AHDE VEFA KİM FRENKLER KİM-MAARİF KİM TÜRKLER KİM


Tayyip Erdoğan'ın 9 Mayıs Avrupa Günü'nü kutlamasının ilk cümlesi şöyledir: "AB'nin ülkemizle ilişkilerini ahde vefa ilkesi çerçevesinde adil ve sonuç odaklı bir yaklaşımla yürütmesi, ilişkilerimizi çıkmaza sokan politika ve söylemlerden kaçınması hayati öneme sahiptir." Şimdi O'na biraz kopya verelim(l): " AB'nin memleketimizle münasebetlerini ahde vefa prensipleri çerçevesinde adil ve nihai hedefle idamesi, münasebetlerimizi nihayetlendiren politika ve ifadelerden vazgeçmesi hayati mühimmata sahiptir." Türkiye ASRI Maarif Modeliyle varacağımız günlük dilimizle bu cümle birkaç yıl içinde benim yazdığım gibi olacaktır. Bu Türkçeden biraz daha ileriye de gidebiliriz. Bu ileri Osmanlıca dile de dört yıl sonra ki seçimlerden sonra geçmişte çok olduğu gibi gene kendi oylarımızla varacağız belki de. Ne dersiniz varacak mıyız?

Amerikan Financial Times gazetesinden Amy Kazmin "Meloni post-faşist anayasa peşinde. İtalya Başbakanı Meloni, Mussolini'den sonra getirilen parlamenter sisteme son vermek istiyor. Gerekçesi ülkeye istikrar getirmek. Girişimciler ve şirket yöneticileri sonunda teşhisi koydular. İtalyan Anayasasının amacına uygun olmadığı, İtalyanın ekonomik ve sosyal dertlerine çare bulabilmek için anayasa reformunun şart olduğu." Meloni'nin teklifinde başbakan doğrudan halk oyuyla seçiliyor. Böylelikle başbakanın daha güçlü olması amaçlanıyor. Ülkenin de önünde ağır kamu borcu ve derinleşen demografik kriz(göçmenlik sorunu) gibi büyük sorunlar var. Anayasa reformunun peşinde olan Meloni NEOFAŞİST(neo yeni demek) İtalyan Sosyal Hareketi'nden. İtalyan Anayasası Mussolini'nin ardından hazırlandı ve üstün bir yasama organı ve daha zayıf bir yürütmeye dayalı güçlü bir parlamenter sistem içeriyor. Merkez sol Demokratik Parti lideri Elly Schlein yeni reformun parlamenter yetkileri oyacağını, iktidarı tek kişinin elinde toplayacağını, kuvvetler ayrılığını boşaltacağını söylüyor ve diyor ki "DEMOKRASİ HİÇ BİR DENETİME TABİ OLMAYAN BİR ŞEF İÇİN BEŞ YILDA BİR SANDIĞA GİTMEK DEĞİLDİR." Bazı akademisyenler Meloni'nin reformunun daha büyük siyasi kargaşa ve açmazlar getirebileceği uyarısında bulunuyor. "Akdeniz ülkeleri birbirine ne çok benziyor" - bu da benim görüşüm.

Dem Parti gurup Başkan Vekili Koçyiğit:" AKP'ye değil yeni bir anayasa yapma meselesine bir şans verilmesi gerekiyor. Biz belki de yeni anayasa tartışmalarını yürütürken Türkiye'nin normalleşmesine katkı sunacak bazı adımların atılmasını zorlayabiliriz" diyor. Pazarlıkların kokusunu almış olduğu görülüyor. Kendileri Türkiye'nin ANORMALLEŞMESİNİN bir çok adımları içinde yer aldılar. Türkiye'nin normalleşmesi adımları içinde yer almazlar. Onlara göre Türkiye'nin normalleşmesi yalnızca çağdışı ve suç dolu milliyetçiliklerinin geliştirilmesi demektir.

Uluslar Arası Ceza Mahkemesi 7 aydır İsrail Başbakanı, Savunma bakanı ve Genel Kurmay Başkanı'nın tutuklanması kararını almıyor. Hukukun aceleye getirilmemesi düşüncesi içinde oldukları anlaşılıyor(l). Otuz beş bin kişinin öldürülmesi, bir şehrin hemen tüm yapılarının yıkılması, Filistin ekonomisinin(üretiminin) sıfırlanmasında Uluslar Arası Ceza Mahkemesinin daha büyük rolü var. ABD kendi çıkarlarına uygun davranmayan Birleşmiş Milletler alt yapı kuruluşlarından çıkıyor ve ona olan ödemelerini yapmıyor. Bakın 12 ABD senatörü Mahkeme'ye mektup yazıyor ve neler diyor: "Yürüttüğünüz soruşturma müttefikimize yönelik siyasi bir saldırıdır. İsrail'i hedef alırsanız biz de sizi hedef alırız. Bu soruşturmayı ABD'nin egemenliğine yönelik bir hamle olarak yorumlamaktayız. Mahkeme'ye ve çalışanlarına yaptırım uygulayacağız."

İçinde ABD'nin de bulunduğu Dünya, işte böyle bir Dünya. Dünya'nın her yerinde ve her konuda ABD'yi tadıyorsunuz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI