; asıl olan bütün ülke her yönüyle bir aydınını kaybetti.
Sevgili Ünal Türkeş abimiz bizi öyle bir terk etti ki; son yazısında " TERK ETME! " dediğini bile biz kendisine "TERK ETME" diyemeden, bir helâllik almadan terk etti bizleri.
20.09.2017 tarihli "TERK ETME" başlıklı yazısının bir bölümünde; "Kalbim Elleni'ye olan sevgisi bugün hala kor gibi yanıyor. Onları unutamadık. Babamdan aldığım bu sevgiyi ben de çocuklarıma ve senin gibi bir Muğla aşığına miras bırakıyorum." Diyen Muğla eski Milletvekili Sayın Turgut Topaloğlu'nun yukarıdaki sözlerinin benzerini bize söylemeden gitti. Bizi kor ateşe bırakmadı; metrelerce yüksek alevlerin içine attı! Be adam, neydi acelen! Neydi bunca gizi, anıyı, aşkı, sevdayı, sevgiyi ve bilgiyi kendinle beraber kara toprağa gömdün. Yine de yıllarca biriktirip bize bıraktığın eserlerinle gurur duyacağız, övüneceğiz, bahtiyar olacağız.
Topaloğlu'nun, "Muğla Aşığı" demesi doğru ve yerinde. Buna tüm Muğla şahittir. Peki, Ünal Ağabey, biz kime "Muğla aşığı, Muğla'nın yaşayan tarihi diyeceğiz? Biliyorum, herkes Muğla'yı seviyor ama Ünal Türkeş'in sevmesi başka bir şeydi. Senin yerini hangimiz doldurabileceğiz? Bu nasıl bir gidiş, bu nasıl terk ediş!
Evet, bir çınar devrildi. Bu çınar, devrilmekle kalmadı; toprağı ve yaşamı kökünden söktü. Övgüler dizmeye gerek yok, bilen bilir Ünal Türkeş'in, Muğla ve Türkiye için ne büyük kayıp olduğunu!
Ünal Türkeş'i kaybettiğimizi duyunca şok oldum. Tabi hafta sonu olduğu için düğünlerde devam ediyor. Davul zurna sesini duydukça yapmayın etmeyin diyeceğim; ama diyemiyorum. Nasıl diyebilirim ki; ölümde gerçek, yeni bir yuva kurmakta gerçek. Ben de şiire döktüm içimi.
GİTME
Yine sonbahar geldi, dökülüyor yaprak,
Dayanmıyor acıya yürek, bu karatoprak,
Beden alev aldı, zor be dayanmak,
"Gitme" demeden gittin, şoktayım bugün,
Bugün yastayım gardaş, yapmayın düğün.
Her sonbaharda artar kaybımız,
Saramaz oldu artık doktor yaramız,
Üzgünüz, yorgunuz, yoktur hayrımız,
"Gitme" demeden gittin, şoktayım bugün,
Bugün yastayım gardaş, yapmayın düğün.
Helâllik almadın, almadın izin,
Sağlıklıydın, iyiydin, diriydin yazın,
Muğla'yı kapladı derin bir hüzün,
"Gitme" demeden gittin, şoktayım bugün,
Bugün yastayım gardaş, yapmayın düğün.
Elden bir şey gelmez, çınar devrildi,
Acıdan, hüzünden vücut gerildi,
Gürbüz'üm yaşlandım, beden yoruldu,
" Gitme" demeden gittin, şoktayım bugün,
Bugün yastayım gardaş, yapmayın düğün.
Sayın Ünal TÜRKEŞ, bize çok ağır bir sorumluluk yükledi. Yerini doldurmamız mümkün değil ama gösterdiği yoldan ilerleyerek, tüm insanlığı sevgiyle kucaklamaya çalışacağız. Başarabilir miyiz bilmiyorum!
Saygılarımla.
Kemal GÜRBÜZ
Şair-Yazar, Devlet sanatçısı
30.09.2017