ÇÜRÜME BÜYÜYOR!
30 Ağustos Zafer Bayramının öncesinde Cumhuriyet'e, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına saldırılar artmakta/artırılmakta. Vatanı işgalden kurtarmak için canı, malı pahasına ölüme giden başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret ve küfredenlerin sayısı azımsanmayacak bir kesimin varlığı beni korkutuyor. Bu insanların tarihi bilmemeleri veya çıkarları için tarihi çarpıtarak aktarmaları korkunç düzeylere ulaştı. Öyle korkunç ki, bu söylemlerine dini alet etmeleri inanırlıklarını artırmaktadır. Hele de din konusunda hiçbir şey bilmeyen cahil halk üzerinde etkili olmaktadırlar. Okumayan, araştırmayan, sorgulamayan bir toplum olduğumuzu da göz önüne alırsak durum daha da vahim gözüküyor.
Özellikle yüzlerce, binlerce, belki de milyonlarca yıldır erkek egemenliğine boyun eğen, erkeğin kölesi olan bayanlardan inanç adına, din adına, gelenek ve görenek adına köleliklerini onaylamaları inanılacak gibi değil! Bu bayanlardan birisinin facebook paylaşımını aktaracağım. Paylaşımı yapan Hatice Serkan, paylaşım tarihi 25 Ağustos, saat: 20.04. bu paylaşımı bizle paylaşan Mehmet Mamuk, saat: 18.33, an itibarıyla.
Hatice Serkan'ın paylaşımı şöyle; "Herkes Kurtuluş Savaşını, Bandırma Vapurunu yazıyor. Herkes PUTPEREST ATATÜRK'Ü yazıyor ama kimse İstanbul'da düşmanı oyalayan ve Bandırma Vapurunu ayarlayıp Atatürk'ü dualarla gönderen padişah Murat Hüdavndigar'ı yazma zahmetine katlanmıyor. Cahil bu dinsizler." (Murat Hüdavendigar, ölümü: 1390) İnanarak yazmış, ayrıca bizi cahillik ve dinsizlikle suçlamış!
Bize cahil ve dinsiz diyen bu bayana gülünür mü, acınır mı, yoksa gerçekten bir bataklığın içinde kaldığımızın işareti midir, bilmiyorum! Bu ne tarih bilmezlik, bu ne din bilmezlik, şaşmamak elde değil! Bunların akıl hocaları, en büyük tarihçileri, akıl hastası olan Kadir Mısıroğlu; "Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip geleydi. Ne hilafet yıkılırdı, ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi, ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı." Diyerek toplumun bir kesimine kendi cahilliğini aşıladı. Yine bir kesim sözüm ona din adamı olan bir avuç din düşmanı vatan haini Türk Bayrağının üzerinde namaz kılıyorlar.
Bakın halkı bilgilendirecek, aydınlatacak bir profesörün, hem de Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Bülent Arı; "En tehlikeli kesim okumuş kesim. Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben her zaman; cahil halka güvendim. Yani; ülkeyi ayakta tutacak olanlar okumamış, hatta ilkokul bile okumamış cahil halktır." Ben bunlara halk düşmanı, vatan haini desem kızar mısınız?
Cahilliğin bir örneğini daha, Habibe Ayvacı şöyle diyor; "Kadınlar ilk kez seçilme hakkını sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vermiştir." Diyor. Aklıma hemen Berat Albayrak'ın, "Uzaya yol yaptık desek bu halk bize inanır" demesinin doğrulanmasıdır.
Yalanı gerçek zannedenler, gerçekleri görmek istemezler. Gerçeği algıladıklarında "olamaz, olamaz" diye çırpınarak kendilerini imha ederler. Bir ulus ya da topluluk köle olmuş ve çürümüşse böyle cahillerin çoğalmasıyla çürümüştür. İktidarda bulunanlar çocuklarını Avrupa ve ABD'de okuturken, bunları da yalanlarla uyutarak egemenliklerini devam ettirmişlerdir..
Birazda dünyayı değiştiren bir avuç insanın fikirlerine başvuralım:
"Ezilenler arasında din adamı yoktur. Din adamları ezen sınıf ya da ırkların asalağıdırlar." Jan Paul Sartre
"Şeytanın Çalışma odası, cahillerin boş kafasıdır." Eflatun.
"Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse, çocuklarına öğretir. Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz. Bir kadını eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz." Brigham Young
"Zalimlerin çarkı, cahillerin çalışmayan kafasıyla döner." Viktor Hugo
"Biz kimseyi aptal yerine koymadık. Herkes geçip kendi yerine oturdu." Can Yücel
Bu yazıyı da böyle bitirelim. Geleceğimiz bir mizahtan, bir tiyatrodan ibaret değil. Geleceğimiz karanlık ve vahim ama her zaman bir ışıkta yok değil!..
Saygılarımla.
Kemal Gürbüz
Şair, Yazar-Devlet Sanatçısı
29.08.2019