Erdoğan "Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs Adası'nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz" dedi. Onun anlatışına göre Kuzey Kıbrıs'ın, bir emperyalist oyunla elde edilmek istendiğini anlıyoruz. Yeryüzünde emperyalist ülkelerin bulunmakta olduğunu Erdoğan'ın belirtmesi bizim için çok önemli. Aldığı sinyallerde en çok mal alıp mal sattığımız, aynı askeri örgütlenmelerde yer aldığımız ülkelerin olup olmadığını Erdoğan görmüş olmalıdır. Onlar varsalar ya da yoksalar bizim hangi önlemleri almakta olduğumuzu açıklaması gerekir.
Ülkeler arası dostluklar olabilir mi bu arada onu da tartışabilirdik. Sinyaller güçlü demesine bakılırsa tehlike yakında demektir. Yakında gene Suriye de olduğu gibi zorlanacağımız durumları onaylamakla karşılaşacağımız anlaşılıyor. "Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda" deyişine bakarak bölgemizde bundan daha önce kurgulanmış bir başka emperyalist oyunun uygulandığını anlıyoruz. Bize bundan hiç söz etmemişti. İçinde bizim olup olmadığımızı, olduysak ve bize karşıysa ordumuzu neden kullanmadığını da açıklaması gerekli. Ordu ne içindir ki.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız "Türkiye'nin hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin tarafı olması, hem İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini tanıması, hem de bu kabullere aykırı hareket edilmesi hukuken izah edilemez", ek olarak "Demirtaş'ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır" dedi. Devamında "İhlal kararında belirtilen müessir ihlal giderilmelidir. Dosya istinaftadır. Mahkeme Bakanlıktan kararın aslını isteyebilir, bu aşamadan sonra tahliye kararı verilecektir" dedi. Hukukta sözcükler gördüğünüz gibi oldukça Türkçe'nin uzağında kalmış, Genel Başkan Yardımcısı da çokça eski dilde konuşmaktadır. AKP sonrasında hukuk sözcüklerinin değiştirilmesine gerek vardır.
CHP başkanı Özel, ülke yönetiminin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını uygulama gibi önceden olmayan bir tavrını basına söyleyerek onaylamış bulunuyor. Böylelikle, ülke yönetiminin, yaptıklarının, CHP tarafından da onaylanan doğrular olduğunu söylemesine olanak veriyor. Bu onay nedeniyle ülke yönetimine verdiği rahatlık ve yönetimin kendini övme fırsatı elde etmesi karşısında bir şeyler sağlasaydı diye düşünüyor insan. Sonra bir şey daha var ki, CHP yönetiminin Komisyon'da yer alması ülkede çokça istenmemişti. Bununla birlikte yer alma isteyişine karşı çıkılmadı. CHP, Komisyon'da yer almasının Türkiye'nin yararına olan sonuçları sağlamanın sorumluluğu altındadır.
Gazze Uluslar Arası Görev Gücü'nde Türk askeri olacak mı konusu şu ara gündemde. Ülke yönetimi yer almak istiyor. İsrail Türk askerinin Gazze'ye girmesine engel olacağız diyor. Bu deyişte savaş kokusu var. ABD Dış İşleri Bakanı Rubio Görev Gücünde İsrail'den rahatsız olmayacak ülkeler yer almalı diyor. Bu deyişle Görev Gücünün formalite gereği, avutucu bir uygulama olacağı anlaşılıyor. İstenen İsrail'in süren öldürmelerine ve insanlık dışı davranışlarına engel olunmaması. Türkiye böyle zavallıca bir komedinin içinde yer alamaz. AKP, İsrail'e karşı bir şey yapamayacaksak bir biçimde kitabına uydurulmuş bir görev alma yoluyla Görev Gücü'nde yer aldım deme küçüklüğüne düşmemelidir.