Erimek belirsizce her şeyde,
Karışmak sulara yıldızlara,
Sinmek kokusuna mor menekşenin,
Yanmak damar damar, nefes nefes,
Yaşamak tükene tükene."
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Rüyadayken bilinmeyen yerlerde gezdiğiniz oldu mu hiç?
İşte bir Temmuz gecesi rüyası...Buzullar erimeye başlıyor. Ya içimdeki buz dağları ne zaman eriyecek? Suyun üstündeki bölümünü görebilirsiniz ancak. İşte buzullar sulara karışıyor. Sular neşeli ve köpük köpük ... Tatlı sularla tuzlu suların ahengi....Hayatın tadını ve tuzunu aynı anda içebilmek ne büyük başarı!
Dev dalgalar oluştu birden. İçine almasa bari balıkçıyı. Sonsuz bir mavilikte güneşsiz bir güne merhaba! Ben de dalgaların gel gitlerinde kaybolan bir garip. İyi ki rüyadasın diyor bir ses. Balıkçı sabırla bekleyebiliyor mu?."Rastgele !" diyorum. "Balıklarla kuşlar tatile çıkmış!" diyor üzülerek. Şaka mı bu? Balıkları anladım da yaşayan kuş çeşidi var mı buralarda? Kovasını daldırıyor berrak suya, sonra bana uzatıyor. "İç ! İç! Hayatın tadı tuzu burada gizli." Elime alır almaz bir balık melül melül bana bakıyor kovanın içinden. "Suyu içersem susuz bırakır mıyım?" diye bir düşünce oluşuyor kafamda. Balıkçı görmeden suyla buluşturuyorum onu. Mahsun bakışları kayboluyor birden. Sonsuz mavilik farketmiş midir acaba balığın gözyaşlarını, sevincini? Ne mümkün!
Uzaktan buz kırma sesleri geliyor. Başka balıkçılar da var demek ki! Yaşamak için her şey.
Başımı alıp gitmek isterken rüyalara mı daldım? Uyanmak istiyorum bu rüyadan. Sıcak Temmuz sabahlarında Karabağlar Yaylası'nda serin havaların özlemiyle böyle rüyalar gördüğüme inanamıyorum. Artık mevsimler değişti."Yaylada yorganla yatarız." Cümleleri mazide kaldı. Buzlarla kaplı bir yerde yaşamanın özlemini de duymayız sanırım. Sıcaklardan çok bunalsak bile. Koca kavakların gölgesinde dinlenirken bülbüllerin ötüşüyle hülyalara dalmayı istemişimdir her zaman. Bugünlerde ise irimlerde yüzünü gösterecek göç çiçeklerini bekliyorum sabırsızlıkla. Bize "Evinize göçün artık!" Mesajını verseler de yeni başlangıçların umuduyla veda edeceğiz yaylaya. Şairimin dediği gibi tükene tükene yaşadığımızın farkına vararak. Göç çiçeklerinin kokusuna karışarak.