ERMENİSTEN SINIRINDA ANİ HARABELERİ / KARS


                Değerli okurlar, yıllardır adını duyduğumuz, gidip görmek için gün saydığımız ve sanki hiçbir zaman, hiçbir yerde bulamayacağımız, ulaşamayacağımızı sandığımız Kaf Dağlarının ötesindeki bir masalsı ülke olarak tahayyül ettiğimiz bu ünlü harabelere nihayet ulaşmış ve gezip görmüş ve bunun bir hayal olmadığını kanıtlamış oluyoruz. Kars' tan itibaren 40 km. den fazla bir yolculuktan sonra Ermenistan sınırındaki bu ünlü harabelere nihayet ulaşıyoruz. Bu Kafkas bölgesindeki ünlü harabelere onlarca gezi otobüsü gelmiş/gelmekte. Ziyaretçiler, buz kesen bu havada bile ören yerine hücum halindeler. Girişte duhuliye işlemlerinden sonraki büyük kapıdan girince rehberimiz bizi bir köşeye çekerek açıklamalarda bulunuyor: "Bu büyük kapı, aslında asıl kapı değil; bu bir aldatmaca kapısı. Düşman dışarıdan buraya girdiğinde kaleyi fethettiklerini sanıp coşup taşmaya başlayınca surların üzerindeki askerler önceden hazırladıkları taşları, topları, mızrakları, okları, kızgın yağları bu şaşkın askerin üzerine yağdırıp onları büyük bir kıyıma uğratıyorlar." Biraz daha yürüyüp köşeyi dönünce asıl kapılara ulaşıyoruz ve asıl harabelerin bulunduğu alana giriyoruz. Ören yeri çok geniş bir alana sahip, çevrede sur duvarları, içeride kilise kalıntıları, manastırlar, hamam ve cami yapıları, kuleler ve birçok harap olmuş yapılar dikkatimizi çekiyor. Karla kaplı yollarda ilerleyerek ören yerinin sonuna kadar yürüyoruz. Öyle ki, Ermenistan sınırına varıp dayanıyoruz. Yeterince gezip/görüp fotoğrafladıktan sonra dönüşe geçiyoruz. Ören yeri gelip giden ziyaretçilerle kaynıyor.

"ANİ ÖREN YERİ, Temmuz 2016' da Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde 16. Sırada yerini almıştır. Kars merkeze 42 km. uzaklıkta, Türkiye-Ermenistan sınırı üzerinde bulunan, bin yıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik etmiştir. Kars merkez Ocaklı köyü sınırları içerisinde yer alan Ani Ören yeri, Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay nehrinin batı kıyısında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir ortaçağ şehridir. Ören yeri Anadolu' ya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olduğundan aynı zamanda bir ticaret merkezidir.

ANİ' nin en eski tarihinin M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzandığı düşünülmektedir. Ani dış cephe surları, Bagrat Kralı AŞOT tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmıştır. 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alpaslan' ın Ani' yi fethetmesinden sonra Ani Beyi olan Ebul Menuçehr 1064-1072 arasında 3. Sur sistemini yaptırmıştır. Antik şehrin yedi giriş kapısı mevcut olup bunların en önemlileri: Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı Kapılar vb. dir. Günümüzde 78 hektar alana sahip olan Ani Ören yeri, 4,5 km. uzunluğundaki dış cephe surları, sur içindeki antik kentte bulunan cami, kilise, hamam, saray, kervansaray, köprü v.b. yapılardan oluşmuş 21 adet tescilli taşınmaz ile birlikte arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bölgemizdeki en önemli ören yeridir."

Ören yerindeki başlıca antik yapılar; KATEDRAL (Fethiye Camii), Aziz Prkitch (Keçeli) Kilise, Gagik Kilisesi, Abughamrents (Poladoğu) Kilisesi, Tigran Honents (Resimli Kilisesi), Genç Kızlar Kilisesi, Rahibeler Manastırı, Ebul Manuçehr Camii, Selçuklu Kervansarayı, Ebul Muammeran Camii, Selçuklu Sarayı, Küçük Hamam, Büyük Hamam, İpek Yolu Köprüsü, İç Kale, Bostanlar Deresi Mağarası, Kaya Kilisesi, Ateşgede Tapınağı, Horomos Kilisesi.  Bunca geniş, zengin kültürlere beşiklik etmiş bu antik kentin geçmişine kısaca bir göz atalım:

                "Ani Harabeleri, 961 ile 1045 yılları arısında PAKRADUNİ HANEDANLIĞI' nın başkenti olmuştur. Tarih boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Surlarla çevrili ANİ' de Bagratuni Ermenileri, Bizanslılar,  Gürcüler ve Osmanlılar' dan birçok kalıntı günümüze kadar gelmiştir. Bunların içinde 40 tane kilise, şapel ve anıt mezar kalıntıları bulunmaktadır. Kent,  Selçuklu Hükümdarı Timur tarafından ele geçirilmiştir. 1535' te Osmanlı-Rus savaşında kent tamamen terk edilmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında bölge Rus' ların eline geçmiştir. 1. Dünya savaşı sonundan sonra bölge yeniden Osmanlı' nın eline geçmiştir. Sonrasında Ermenilerin eline geçmiş ve bölgede Ermenistan Cumhuriyeti kurulmuştur. 1920 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına dâhil edilmiştir.

Burada birçok katedral, kilise ve manastırlar yanında Selçuklu ve Osmanlı' ya ait birbirinden güzel camiler, kervansaraylar, hamamlar ve köprüler de bulunmaktadır.

SELÇUKLU KERVANSARAYI: Ani harabelerinin merkezinde bulunan kervansaray, 12. Yüzyılda yapılmıştır. 10. Yy. da yapılan Arekletos Kilisesi ile birleştirilmiştir. Sarı taştan yapılmış ana giriş kapısı oldukça görkemli bir görünüme sahiptir. Yapının içinde önemli bir şadırvan bulunmaktadır.

SELÇUKLU SARAYI: Selçuklularca yapılan saray, 3 katlı olarak yapılmış, günümüze yalnızca iki katı erişebilmiştir. Selçuklu mimarisinin taş işçiliği dikkat çekmektedir. Dikdörtgen yapılı sarayın bir salonu ve çevresinde odalar bulunmaktadır. Ayrıca büyük ve küçük hamamlar da Selçuklu yapılarındandır.

NOT: Yazımıza bir de fotoğraf ekliyoruz.

 


YAZARIN DİĞER YAZILARI