FRANSIZ'LARDAN MACRON'U ALSAK?


Avrupa Birliği Parlamentosu seçimleri yapıldı. Birliğe dahil 27 Avrupa ülkesinde seçimlerde genellikle merkez sağ, merkez ve merkez sol partiler çoğunluğu ellerinde tuttular. Seçimde Avrupa politikasında çeşitli çıkışlarıyla gündemi işgal eden aşırı sağ partilerin oylarında artışlar görüldü ve milletvekili sayılarını arttırdılar.

İtalya'da Meloni'nin aşırı sağ partiler koalisyonu zaten iktidardaydı, oy çoğunluğunu gene onlar aldılar. Hollanda'da Geert Wilders'in aşırı sağ partisi PVV aldığı %17 oyla iktidardaki Sol İttifak'ın %21 oyuna yaklaştı. Almanya'da aşırı sağ parti AfD oylarını %5 arttırarak %16'ya ulaştı. Bu Parti, Nazilik yanlısı görüşleri ve gösterileri nedeniyle Avrupa aşırı sağ partiler topluluğuna kabul edilmiyor.

En çok ses getiren olay Fransa'da yaşandı. Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi %24 olan oyunu %31.5'e arttırırken, Cumhurbaşkanı Macron'un Partisi Rönesans, %22.5 olan oyunun %15'e düştüğünü gördü. Macron'un Koalisyonu 3 yıl daha iktidarda kalacak ama meclisi feshederse yapılacak seçimden çoğunlukla çıkan parti başkanına başbakanlığı vermesi gerekiyor. Macron seçim gecesi: "Mesajı aldım. Cevapsız bırakmayacağım. Demokrasiye inanıyorum. Oylamayla parlamenter geleceğimizin seçimini yeniden size vermeye karar verdim. Ulusal Meclisi feshediyorum."dedi.

Erdoğan aynısını yapabilir miydi? Burada önemli bir demokrasi düşüncesi var. Erdoğan ne kadar demokrattır? Ayrıca Erdoğan ne kadar mert?

Macron bizimle dost olamaz, çünkü Hıristiyan'dır, belki de Fransa'da çok sayıda Ermeni var, o yüzden. O da Azeri-Ermeni ve Türk-Ermeni sorunlarında Ermenilerin yanında yer aldı. Avrupa Birliğine çok önem verdiğinden Türkiye-Yunanistan sorunlarında Yunanistan'ın yanında yer aldı. Başka türlü davranmaması gerektiğini düşünmüştür mutlaka. Ama Macron Fransa için bir değerdir, Avrupa için de. Çok doğru değerlendirmeleri var ve bunlara dayanan çok doğru çözümler önerebiliyor. Fransa Ulusal Meclisini feshederek olağan üstü bir demokrat davranışı gösterdi. Fransızların bunu fark edeceğini umduğunu sanıyorum. Ona katılıyorum, Fransızların buna dikkat etmesi ve bunu düşünerek oylaması Fransa'nın yararına gözüküyor.

* Rusya'nın nüfusu 147 milyon(%78). Türkler 12 milyon(%9). En çokTatar(5.5 mil.), sonra Başkurt(l.7 mil.), Çuvaş(l.7 mil.), 650-250 bin arası değişen sayılarda Kazak, Azeri, Yakut, Kumuk, Tuva nüfusu var. Türklerin doğurganlık hızı ve nüfus artış oranı Rus'lardan fazla. Oranlar Türklerin lehine gelişiyor.

Rusya demokrat bir ülke değil. Rusya'da bizdekinden daha kötü bir tek adam rejimi var. Putin cinayetler işletebiliyor. Toplumsal gösteriler ve protestolar yapılamıyor. Düşüncede, sanatlarda ve haberlerde ancak istenen ürünler yayınlanabiliyor. Halk her konuda kamudan bilgi alamıyor.

Türkler siyasal etkinliklerde bulunamıyorlar, özgürlükleri de yok. Rusya'nın dış ve iç politikasına etki yapamıyorlar. Ancak Rusya demokratlaştığı zaman bu haklarını kullanabilecekler. Onların, Rusya'nın karar almalarına katılabilmeleri Türkiye'ye uluslar arası politikada güç ve destek katacaktır, öyle olması beklenir. Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin Rusya'nın ekonomik çıkarlarının korunmasında ki tavrını Rusya halkları umarım fark etmişlerdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI