BOŞA MI YOKSA
Acayip günlerden geçiyoruz. İki yıldır "Pamdemi" (salgın hastalık) nedeniyle toplum başkalaşmaya, değişime uğradı. Sıkıntılar sıkıntılar aldı başını gidiyor. Hiç kimse önünü-arkasını göremediği gibi geleceğini göremiyor, sağlığını da koruyamıyor. Toplumun psikolojisi bozulmaya devam ediyor.
İşsizlik, salgın hastalıktan öncede çok fazlaydı; fakat salgın hastalıkla beraber iki katını da geçti, daha fazla da diyebiliriz. Bunlarda yetmiyormuş gibi binlerce esnaf kepenk kapattı. Binlerce esnafın da kepenk kapatması an meselesi, kapatmaya hazırlanıyorlar. İşsizlik artarken nasıl oluyorsa oluyor, TÜİK'ke (Türkiye İstatistik Kurumu) göre işsizlik azalıyor. Gören, duyan da derki, yeni işyerleri açılmış, yeni istihdam (yeni iş alanları açma) sağlanmış diyecekler. Esnaf ve tüm vatandaşlar, "Biz devlete kırk yıldır vergi veriyoruz, bakıyoruz ama devler salgın hastalık da bize bir ay bakamadı." diyorlar. Haksızda sayılmazlar. Çünkü devlet bir avuç yandaşa vatandaşın vergilerini aktarmakla meşgul! Baksanıza muhalefetin sorduğu "128 Milyar Dolar nerede" sorusuna bile cevap verme yerine, Cumhurbaşkanına hakaret edildiği gerekçesiyle hukuksuz davalar açılıyor.
İktidarda olanlar akıl ve bilimi, liyakatı (layık olma, yaraşma, yaraşırlık, uygunluk) göz ardı ettiği için ülkeyi yönetememektedir. Özellikle salgın hastalık döneminde Sağlık Bakanlığı salgını önlemediği gibi, "maske, mesafe, hijyen" diyerek suçu da vatandaşa yıkmaktadır. Salgın hastalık nedeniyle görev yapan bilim kurulunun işlevsizliği, bu kurulun toplumun gözünü boyamak için kurulduğu algısını güçlendirmektedir. Bunun nedeni ucube bir sistem olan (biz haklı çıktık deyiminden usandık) "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" denen anlaşılmaz (aslında çok iyi bilinen) yapıda gizlidir. Bu sistemle her şeyi tek adama yani kuvvetler birliğine neden olan "Tek adam" yönetiminin sonucudur. Tek adam (inşaattan salgın hastalığa, dizi filmden bilim adamlığına, ekonomiden para politikasına, uluslar arası ilişkilerden kaç çocuk yapılacağına vs. vs. vs.) her şeyi biliyor maşallah. Kanunu, adaleti, ülke ile ilgili her türlü kararı alan tek adam, yaptığı tüm bu işlerden sorumlu değil, nasıl oluyorsa. Hatalar, suçlar muhalefete ve halka yıkılarak, bir de "Allah affetsin" diyerek tüm sorumluluktan kurtuluyor. Ülke tek adamın, vatandaşlar da tek adamın kulu!
Bu acımasızlık, işsizlik, yokluk, yoksulluk, açlık, toplumu bunaltmış bu güne kadar "Boşuna mı yaşadık yoksa" diye çaresizliklerini ifade ediyorlar. Acılar içinde hüzünlü günler geçiriyoruz.
Saygılarımla.
Not: Bir şiirle yazıyı bitirelim.
BOŞA MI YOKSA
Avare geçirdim bu günde günü,
Nefes alıp vermek boşa mı yoksa?
Unuttum geçmişi, unuttum dünü,
Nefes alıp vermek, boşa mı yoksa?
Geçmişi bilmenin yararı çoktur.
Kimisi aç yatar, kimisi toktur.
Hakkın arayanı kodese tıkdır,
Adalet hak hukuk boşa mı yoksa?
Kötülük örgütlü, dağılmış iyi,
Vicdansız insanın kötüdür huyu.
Çıkar için derler, herkese dayı,
Onuru korumak boşa mı yoksa?
Gürbüz'ün amacı eşit yurttaşlık,
Çalışır, kazanır veremez haçlık.
Ürün vermez tarla, kayalık, taşlık,
Onca emek vermek, boşa mı yoksa?
09.02.2021
Kemal Gürbüz
Yazar, Şair-Devlet Sanatçısı
22.04.2021