ÖCALAN SÖYLEDİĞİ SİYASİ ZEMİNİN NASIL OLACAĞINI AÇIKLAR MI ACABA ?

      

Suriye'de 2020 yılında Astana'da Türkiye, Rusya, İran arasında bir çatışmasızlık anlaşması imzalandı. Hemen herkes için iyi bulunan bu çatışmasızlık kabul gördü. Herkes için korunmalı  olduğu    düşünülen  bu  çatışmasızlık sorunları donduruyor  ve gelişmeleri  engelliyordu.  Gerçekte   çatışmaların  yapılması  ve  sonucun ortaya çıkması  gerekirdi.  Cenevre'de  ve  Astana'da  yapılan görüşmeler  de bir gelişme getirmedi. Çünkü hiçbir taraf istemlerinden bir ödün vermek istemedi.

                HTŞ  şu ara Hükümet güçlerine karşı saldırıya geçti.  Önceden  HTŞ'nin Halep'e saldıracağı söyleniyordu ama  Hükümet gafil avlandı. Halep'i ele geçidiler ve Hama'ya doğru ilerlediler. Hama  önlerinde  hükümet güçleri  ile HTŞ güçleri  şu ara çatışmaktalar. HTŞ'nin ilerlemesinin durduğu görülüyor.  ABD  çatışmaları izlemekte olduklarını  söylüyor.  Rusya  ve  İran sessiz.  Türkiye, Suriye  Hükümeti  muhalifler  ile anlaşma görüşmelerine başlamalı diyor.  Ancak  cihatçıların  istemlerinin yanına yaklaşılacak şeyler  olmayacağı kesin gibi.  Esad  bunu  denemeyi düşünmez.

                Hükümetin askeri güçlerinin çok zayıf olduğu anlaşılıyor, Halep'ten çatışmadan çekildiler. HTŞ'nin Halep ile yetinmediğine  bakılırsa  Esad'ı ve  Hükümetini  devirmeye gidecekleri  anlaşılıyor.  ABD  Kürtleri  silahlandırarak ve kendi ezici hava gücüyle IŞİD'in üstüne saldırmıştı. Şimdi ise  HTŞ'ye karşı kılını kıpırdatmıyor. Böylelikle onun derdinin  terörist  İslamı yok etmek değil  Suriye'yi bölmek olduğu anlaşılıyor. ABD Kürtler için nüfuslarıyla aynı oranda olmayan büyüklükte  toprağı  Suriye'den  koparttığını düşünüyor. İçi rahat. Şimdi de cihatçılar kullnarak Esad'dan kurtulacağını umuyor.  Esad Hizbullah'ı Suriye'de barındırdığı için, AKP'nin duyduğuna  benzer bir kinle Esad'dan kurtulmak istiyor.

                İsrail'in Hizbullah'ı iyice güçten  düşürdüğü anlaşılıyor. HTŞ'nin saldırısı karşısında  Hizbullah Esad  için bir şey yapamadı. Rusya da birkaç küçük uçak saldırısı yapmakla yetindi. Şaşırtıcı ama   Rusya'nın  da askeri  gücünün pek fazla olmadığı görülüyor. Rusya ancak bu kadarını yapmaya devam edebilecek gibi görünüyor. İran belki uçak ve füzeler yoluyla bir şeyler yapmayı düşünebilir ama henüz kararsız.

                Suriye Milli Ordusu( SMO)  eski adıyla Özgür Suriye Ordusu( ÖSO),  TEL  RIFAT'ı  ve  Menbiç'le Tel  Rıfat arasındaki  hükümet toprağını  işgal etti. SDG yani PYD(bunlar Kürtlerin kendi örgütlerine verdiği adlar) fazla çatışmaya girmedi. Kürtlerin askeri güçleri ABD tarafından disiplinli birlikler haline getirildiler. SMO tugayları hiç o şekilde disiplinli değiller. Kürtlerin silahlanma düzeyleri  SMO'nun güçleriyle kıyaslanmayacak üstünlükte.  Nasılsa sonra anlaşmayla alacağız diyerek  Kürtler kendileri çekilmiştir Tel Rıfat'tan.  Kürtler  Afrin'den de  keskinlikle vazgeçmezler. Afrin tamamı Kürt olan bir bölgedir.  Afrin'i  elde etmeyi  Suriye sorunu sonuçlandığında anlaşmalar yoluyla elde etmeyi  düşünüyorlar.

                ABD Kürt  özerk  yönetimini  kurmadan Suriye'den  askerlerini çekmeyecektir  ve  Esad'ı kesinlikle  Suriye'nin başında bırakmayacaktır. Bir hayal projeden söz edilmeye başlandı. Türkiye elinde tuttuğu yerlerden askerlerini çekmeyi kabul edecektir deniyor. Kurulacak özerk yönetim Türkiye'ye uyumlu olacaktır deniyor. Öcalan Kürt özerk yönetiminin başına geçecek deniyor.  Öcalan'a gelince O içindeki  öfke ve tutkudan asla ayrılmayacaktır. Suriye'de bu fırsatı elde edecektir.  İçindeki   tutkuyu Türkiye için şu sözleriyle sakınmadan söylemişti.  "Süreci çatışma zemininden   hukuki  ve siyasi  zemine çekecek  güce sahibim.". Süreci siyasi zemine çekmekle işim siyasi yapıları kurmak  olacak ve ben  bunu yapacak güçteyim diyor açıkça. Öcalan değişemez. Türkiye ona yönelik hayaller kurmamalıdır.

               

               

               

YAZARIN DİĞER YAZILARI