EMEKLİLER TÜRKİYE MECLİSİ-2-
"DOĞRUDAN DEMOKRASİ ÜZERİNE
(YENİ BİR PATİKA AÇMAK)
GENEL BAKIŞ"
(Dünden devam.)
"Yurttaşından esirgenen mali kaynak ve imkanlar, ne yazık ki silah ve ölüm tüccarlarına aktarılmaktadır. Bu bizim tercihimiz olamaz. Gerek dünya ölçeğinde, gerekse bölgede ve ülkede bizlere yaşatılan "şiddet ve yoksulluk çağının" ciddi çatışmalara ve bunun sonucunda da tamamen yeni bir dünyanın kurulmasına zemin hazırlayacağını düşünüyoruz. Bu çağın ömrü, çeşitli dinamiklerin ve alternatif arayışındaki güçlerin tarihsel rollerini ne kadar ciddiye aldıklarına bağlıdır. Hiç kuşkusuz ki en büyük yangınlar bile minnacık kıvılcımların eseridir. Biz bu kıvılcıma "doğrudan demokrasi" diyoruz. Antikapitalist ve anti otoriter bir niteliğe sahip bu çabanın başarı şansı, örgütlenme düzeyinin kapsam, etki ve tutarlığıyla doğru orantılı olacaktır. Bilinç, ısrar ve cesaretin yanı sıra ortak akıl ve kolektif liderlik bu sürecin belirleyicileri olacaktır.
Ülkemizde yaşayan 13,7 milyon emeklinin büyük çoğunluğu içinde bulunduğu koşullardan yakınıyor olmasına rağmen pratik bir adım atmaya yanaşmamaktadır. Bu duruşun başlıca sebebi korku, yılgınlık ve yorgunluk olsa da umut vadeden bir sendika veya sendikal hareketin olmayışı da bu örgütsüzlüğü beslemektedir. Emeklilerin çoğunluğu, kahve köşeleri ve parklarda ölüme, çürümeye terk edilmiş durumdadırlar.
Bu gün günümüzde acil görevlerden biri de daha önce yaşanmış kötü örneklerden arınmış ve ondan ayrılmış, umut vadeden yeni bir örgütlenme anlayışı ve modeli geliştirmek olmalıdır. Öncelikle emeklilerin bu parçalı durumuna son verecek yöntem ve ortak politikaları yaratmak zorundayız. Bunun için ayrıntılarda boğulmak yerine hedefte ve bu hedefe varmak için takip edilecek yol ve yöntemde anlaşmaya varmakla yetinmenin daha anlamlı ve yol açıcı olacağını düşünüyoruz. Biz sadece yeni bir sendika kurmakla yetinemeyiz. Aynı zamanda verili durma alternatif, insan ve doğa merkezli yeni bir toplumsal yaşamı da inşa etmekle mükellefiz. Örgütlenme modelinde Doğrudan Demokratik Katılım ve Doğrudan Demokrasiyi temel alan meclisleri; ekonomisinde ise imece usulü üretim ve tüketimi temel alan bir örgütlenme modelinin başarma şansı olduğunu düşünüyor ve savunuyoruz. Böylesi bir örgütlenmenin:
- Dünya ölçekli,
- Egemen sistemin alternatifi, doğaya uyumlu ve insani ihtiyaçları karşılama hedefli,
- Her türlü adaletsizlik, hiyerarşi, sömürü ve eşitsizliği reddeden,
- Kadın erkek eşitliğini savunan, yetinmeyip pratiğe uygulayan,
- İnsanları dil, din, ırk, mezhep, etnik köken, sosyal statü ve uluslara göre ayıran değil; birleştiren ve ortaklaşmayı öneren,
- Her zaman "ÇOGUNLUKÇULUK" TEHLİKESİNİ İÇİNDE BARINDIRAN bir uygulamayı önleyebilmek için "ÇOGULCULUĞUN" güvencesi olarak, aynı nihai hedefe yönelik farklı görüşlerin kendini ifade etme ve örgütlenme hakkını savunan ve güvence altına alınan ve bu sayede kazandığı düşünsel dinamizmle sürekli kendini yenileyen, özgürlükçü ve kendi içinde doğrudan demokrasiyi uygulamayı hedefleyen ve olabildiğince uygulayan, bir hareket olması gerekir. Biz çok renkli ve çok sesli bir emekliler hareketini yaratmaya talibiz."
(NOT: Devamı var. Muhakkak okumanızı ve fikirlerinizi paylaşmanızı umuyorum. 1,2,3. diye devam edecek ve en son yazı dizisi bitti diye uyarılacaksınız.)
Saygılarımla.
Kemal GÜRBÜZ
Şair, Yazar-Devlet Sanatçısı
07.11.2022
EMEKLİLER TÜRKİYE MECLİSİ-2-
"DOĞRUDAN DEMOKRASİ ÜZERİNE
(YENİ
BİR PATİKA AÇMAK)
GENEL BAKIŞ"
(Dünden devam.)
"Yurttaşından esirgenen mali kaynak ve imkanlar, ne
yazık ki silah ve ölüm tüccarlarına aktarılmaktadır. Bu bizim tercihimiz
olamaz. Gerek dünya ölçeğinde, gerekse bölgede ve ülkede bizlere yaşatılan
"şiddet ve yoksulluk çağının" ciddi çatışmalara ve bunun sonucunda da tamamen
yeni bir dünyanın kurulmasına zemin hazırlayacağını düşünüyoruz. Bu çağın ömrü,
çeşitli dinamiklerin ve alternatif arayışındaki güçlerin tarihsel rollerini ne
kadar ciddiye aldıklarına bağlıdır. Hiç kuşkusuz ki en büyük yangınlar bile
minnacık kıvılcımların eseridir. Biz bu kıvılcıma "doğrudan demokrasi" diyoruz.
Antikapitalist ve anti otoriter bir niteliğe sahip bu çabanın başarı şansı,
örgütlenme düzeyinin kapsam, etki ve tutarlığıyla doğru orantılı olacaktır.
Bilinç, ısrar ve cesaretin yanı sıra ortak akıl ve kolektif liderlik bu sürecin
belirleyicileri olacaktır.
Ülkemizde yaşayan 13,7 milyon emeklinin büyük
çoğunluğu içinde bulunduğu koşullardan yakınıyor olmasına rağmen pratik bir
adım atmaya yanaşmamaktadır. Bu duruşun başlıca sebebi korku, yılgınlık ve
yorgunluk olsa da umut vadeden bir sendika veya sendikal hareketin olmayışı da
bu örgütsüzlüğü beslemektedir. Emeklilerin çoğunluğu, kahve köşeleri ve
parklarda ölüme, çürümeye terk edilmiş durumdadırlar.
Bu gün
günümüzde acil görevlerden biri de daha önce yaşanmış kötü örneklerden arınmış
ve ondan ayrılmış, umut vadeden yeni bir örgütlenme anlayışı ve modeli
geliştirmek olmalıdır. Öncelikle emeklilerin bu parçalı durumuna son verecek
yöntem ve ortak politikaları yaratmak zorundayız. Bunun için ayrıntılarda
boğulmak yerine hedefte ve bu hedefe varmak için takip edilecek yol ve yöntemde
anlaşmaya varmakla yetinmenin daha anlamlı ve yol açıcı olacağını düşünüyoruz. Biz
sadece yeni bir sendika kurmakla yetinemeyiz. Aynı zamanda verili durma
alternatif, insan ve doğa merkezli yeni bir toplumsal yaşamı da inşa etmekle
mükellefiz. Örgütlenme modelinde Doğrudan Demokratik Katılım ve Doğrudan
Demokrasiyi temel alan meclisleri; ekonomisinde ise imece usulü üretim ve
tüketimi temel alan bir örgütlenme modelinin başarma şansı olduğunu düşünüyor
ve savunuyoruz. Böylesi bir örgütlenmenin:
a- Dünya ölçekli,
b- Egemen sistemin alternatifi, doğaya uyumlu ve insani
ihtiyaçları karşılama hedefli,
c- Her türlü adaletsizlik, hiyerarşi, sömürü ve
eşitsizliği reddeden,
d- Kadın erkek eşitliğini savunan, yetinmeyip pratiğe
uygulayan,
e- İnsanları dil, din, ırk, mezhep, etnik köken, sosyal
statü ve uluslara göre ayıran değil; birleştiren ve ortaklaşmayı öneren,
f- Her zaman "ÇOGUNLUKÇULUK" TEHLİKESİNİ İÇİNDE
BARINDIRAN bir uygulamayı önleyebilmek için "ÇOGULCULUĞUN" güvencesi olarak, aynı
nihai hedefe yönelik farklı görüşlerin kendini ifade etme ve örgütlenme hakkını
savunan ve güvence altına alınan ve bu sayede kazandığı düşünsel dinamizmle
sürekli kendini yenileyen, özgürlükçü ve kendi içinde doğrudan demokrasiyi
uygulamayı hedefleyen ve olabildiğince uygulayan, bir hareket olması gerekir.
Biz çok renkli ve çok sesli bir emekliler hareketini yaratmaya talibiz."
(NOT: Devamı var. Muhakkak okumanızı ve fikirlerinizi
paylaşmanızı umuyorum. 1,2,3. diye devam edecek ve en son yazı dizisi bitti
diye uyarılacaksınız.)
Saygılarımla.
Kemal
GÜRBÜZ
Şair,
Yazar-Devlet Sanatçısı
07.11.2022