BEŞAR ESAD GÜÇLENİYOR / BİZİM ANAYASAMIZ DA DEĞİŞMEYECEK
Beşar Esad Suriye'de genel af ilan etti. Ülkenin bu sıkıntılı yıllarında doğru davranamamış bireylere kin tutulmaması, bir araya gelerek güç birliği yapılması gerekliydi. Özgür Suriye Ordusu bu affın karşılığını vermelidir. Suriye ülkesi, işi olmayan, geçinemeyen gençlerin aylıklı olarak, buldukları ordulara katıldığı bir ülkedir. Geleceği olmayan savaşçı topluluk ÖSO'nun, önüne çıkan af durumunu kullanması gerekir. Savaştıkları kendi ülkelerinin kurtuluşuna katılmaları gerekir. 10-12 bin sayıları olduğu sanılıyor. Silahları bırakacak bu gençler şimdi ne yapabilirler? Bir çözüm bulamazlarsa göçmen olacaklardır ve kuşkusuz Türkiye'yi seçeceklerdir. Bu bizim için çok kötü olur. Suriye toplumunu ve hükümetini iyi tanıyan Suriyelilerin ve Suriye ile ilişkide olan Türk görevlilerin bu savaşçılara Suriye'de görevler bulmaları zor olmamalıdır diye düşünüyorum. Hem Suriye hükümetinin, hem Türk hükümetinin birlikte çareler geliştirmeleri bu iki hükümetten beklenir. Orduya milis güçler olarak katılabilir ya da ülke için çeşitli kalkınma görevlerine katılan kamu görevlileri olarak işe alınabilirler. Onlara ÖSO' da aylık ödeyen Türkiye'nin onların aylıklarının ödenmesine bir ölçüde katılması gerekir. Türkiye onlara ne yapmaları gerektiğini anlatmalıdır. İki ülkenin yakın geçmişinde Esad haklı, Erdoğan haksızdır. Türkiye Hükümeti bunu unutmayarak davranmalıdır.
Erdoğan söyleyeli üç ay oldu ama hala Esad'la görüşmemiştir. Aslında görüşmeleri pek o kadar da gerekli değildir. Ayrıca Suriye'nin bu görüşmenin yapılmasını bekleyecek pek o kadar da zamanı yoktur. Ülkenin toprak bütünlüğünün korunması için Suriye hükümetinin ve Arap toplumunun güçlendirilmesi gereklidir. Ben önceki yazılarımda denetimimiz altındaki bölgelerde Suriye Hükümeti idari yapısını kurmalıdır demiştim. Bu bölgelerde seçim yapılarak milletvekillerinin Suriye Meclisine gönderilmesi gerekir. Böylelikle bu bölgeler Suriye'nin bütünlüğünü çoğaltırlar. Türkiye, çok işçi kullanan sanayi yapılarını kurması için Suriye'ye krediler verebilir. Suriye'nin gerekeceği uzmanları Suriye Hükümetine gönderebilir. Onların isteyecekleri her çeşit yardımda bulunabilir.
Suriye'nin isyancı Kürtlerine karşı neyin yapılacağı, işin içinde Amerika olduğu için, iyi gelişmeler olması umut edilerek beklenmelidir. Suriye'de bir de Tahrir el Şam adlı İslam devleti kurmayı amaç edinen cihatçı bir örgüt vardır. Türkiye engel olmasaydı Esad onları temizleyecekti. Nasılsa bunu yapacaktır. Ama bunlar İdlib bölgesine hakimler. Bu çatışmada onlara ne olursa olsun, sivil halkın göçmen olabileceği kuşkusu ve kaygısı vardır. Türkiye, Kürtler ve Amerika'yla beraber Esad'a karşı açtığı savaşta öyle geri dönülemez ve Türkiye'nin varlığını tahrip eden öyle işler becermiştir ki, kaygı , zarar ve hiçbir şeyi durduramayışın acısını bu halk yaşamıştır. Ve daha da yaşayacak gibidir.
Biraz da yeni anayasa konusuna dönsek iyi olacak. Erdoğan, Anayasayı değiştiremeyeceğini biliyor. Ülkenin gündemini sürekli işgal eden Anayasa değişikliği konusuyla kendi yanlışlarının görülmesinin, konuşulmasının önüne geçmeyi amaçlamaktadır çünkü ortam daha da kötüleşecekir. O nedenle CHP, DEM Parti, İyi Parti, Zafer Partisi, AKP'nin çağrılarına katılmamalılar, gündeme özenle süreceği Anayasa konularıyla ilgilenmemeli, tartışmaya girmemeli ve eleştiri de bulunmamalıdırlar. AKP'nin istediği bunların yapılmasıdır. AKP bu partileri tahrik edecek söz ve eylemlerde bulunacaktır. Oyuna gelmemek gerekir. Türkiye'nin sürdürmesi gereken gündem, göçmen sorunu, yargının yanlışları, tarikatların durdurulması, eğitime gerici karışmalar, halkı ezen enflasyon, layık olmayana yapılan atamalardır. Sözünü ettiğim partiler bu konuları konuşmalılardır. İyi Partinin sakinleşmesi iyiolmuştur, ona olan ilginin arttığı görülüyor. Zafer Partisinin hızlı yükselişi Türkiye için iyidir. CHP ve DEM Parti Anayasa konusunda kararlıdırlar.