ABD'NİN İRAN VE TÜRKİYE HESAPLARI
İran ile İsrail arasında ABD'nin yaptığı iki aylık bir ateşkes var. İki taraf da uğranılan kayıplar nedeniyle bu ateşkese uydu. ABD, İsrail zararlar gördüğü için ateşkesi düşündü. Ateşkesin iki ay süreceği kuşkulu görünüyor çünkü ABD ve İsrail güvenilir ülkeler değiller. İran'ın da bu düşüncede olduğunu ve bunu göz önünde tuttuğunu umuyorum. ABD bir başka planı nedeniyle de iki aylık bir ateşkese karar vermiş olabilir. Bunu zaman içinde anlayacağız.
ABD İsrail'i tetikçi olarak kullandı. Şiddetli uçak saldırılarıyla İran'ın teslim olabileceğini düşünmüş olabilir. Bu arada iç çatışmaların başlayabileceğini ve bağımsızlık ilanlarını olası görmüştür. Ülke içinde Türk, Beluç ve Kürt azınlıklar var. ABD, İsrail'in de sürdürdüğü saldırılarla molla yönetimin çökebileceği düşüncesinde olmuştur. Bu iki durum da gerçekleşmedi daha yalnız.
ABD tarafında yeniden görüşmeler yapmak düşüncesi var. Bu yapılırsa bile bir değişme olması şansı hemen hiç yok. İki yan da dönülmesi olanaksız kararlılıktalar. ABD, başlattığı saldırıdan dönecek ve İran'ın molla yönetimini yerinde bırakacak ve uranyum zenginleştirilmesini kabullenecek değildir. Tasarladığı, Irak'ı düşürdükleri duruma düşmüş, özerk yönetimlerden oluşan ve ABD'nin dediklerini yapan bir İran Cumhuriyeti biçimidir. Ancak iç savaşlar oluşursa Azeriler İran'dan ayrılabilir, Beluçlar özerk yönetim olarak kalabilir.
İran, doğal hakkı olarak gördüğü uranyum zenginleştirmeden vazgeçecek gibi görünmüyor. Bir çatışmayı gerektirecek durumu, ki iş oraya gidiyor, İsrail gerçekleştirecek güçte görünmüyor. ABD'nin Irak'ta olduğu gibi çatışmaya girmesi gerekiyor. Uçaklarla, füzelerle, gemilerden atışlarla İran'ın tahrip edilmesinden başka bir yol görülmüyor. ABD buna kalkışırsa bu zamanda hiçbir ülke buna engel olacak güçte görmeyecektir kendini.
Basında İran'dan sonra Türkiye'nin bölüneceği o kadar çok yer almasına karşın AKP'de bir kaygı görünmüyor. AKP'de, anayasa değiştirilerek başkanlığın daha fazla güçler kazanacağı, Erdoğan'ın anayasa ile ya da erken seçimle aday olabileceği , DEM Parti ile olan ittifakla seçimlerin kazanılacağı düşünülüyor olmalı. Yeni anayasa ile Cumhurbaşkanının mecliste seçilebileceği de düşünülüyor olabilir.
ABD tarafından Türkiye'ye Irak, Suriye, İran özerk Kürt yönetimlerinin birleştirilmesinin önerilmesi ve alınması ile Erdoğan başkanlığında Türk Kürt (İslam) Konfederasyonu kurulacağı söylenmiş olmalı. Daha sonra dört özerk Kürt yönetiminin birleşerek ayrılacağı AKP'ye söylenmemiştir mutlaka. Ama olsa bile Türkiye bugün olandan biraz daha küçük olarak kalsa da, AKP'nin başında olacağı Türk İslam Cumhuriyeti AKP için kötü değildir.
Leman Dergisi saldırısını düzenleyen İBDA-C ( İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi)adını taşıyan terör örgütüdür. Gazete fotoğraflarını hatırlayanlar saldırıya katılan kişilerin başında takke olmadığını anımsayacaklardır. İBDA-C örgütü bir tarikat değil siyasi örgütdür. Ümmetçi, cihatçı, (laiklik, milliyetçilik, Kemalizm) karşıtı Ortadoğu'da bir çok milletten oluşan büyük Sünni federe İslam devleti kurmayı amaçlayan siyasi bir yapıdır. Genellikle açıkladığı görüşlerine bakılırsa böyle bir devlet Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayalinde ki devlettir.
AKP çocukların ve gençlerin eğitimini İslamlaştırmaya başlamış ve oldukça da yol almıştır. Hukuk yoluyla da laiklikle ve laik kişilerle mücadele etmektedir.