PKK kendini feshetmedi. Silahları bırakmadı. Ülkeye tehditlerde bulunuyor. Önde gelenleri Öcalan bırakılmazsa silahları bırakmayız diyor. Öcalan'la üç partinin yaptığı görüşmeden sonra açıklanan çok küçük metinde ülkenin pratik ve somut adımlar beklediği söylenince Öcalan Hükümetten beklediği pozitif hamleler ve adımların peşinde olduğunu söylemiştir. Önde gelen PKK'lılar da çoktandır çözümün gerçekleşmesi için verilen sözlerde durulmadığını söylemekteydiler. Ülke bütünüyle Hükümetin tersini söylemesine karşın Öcalan ile karşılıklı şartlarda anlaştıkları düşüncesindeydi. Hükümet bunu yapmamalıydı.
Şu aşamada yapılması gereken DEM Parti yoluyla istedikleri bazı yasaların yapılması değildir. On bin kişilik silahların tesliminin ardından gereken demokratikleşme yasalarının yapılacağının onlara bildirilmesidir. Türk Hükümeti uluslararası toplumun bir bireyi olarak sorumluluklarını bildiğini Suriye'de saldırgan Kürtlere karşı yaptığı üç engelleme girişiminde sivil tek bir Kürt'e dokunmadığını uluslararası topluma göstermiştir. Sözü o nedenle geçerlidir. Sivil öğretmenleri, yargıçları, kamu görevlilerini, yatırımların gerçekleşmesinde çalışan inşaat işçilerini, kendilerine karşı duran Kürtleri öldüren katliamcı örgüt dürüst müdür ki, insan mıdır ki ben sonra yaparım diyebilsin. Bu katil sürüsü için kim yaparlar diye teminat verebilir. Öncelikle ilk iş on bin silah toplanmalıdır.
Karşımızdaki yapıda önde gelen yöneticiler, onların altındaki alt yöneticiler, onların altında kendi söylediklerine göre on bin oldukları söylenen tetikçiler ve bir de vatan haini olduğu yargıyla kesinleştirilen Öcalan vardır. Önde gelen yöneticilerin tamamı özellikle ülkeye getirilmelidirler. Yargılanmamalıdırlar ve siyasete atılmaları sağlanmalıdır. Onların gelmeleri böyle sağlanabilir. Gelmeyip Avrupa'ya ulaşmalarında yaşayacağımız sahneleri ve oradaki kuruluşlarda oluşacak tutum ve tavırları düşlememiz gerekir. Alt yöneticiler ve tetikçiler yargılanmamalılar ve siyasete atılabilmeliler. Geri kalanlar İŞKUR yoluyla işe alınmalıdırlar. Birçoğu kendilerinin, ailelerinin ve tanıdıklarının olanaklarıyla özel işler kurabilirler. Kredilerden yararlanmaları sağlanmalıdır. Öcalan'ı ayrı bir yazıda işleyeceğim.
PKK'nın bütünüyle kapatılmasını sağlamamız gerekiyor. Bunu sağlayamazsak bir düzenin ve güvenliğin kurulamadığı Irak ve Suriye'de küçük çapta da olsa terörü sürdüreceklerdir. Karşımızda ayrıca ABD vardır. Bu tip yapıları kuran, barındıran, geliştiren, siyasi amaçlı kullanan uzmanları, düşünürleri, kuramcıları, CİA gibi örgütleri vardır. ABD ile aynı konuda karşı karşıya gelirsek biz onu alt edecek üstünlükte değiliz. Askeri, ekonomik, siyasi güçleri, planlamacıları ve kurnazlıkları var. Karşımıza ilerde neleri koyacağını kestiremeyiz. Bu nedenle PKK'yı içimize almamız gerekiyor. Bize katılmayı kabul edeceklerdir. Önerdiğimiz şeyler çok büyüktür ve çok fazladır. Hapis olmayacaktır, milletvekili ve iş adamı olabileceklerdir. Demokratikleşmeye AKP de başlayacaktır ucundan.
Askerimizi de kaybettik. Onların ve az önce saydıklarımın ailelerinin kaybı çok büyüktür. Kayıplarını karşılayamayız. Can kayıplarımızsa artık aramızda değiller. Bu çok acı. Allah ailelerini kutsayacaktır. Yapalım dediklerime bakınca kendimi hakaret uğramış hissediyorum. Biz bunu hak etmedik. Ama yolumuz bu gözüküyor. Onlar beni anlayabilirler.