TÜRKİYE İÇİN NATO'MU, BRİCS' Mİ ÖNEMLİ?


 

Dış işleri Bakanı Fidan, Brics örgütünün zirvesini izlemek üzere Çin'e gitti. Cumhurbaşkanı da Şanghay İşbirliği Teşkilatı'nın bir zirvesine katılıyor. Türkiye bu örgütlerin zirvelerine konuk olarak çağrılıyor. Türkiye, Örgütlere duyduğu ilginin önemini üyesi olan ülkelere vurgulamak için özellikle zirvelerde bulunmak istiyor. Ama Örgütlerden bir talepte de bulunmuyor. Erdoğan'ın niyeti Batıya seçenek olarak bu örgütlere katılabileceğimizi düşünmelerini istiyor. Batı'nın kaygılanmaması ise bize olan davranışlarından belli. Avrupa ülkelerinin hiç biri Türkiye'yi Avrupa Birliği'nde görmek istemiyor ve Türkiye'nin Brics'e olan ilgisi bu nedenle umursanmıyor . Türkiye'nin dışalımları ve dışsatımlarında önemli bir yer tuttuklarını Batı ülkeleri biliyorlar.

Şanghay işbirliği Teşkilatı 1996'da kurulmuş (28 yaşında), toplantılar yapmakta ve çeşitli konularda işbirliği bildirileri açıklamakta. Ancak bir etkinlikleri yok.

Brics 2009'da kurulmuş, ancak etkinlikleri var. Kendi aralarında ticaret yapmaya ağırlık veriyorlar, ödemelerini kendi para birimlerinde yapmaktalar. Batının Rusya'ya olan ambargolarına katılma şekilleri Türkiye'nin bu ambargolara ne kadar katıldığına benzemektedir. Güçlü bir bankaları var. Doların, Dünya Bankası'nın ve İMF'nin denetiminde olmayan bir ticaret ve ödemeler sistemi geliştirmeyi tasarlamaktalar. Brics'in gelişmesi yavaşsa da dünya ekonomisinin bugünkü durumu, bunun uluslar arası ilişkilere sağlıksız yansımakta oluşu, dünyanın önemli bir bölümünün göçmen olmuş olması ve geri kalanların da bazılarının bu göçmenlik durumuna geçişinin kaçınılmaz görünmesi Brics'in şansını arttırmakta. Yavaş gelişmenin nedeni uluslar arası ekonomik ilişkilerin nasıl yapılacağının tek kutup tarafından belirlenmiş olmasıdır. Hem dik durmak hem de zarar görmemek gerekiyor. Brics askeri bir örgüt değil. Bir ekonomik gelişme örgütü de değil. Gümrük birliği yapıları yok. Ticareti birbirleriyle yapmayı seçmeleri üyelere ekonomik güç katıyor. Uluslar arası ekonomide ortak davranma özellikleri var. Siyasi özellikleri de olma zorunluluğunda ancak daha yolun başındalar. İsviçre'de ki Ukrayna Savaşı konferansının sonuç bildirisini imzalamadılar. Daha önemli konularda ağırlıklarını koymaları gerekir. Uluslar arası anlaşmazlıklarda varılan ortak görüşlerinin duyurulması lazım. Brics şu an mevcut üyeleriyle önemli bir topluluk olarak görülmekte. Görüşlerini duyurmalarının ötesinde bazı temaslarda bulunmaları, çözüm önermeleri yapmaları, Birleşmiş Milletler'in yapamadığını yaparak, ambargolar gibi yaptırımlarda bulunmalar yoluyla engellemeler yapmaları gerekir. Brics'in, mevcut gücü nedeniyle dünya siyasetini etkilemesi önemli düzeyde olur.

Gerçek o ki Sovyetler Birliğinin var olduğu dönemde Dünya'da bir barış var idi. Libya'ya,

Irak'a ve Suriye'ye yapılan kabul edilemez şeyler yapılamamakta idi. ABD'nin "İsrail'in hakkıdır, gerekeni yapmalıdır, yaptığını tamamlamalıdır" demesi İsrail'in istediğini yapmasına yol açmaktadır. Tek kutuplu dünya istediği savaşı başlatmakta, geri kalan dünya engel olacak gücü bulamamaktadır.. Rusya kadar gücü olmayan hiç bir ülke şimdi ki düzende güvende değildir. Brics'in yola devam etmesi gerekiyor. Hızlanması da gerekiyor. Ancak Türkiye'nin Brics'e katılmasını NATO kabul etmez. Nato, tek kutupluluk düzenini korumakta kullanılan bir örgüttür çünkü. Fidan'ın söylediklerinin tersine, Türkiye bir seçim yapma durumunda olacaktır. Fidan Batılıları ikna edemeyecektir.

Çinlilerde, Brics'de giderlerin çoğunluğunun kendileri tarafından karşılanmakta olduğu, bu nedenle örgüt içinde farklı bir konumda olmaları düşüncesi var. Bu özellik ABD'nin NATO'da farklı olmasına benziyor. Eşitliğe aykırı olan bu durum diğer ülkelerin Çin'in güdümünde olmasına yol açar. Çin'in bundan vazgeçmesi gerekmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI