SURİYE'Yİ AB D UĞRAŞTIRACAKTIR.
Türkiye, "DEAŞ ve PKK'ya karşıyız" dememelidir. Türkiye böyle demekle bir şey elde edemiyor. Batı PKK'ya biz de karşıyız diyor. Bu durumda Batı ile aynı görüşte oluyoruz. Türkiye açıkça doğruyu söylemelidir. Türkiye "DEAŞ'a ve YPG'ye karşıyız. PYD'yi ise onaylıyoruz" demelidir. PYD siyasi partidir ve demokrasinin gereği olarak olmalıdır. YPG ise ABD'nin kurduğu askeri başkaldırı gücüdür. Ülkenin bölünmesi için bölgeler işgal ettirdiği savaşçılardır. Kürtler ülke nüfusunun % 15'i olmalarına karşı YPG ülkenin % 35'ini işgal etmiştir. Toprak bütünlüğü olan ülkede etnik ya da mezhep bölgeleri olamaz. Ülkede her yer herkesindir.
Türkiye'nin, "YPG'li yöneticiler yurt dışına gitmelidir, diğer savaşçılar da silah bırakıp sivil hayata katılmalıdır" sözleri olmayacak işlerle zaman kaybetmekten başka bir şey değil. Doğru olanı Ahmet el-Şara düşünmektedir. Ülkede yalnızca hükümet güçlerinde silah olacak demektedir. Yapacağı, YPG güçlerini, MSO güçlerini ve HTŞ güçlerini Suriye Ordusunda bir an önce toplamak olmalıdır. YPG güçleri böylelikle çok önemsedikleri DEAŞ mücadelesini Suriye Ordusunun güçleri olarak yapacaklardır. YPG adamlarına dolar olarak yüksek aylıklar vermektedir. SDG'nin içimizde Araplar da yer alıyor diyerek öğünmesinin nedeni bu dolar cinsinden aylıklardır. Suriye'de başlatılan iç savaş sonucu ülke ekonomisi çökmüştür. Bu nedenle halk savaşçı örgütlerden birinde yer almaya çalışmaktadır. Suriye'de savaşçıların geçinebilecekleri bir sivil hayat yoktur. Uygulanabilecek tek yol , bütün savaşçıları aynı aylıklarla orduya katmaktır. Ahmet el-Şara da bunu yapacağını söylemiştir. Türkiye işi Ahmet el-Şara'ya bırakmalıdır.
SDG içinde YPG'lilerle birlikte yer alan Türkmen aşiretlerini anlayışlı karşılamalıyız. Yaşadıkları bölgeyi YPG işgal etmiştir ve katılacak tek örgüt YPG'nin kurduğu SDG'dir. Çoğunlukla da SDG'de geri planda yer aldıkları söylenmektedir. Sorduklarında Türkiye saldırırsa savaşırız demekten başka şansları yoktur.
Türkiye ABD askerlerinin çekilmesini istememelidir. ABD, üslerini örneğin bire indirmeli ve büyüterek bizdeki İncirlik'e benzeyen bir yapıda olmasıyla Suriye'de kalmaya devam etmelidir. ABD'nin yurt dışında 800 kadar üssü olduğu söyleniyor. ABD'nin Almanya'da da büyük bir üssü vardır . Güney Kıbrıs'ta da bir üssü olması doğaldır. ABD olup bitenleri bu üsleriyle yerinden takip edebilmektedir. Ancak ABD'den istenen ulusal politikaya karışmaması olmalıdır. Almanya'da ve bizde olduğu gibi.
SMO başka çatışma yapmayı düşünmemelidir. SDG'nin ülkenin % 35'ini işgal etmesi bir şey ifade etmez. Bu değişecektir. Bunun çatışmadan başka yolları vardır. Sonuçta bu insanlarla birlikte yaşanacaktır. SMO, Ahmet el-Şara'nın harekete geçmesini beklemelidir. Ahmet el-Şara öncelikle bulunan üç örgütten Suriye Ordusunu gerçekleştirmeyi yapmalıdır. Örgütler ortadan kaldırılmadıkça ülkede hiç bir iş yapılamaz. Bu işlem yapılmadan el-Şara illerde kamu yapısını kuramaz.
Trump ABD'nin Suriye üzerine olan planlarını değiştiremez . O, ABD'nin ihtirasından daha güçlü değildir. Kendisi de o ihtirasın bir parçasıdır. ABD'de bir değişme olması beklenmemelidir.
Ahmet el-Şara şaşılacak bir yetenek göstermiştir. Kararlarına bakılınca her şeyden anlamakta ve doğru düşünmekte olduğu görülmektedir. HTŞ içindeki farklı gurupları, kişileri Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda yaptığı gibi tasfiye etmeyi becerecektir.