Suriye'de bütün çatışmalar durmuş durumda. HTŞ, Esad Hükümetini iş başında tutuyor ve kendi adamlarından hükümet yapılarını ve görevlilerini korumalarını istiyor. Akıllıca bir tavır. Kendi de hükümet yapısını kurmaya başlayacak.
Çevre ülkelerden yoğun biçimde göçmenlerin dönüşü görülüyor. Bu yoğun dönüşler Suriye'nin çok hızlı düzeleceğini düşündürüyor. Suriye halkı doğru ve güzel davranmaktadır. Yollarında trafik İstanbul'un trafiği gibi adım adım yürüyor. HTŞ kadroları aşırı yoğun bir iş yükünün altından kalkacaklar.
ABD o eski masalını söylemeye devam ediyor. Işid'in durumdan yararlanmaya kalkabileceğini, bu nedenle askerlerini Suriye'den çekmeyeceğini söylüyor.
Kürtlerden 50 bin nüfuslu bir askeri topluluk oluşturdu, bizim silahlı kuvvetlerimize benzer biçimde donattı onları, sağda solda 500-1000 kişi oldukları sanılan Işid'lileri bu 50 bin kişiyle yok edemiyor. İsteyerek yok etmiyor çünkü orda bulunması için bir neden gerekiyor. Şimdiden sonra İran ve Türkiye'ye örecekleri çoraplar için orada bulunmaları şart çünkü. Kürtleri de onları cezalandırmak isteyenlerden korumaları gerekiyor.
Rusya bir liman ve bir havaalanı dışında Suriye'den askerlerini çekti. Bir önemi kalmadı yani.
Hizbullah'ın Lübnan'a çekildiği söyleniyor. İran'ın Suriye'de bulunmak için bir nedeni kalmadı. Hizbullah İran'ın bir hatasıdır. Hiç bir ülke bir başka ülkenin iç işlerine karışmamalıdır. İsrail'in yanlış işleri İran'ın sorunu değildir. İran şu anda yine Yemen'de bazı benzer etkinliklerde bulunmaktadır.
İsrail sınırdaki bir dağı ve aradaki tampon bölgeyi işgal etti. Dayaklık İsrail ayrıca Suriye'deki askeri üslere, hava savunmalarına, istihbarat karargahları, silah üretim tesisleri, füze depoları ve silah stoklarına, HTŞ'nin askeri kapasitesini azaltmak için hava saldırıları düzenledi ve tahrip etti. Tabi ki kimsenin İsrail'e yapabileceği bir şey yok bu durumda!
Asi Kürtler Arapların ve diğer azınlıkların oturdukları çok geniş bölgeleri denetim altında tutuyorlar. Amerika'dan dolayı Türkiye'nin ve Esad'ın ve yerli Arapların bir şey yapamadığı Kürtlere HTŞ'nin de bir şey yapması beklenmiyor. Ancak ülkenin petrol gelirlerinden bir talep ve petrol payı istemeleri gerek.
Milli Suriye Ordusu(eski adıyla ÖSO) Tel Rıfat ve Menbiç'i ele geçirdi. Bu iki yerde esaslı çatışmalar olmadı. Gerçekte ABD Kürtlerin elinde tuttuğu yerlerin elden çıkmasını kabullenmez. Bunu deneyen Esad'ın birlikleri ve Deyrizor'un Arap Aşiretleri ABD'nin hava saldırılarıyla karşı karşıya kalmışlardı. Bunu deneyen Türkiye de ekonomisinin çökertilmesi tehdidiyle karşı karşıya kalmış ve girdiği Tel Abyad'dan öteye gidememişti.
AKP ile ABD arasında bir anlaşma var gibi görülüyor. Türkiye'nin bazı şeyleri kabul etmesi karşılığında ki bunları ileride göreceğiz, ABD Menbiç ve Tel Rıfat'ı Türkiye'ye bıraktırdı.
Aslında bu yerlerin Kürtlerden alındığı düşüncesinde değilim ki bunu da ilerde göreceğiz, bu yerler ilerde yapılacak nihai Suriye anlaşmalarıyla Kürtlere bırakılacaktır ve AKP'nin elinden bir şey gelmeyecektir. MSO savaşçıları "Şimdi sıra Rakka'da" diyorlar. Türkiye anlaşma gereği buna engel olur. Onlar da bunu deneyemeyeceklerdir. Zaten yüzlercesi ölecekti deneselerdi.