EFES CELSUS KÜTÜPHANESİ


Değerli okurlar, ülkemizdeki ören yerleri içinde ayakta kalan en önemli antik yapılardan biri kuşkusuz Efes' teki KÜTÜPHANE binasının ön cephesidir. Bu kütüphane, Efes harabeleri içinde yer alan Roma dönemine ait en güzel eserlerden biridir. Romalı Mimar,  VİTRUOYA' nın eseri olan Celsus Kütüphanesi, M.S. 135 yılında Efes Valisi Julius Celsus Halemaeanus' un vefatının ardından oğlu Julius Afiula tarafından babasına ithafen yaptırılmıştır. Celsus' un mezarı kütüphanenin batı duvarının altında yer almaktadır. Döneminde hem kütüphane hem anıt mezar olarak kullanılmıştır. Bu kütüphane dışarıdan bakıldığında iki katlı görünse de 15 metre yüksekliğinde tek bir salondan oluşmaktadır. 1970 ve 1980 yıllarında restorasyonu yapılmıştır. Efes Harabeleri kazı çalışmalarında kütüphanede bulunan kitap ruloları ile duvar nişleri saklanmaktadır. Celsus' un mezarının bulunduğu yerdeki heykeli İstanbul Arkeoloji Müzesi' nde yer almaktadır. Celsus Kütüphanesi dönemin bilim adamları ile düşünürlerin yetişmesinde ev sahipliği yapmıştır. Antik çağın en büyük üçüncü kütüphanesi olarak değerlendirilmektedir. 2000 yıllık tarihi ve farklı mimarisi ile uzun yıllardır dikkatleri çekmektedir. Girişte bulunan dört heykelin dört ayrı Tanrıçayı temsil ettiği söylenir. (Sophia, Episteme, Ennoia ve Arete). Burada bulunan heykeller orijinallerinin birebir aynısı olan kopyalardır. Orijinalleri Viyana Müzesinde sergilenmektedir. Bu kütüphane temel olarak 19. Yüz yılın sonlarına doğru aslına uygun bir şekilde inşa edilerek her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapmaktadır. Kütüphanenin içerisinde kitaplık yerlerinin duvarların arkasına yapılmasının en önemli sebebi ise kitapların korunmak istenmesinden kaynaklandığı söyleniyor. Yapı her ne kadar iki katlı gibi görünse de aslında üç katlı olarak yapılmış. Kütüphanenin tam olarak hangi döneme ait olduğu bilinmemektedir. İlk çağ döneminden İYONYA dönemine ait olduğu tahmin ediliyormuş. 
Kütüphanenin alttaki sütunları arasına Celsus' un niteliklerini ortaya koyan heykeller yerleştirilmiş. Soldaki heykel BİLGELİK (Sophia), İkincisi ERDEM (Arete), üçüncüsü MUHAKEME (Ennoia), dördüncü sıradaki ise DENEYİMİ (Episteme) betimliyormuş. Pek çok tarihi eserimizin başına gelen bu eserimizin de başına gelmiş ve heykellerin orijinalleri Viyana' ya götürülmüş. Heykellerin orijinalleri Viyana Ephesus Müzesi' nde sergilenirken biz kopyaları ile idare ediyormuşuz. Kütüphanenin batı kısmında Efes' in en büyük ve önemli ticaret merkezi olan TİCARET AGORASI yer alıyor. Güney kapısı üzerindeki yazıtlarda agorada uyulması gereken kurallar ve fiyat listeleri bulunuyor. Agoranın içinde, üç tarafında sıralanmış sundurmalı dükkânlarda besin maddeleri ve her türlü el sanatı ürünleri satılmaktaydı. M.S. 2,-3,YY' larda Efes' in nüfusunun 200.000 ile 300.000 arasında olduğu ve kentin ticaret merkezi olarak kabul edildiği düşünülürse bu agoradaki ticari hayatın hareketliliği daha kolay anlaşılabilir. 
Burada bir anekdottan söz etmeden geçersem konu eksik kalır diye düşünüyorum. Daha önceki yıllarda okulla yaptığımız bir gezide de, geçen günkü özel gezimizde de rehberlerin aynı yere gelince aynı konuyu biraz da geziye renk katsın diye biraz da gülümseyerek anlattıklarına tanık oldum. Bu gezimizde önündeki gruba "AŞK EVİ" konusunu anlatırken özellikle bekleyip dinledim. Aynı şeyleri bu rehber de gülerek anlattı. Topluca grubun fotoğraflarını alırken ben de aynı görüntüyü aldım. Bu arada nereden geldiklerini de sordum. Rehber, "Adana-Mersin" taraflarından diye cevapladı beni. Konu şu: "Kütüphanede yürütülen kazılarda bir tünel girişi bulurlar. Bir labirent şeklinde ilerleyip caddenin altından geçen bu tünelin nereye açıldığını anlamak için ilerlediklerinde kendilerini nerede bulurlar dersiniz? Caddenin diğer tarafında, Celsus Kütüphanesinin tam karşısında bulunan AŞK EVİ' inde tabi ki..,"  Rehberlerin anlattıkları da aynen bu mealde idi.  Effes' li  Erkekler, agorada ticari işlerini görüp kazandıkları paraları ceplerine koyduktan ve politika, felsefe ve günlük işlerle ilgili sohbetleriyle günü tamamladıktan sonra,  güney kapısından çıkıp ilim, irfan ve bilgiye ulaşmak için bitişikteki kütüphaneye geçiyorlardı. Kütüphaneden de eve gidiyorlardı. Diyeceğiz ama hangi eve? Meçhul. (Dönemi içinde Efes' li erkekler çok kitap okumalarıyla ün yapmışlardı. Efesli erkeklere bu şöhreti kazandıran sebebi düşünmeden edemiyoruz. İçinde 14.000 civarında kitap barındıran bu kütüphaneye ve kitaplara olan rağbetin tek sebebi okuma ve öğrenme aşkı mıydı tartışılır. Erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçebilir belki ama Efes' li erkeklerin kalbine giden yolun midelerinden değil, kütüphaneden geçtiği kesin.) Evet, rehberler de aynen böyle söylüyordu. Erkekler, hanımlarına kütüphaneye gittiklerini söyleyip alt geçitten doğruca AŞK EVİ' ne geçiyorlardı. Ayrıca AŞK EVİ' nin girişindeki mermerin üzerinde sol ayak ve kalp kabartmaları bulunuyor. İnternette Efes konusundan görselleri seçerseniz bu resimleri görebilirsiniz. Zaten Efes' i gezenler bir rehber eşliğinde gezmişlerse mutlaka rehberleri geziye bir renk katsın diye bu anekdotu anlatmıştır. GELECEK YAZILARDA BULUŞMAK UMUDUYLA ESEN KMALINIZ. 
YAZARIN DİĞER YAZILARI