Ukrayna Rusya'nın saldırısıyla karşı karşıya kaldığında Batı ona savaşmasını, uygulayacakları yaptırımlar ile Rusya'nın ekonomisinin çökeceğini ve Rusya'nın geri çekileceğini, Ukrayna'nın toprak yitirmeyeceğini söyledi. Gereken silahları sağlayacaklarını söylediler. Niyetleri Rusya'nın ekonomisini hırpalamak, Batıya karşı girişeceği bir eylemde başarılı olamayacağını anlamasını sağlamaktı.
Zelensky, Batı'yla aralarında başka bir anlaşma olmadıysa eğer, doğru bir değerlendirme yapamadı. Rusya'yı yenebileceğini ve toprak yitirmeyeceğini düşündü. Onun uluslararası ilişkilerde deneyimsiz olduğu anlaşılıyor. Bonapart'ın ve Hitler'in yanlışına düştü ki onların çok güçlü orduları ve ekonomileri vardı. Rusya'nın sınırsız toprakları, sınırsız ekonomik kaynakları, teknolojisi ve güçlü sanayisi var. Uluslararası toplumda güçlü ilişkileri var.
Rusya'nın Ukrayna'dan istediği Donetsk bölgesiydi. Zelensky onaylasaydı bunu insan yitirmeleri olmaz, ülkesi ve ekonomisi yıkıma uğramazdı. Bunlara ek olarak şu ara Donetsk'ten daha fazla toprak yitirmekle karşı karşıya. Batı, Ukrayna'ya toprak yitirmeyi onaylamasını söylüyor. Batı bu savaşta çok para yitirdi ve savaştan çıkmak istiyor.
Trump Putin'e az toprak verme çabaları içinde şu ara ama Rusya da çok insan yitirdi, ekonomik yitirmeleri oldu, bir tek Donetsk ile yetinmeme düşüncesinde şu ara. Ateşkes yapmak için Ukrayna'nın Donetsk'ten tamamıyla çıkmasını istiyor. Donetsk'in tamamının eline geçmesinden sonra yapılacak barış görüşmesinde ele geçirdiği bölgelerden Kırım'ı kesin olarak, Luhansk, Zaporishia ve Herson'dan birisini daha alacak. Batı'nın, Ukrayna'ya olacakları umursadığı yok. Bütün ülkeler Ukrayna olayını belleklerinde tutmalıdırlar.
Birleşmiş Milletler İsrail 'den Gazze'yi ele geçirmekten vazgeçmesini istedi. Birleşmiş Milletler ayrıca, İsrail'in insani yardımların girişini engellemesi nedeniyle ülkeler bir şeyler yapmalıdır dedi. Birleşmiş Milletler gördüğünüz gibi İsrail'den Gazze'yi ele geçirmekten vazgeçmesini istiyor(!) ve ülkelerden de Filistin'e yiyecek girişini sağlamaları için bir şeyler yapmalarını istiyor(!). Bileşmiş Milletlerin yapabileceği bu kadar.
Birleşmiş Milletler ülkeler arasında sivil havacılık, denizcilik, radyo iletişimi, posta, sağlık, hava tahmin, göçmenlik, düşünce yapıtları mülkiyeti, dünya bankası ve diğer başka konularda işlerin örgütlenmesi, ortaklaşılması ve yardım sağlanması gibi görevler yapmaktadır. Herkesin ülkelerin ortak siyasi yapısı olmasını arzuladığı Birleşmiş Milletler yazık ki ülkelerin ortak belediyesi düzeyinde kalmaktadır.
Erdoğan'ın 2019 yılında New York Times gazetesinde yayınlanan yazısında " Suriye'de Türkiye'nin gözetimi altıda YPG ya da IŞİD kontrolu altında olan bölgeler, seçimle iş başına gelmiş konseyler tarafından yönetilecek" demiştir. Erdoğan şu ara koşulların gereği olarak yerel yönetimlere karşıyım, hatta gerekirse gerekeni yaparım demesine karşın onların kendi bölgelerini yöneteceğini 2019'da açıklamıştır. Şu ara da bu yolda davrandığı görülüyor. Bu gerçekleşirse Türkiye'nin gelecekte bölünmeyle karşılaşacağı doğrudur.