"Anne senin gözyaşlarımı silmeni özledim, dertlerim yanağımda kaldı1!"
Durum vahim; hem yurt içi, hem de yurt dışı siyasi gelişmeler insanın, insanlığın hayrına gibi gözükmüyor. Son zamanlarda dünyadaki çatışmaların artarak devam etmesi, özellikle Filistin halkının çoluk çocuk demeden katledilmesi, soykırıma uğraması insan olanın kalbini sızlatıyor, acıtıyor, isyan ettiriyor. Her nedense dünya üzerinde bu soykırımı durduracak ciddi bir girişimde bulunulmuyor. Bulunanlar da çok cılız kalıyor, gücü de yetmiyor! Kendilerine Müslüman diyen ülkelerden çıt çıkmıyor. Ölümleri, zulümleri dizi film seyreder gibi seyrediyorlar.
Bu katliamda "Hamas" denen dinci-kinci örgütü sorumlu tutanlar da, İsrail yönetiminde bulunan dinci-kinci (Siyonist) anlayışı sorumlu tutanlarda, horoz dövüşünden öteye geçemiyorlar. Anlaşılıyor ki, ölenler ne "Hamas" militanları, ne de İsrail askerleri. Ölenlerin çoğunluğu Filistin halkı olmakla beraber, İsrail halkıdır. Binlerce çoluk, çocuk, masum insanlar katledilirken İsrail haklı, ya da Hamas haklı diyerek ikiye bölünmüş durumda dünya milletleri! Kimin haklı, haksız olduğunun hiçbir önemi yoktur, yeter ki, şu katliamı durdurun. Utanç verici bu katliamlar durdurulmazsa, insanlığın bittiğini, katliamları meşrulaştırıldığını göreceksiniz!
Öyle iddialar var ki, Hamas'ı Filistin halkını bölmek için kurduran ve destekleyenin İsrail gizli servisinin işinin olduğunu, tıpkı IŞİD terör örgütünü de ABD'le birlikte oluşturulduğunun söylendiği gibi. Hamas'ı bilmem ama IŞİD'i İsrail ve ABD gizli servisinin eli olduğu akla yatkın geliyor. Çünkü IŞİD Suriye ve Irakt'a masum insanları katlederken, yaralılarını İsrail'de tedavi ettirmesi, İsrail'e hiçbir zaman saldırıda bulunmaması, bu iddiayı doğrular nitelikte. Hem ABD, hem de ABD'nin koruyup kolladığı İsrail, halkları böl yönet taktiğini iyi yapıyorlar. Bir iddiaya göre, Türkiye'deki dinci cemaatlerin 72'sini İsrail'in kurdurduğunun açıklanmasıdır. Bu bilgi basında çokça paylaşılan bir bilgidir.
***
Diyanet İşleri Başkanının ABD sevgisi anlaşılır gibi değil. Milyarlarca doları ABD'ye kaçırıp, orada binalar alması, halkın parasını çarçur etmelerini hayretle karşılamamak mümkün değil. "İtibardan tasarruf olmaz" diyen Erdoğan'ın yatlar, katlar, binlerce araba, binlerce polis koruması ülkenin yönetiminin keyfiliğini gösteriyor. Bu keyfiliği elden bırakmayan iktidar, vatandaşa sabır diliyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Zamları yapan Allah'tır. Fiyatları tayin eden Allah'tır" diyerek halkın ezilmesinde, sömürülmesinde büyük pay sahibi oluyor. Kendileri her yerde lüks içinde yaşayacak, millete de yalan söyleyerek aç-susuz yaşamasını layık göreceksin. Bunların ne dinleri var, ne imanları, ne de ahlakları.
***
Hitlerin Yahudilere uyguladığı soykırım, belleklerden silinmedi. Ne hikmetse, halkı soykırıma uğrayan İsrail Hükümeti, Filistin Halkına soykırım uygulaması aşağılık bir durum, anlaşılır gibi değil!
Haberlerde spiker Filistinli bir babaya, "Bu yıl kurban kesebildiniz mi?" Filistinli baba, "Biz kurban yerine kendimizi kesiyoruz" sözü kadar acıtıcı, yürek yakıcı, sarsıcı bir cevapla karşılaşmadım. Yine, İsrail Savaş uçaklarının vurduğu, bombalarla yerle bir ettiği Şifa Hastanesi duvarında, "Anne senin gözyaşlarımı silmeni özledim, dertlerim yanağımda kaldı" yazısıdır. (Kenan Paltun, Facebook). Nasıl bir ruh hali, nasıl bir acı? Savaşın açtığı, yok ettiği masumlardan geriye kalan yıkıcı, yakıcı, bu sözün derinlere işlemesiyle eti çürüten, kemiğe işleyen acının en anlamlı ifadesidir!
***
Aklıma, o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'da, İsrail Cumhurbaşkanına "Van münit" dediği, "Siz öldürmeyi bilirsiniz" sözü aklıma geldi. Başbakan Erdoğan'ın o çıkışı yerinde ve doğru bir sözdü. Çünkü yıllardır İsrail, Filistin halkına yaşam hakkı tanımıyordu, çıkış iyiydi. Fakat ne kadar gerçekçiydi, tartışmalı bir durum. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı "Yahudi Madalyası" inandırıcılığını rafa kaldırıyordu. Madalyonun iade edilmemesi de, bu iddiayı destekliyor. O nedenle Filistin halkı soykırıma uğrarken, Erdoğan'ın kürsüden söylediği birkaç sözün yasak savmadan öteye gitmedi. Buda yetmedi, Filistin halkı katledilirken, İsrail'le ticaretini en üst düzeye çıkardı. Anlayacağınız Filistin halkı kaderiyle baş başa bırakıldı!
***
Ah benim Filistinli halkım, acılarını, açlıklarını kimse görmüyor. İnsanlık çöplüğe dönmüş, duygusuz, duyarsızlaşmış. Hele senin adına konuşan Müslüman ülkeler katlini seyrediyorlar, bir Güney Afrika Ülkesi kadar bile olamadılar, yazıklar olsun.
Masum Filistin halkı can çekişiyor!
Bomba bomba üstüne, çoluk çocuk ölüyor.
Kurban ne ki; kendini kurban ediyor,
İnsanlığımdan utanıyorum, onlar utanmıyor!
Bir film gibi ölümü seyrediyor Dünya.
Üzülüyorlarmış, yazıkmış onlara, güya!
Üzülmeyin Filistinli çocuklara,
Üzülmeyin analara, babalara;
Üzülmeyin katledilen bu halka!
Çünkü sahte gözyaşlarınız;
Çocuklar daha çok ölüyor
Riyakârları gördükçe utanıyorum!
Yüreğimi kanatan çığlıklar,
Umudum tükeniyor, karanlık yarınlar!
Beni benden alıyor masum çocuklar,
Çaresizce çırpınıyorum, elimden bir şey gelmiyor;
Anaların feryadına dayanamıyorum!
Tanrım nasıl inansınlar sana, söyle;
Masumların kaderi bu mu, söyle,
Korumuyorsun masumları nedendir;
Katilsin derlerse sana, sakın gücenme!
Hani ermişler, peygamberler, Musa,
Kızıl denizi yarıp geçen o asa;
Çocuklar ölüyor, hani keramet?
Bu zulüm, bu acı yaşanırken yoksa
Hepsi masal mıydı, anlatılanlar!
Yalan söyleyenlere dayanamıyorum!
Bu halk elbette aşacak bu günleri,
Unutmayacak, elbette bu günleri,
Bunlar zalim, bunlar korkak,
Sahte dinleri ve de inançları,
Dinci, kinci, çıkarcılar, soyguncular!
Kandan beslenen, kan emiciler,
Bunlar dünyanın her yerindeler!
Ne Müslümanlar, ne Musevi,
Karanlık içleri, yoktur sevgileri.
Alıp satarlar insanı, hepsi ilkel,
Kutsaldır paraları, tanrıları da para;
Onun için kutsallar ölümleri!
Saygılarımla.
Kemal Gürbüz
Şair, Yazar-Devlet Sanatçısı
10.06.2024