MACHU PİCCHU/İNKA MEDENİYETİ

MACHU PİCCHU/İNKA MEDENİYETİ

                Değerli okurlar, zaman zaman dünyanın en büyük yapıları, en ilginç coğrafyaları, en zorlu yolları vb. gibi konuları merak eder ve bu konulardaki yazıları ve belgeselleri okur/izleriz. Bunlardan biri de Güney Amerika And Dağları üzerinde bulunan Machu Picchu antik kentidir. Oralara gitme olanağımız olmadığı için zorunlu olarak bildiğimiz kaynaklardan araştırıp sizlere aktarmayı uygun gördük.

                "Machu Picchu, bu güne kadar korunagelmiş bir İNKA kentidir. 7 Temmuz 2007 tarihinde DÜNYANIN YENİ YEDİ HARİKASI olarak gündemdeki yerini almıştır. And Dağlarının bir dağının zirvesinde; 2430 metre yükseklikte URUBAMBA VADİSİ üzerinde kurulmuş Peru'nun Cusco şehrine 88 km. mesafede bulunmaktadır. Şehir, İnka' lı bir hükümdar olan PACHACUTEC YUPANGUİ tarafından 1450 yılları civarında yaptırılmıştır. İspanyol istilacılar, 1532 yılında buraları işgal ederken sık ve yüksek dağlar arasında kalmış bu şehir istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmeden kalabilmiştir. Şehrin inşası tamamlandıktan bir süne sonra yayılan çiçek hastalığı salgını nedeniyle şehir terkedilmek zorunda kalınmıştır. Machu Picchu, 200 den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı taş yapılardan oluşmaktadır. Şehirdeki 3000 basamak bu gün hala gayet iyi durumdadır. Şehrin inşasında kullanılan özel taşların vadiden raylı halatlar sistemiyle bu zorlu zirveye taşındığı düşünülmektedir. Ayrıca hemen yanında HUAYNA PİCCHU isminde 2720 metre yüksekliğinde bir dağ da bulunmaktadır. Bu dağa giden patika yol, Machu Picchu' dan bakılınca görünmeyen gizli bir geçit şeklindedir ve tırmanış yaklaşık iki saat kadar sürmektedir. Huayna Picchu' nun zirvesinden tüm Machu Picchu şehrini ve çevreyi 360 derece gözlemlemek mümkündür.

                Kuruluş amacı ve anlamı, günümüze kadar süren bir tartışma konusudur. Günümüze gelmeyi başarmış bilimsel kanıt içerikli çok fazla bir ipucu bulunmamasından dolayı sadece tahminler yapılabilmektedir. Bu yüzden o zamanlar adı bilinmeyen şehir, ismini bu gün yakınlarında olan bir dağ zirvesinden almıştır. Şehrin tam alan olarak kullanılan teraslardan oluşan bölümleri, ESKİ ZİRVE (Keçuva dilinde: Machu Picchu) denen dağın eteklerindedir. Şehrin sonunda ise GENÇ ZİRVE (Keçuva dilinde: VAYNA PİCCHU)yükselir.

                Şehirde içinde 100'den fazla insan iskeletinin bulunduğu 50'nin üzerinde mezar keşfedilmiştir. (İlk başlarda bunların %80' inin kadın iskeleti olduğu sanılmış, ama sonraki incelemelerde eşit dağılımın olduğu tespit edilmiştir. ) Bu keşfe istinaden şehrin İNKALARIN (İnka Medeniyeti: Amerika' nın batı kıyısındaki And Daları bölgesindeki CUZCO şehri civarında, efsanevi kralları ve ilk Sapa İnka olan Manco Capac' ın 11. Yy. da Cuzco Krallığını kurmasıyla başlamıştır. CAPAC' ın soyunun egemenliğinde krallık hükmünü sürdürmüştür.) yerleştirme ve disiplin yeri olduğu teorisi geliştirilmiş. Ancak zamanımızda bu teori geçerliliğini yitirmiş durumdadır. Bu gün daha çok kabul gören teori, şehrin 700'den fazla İNKA asil ve din adamına ev sahipliği yapmış olduğudur. 1912 ve 1913 yıllarında BİNGHAM III, (Amerikalı arkeolog ve senatör. 1911 yılında Peru And' larının ulaşılması neredeyse olanaksız bir kesiminde yer alan Machu Picchu' da antik İnka yerleşimini bulmuştur) şehri ortaya çıkarmaya başladı. 1915' te Machu Picchu araştırmalarıyla ilgili bir de kitap yayınladı. National Geographic Society' nin Nisan 1913 sayısını Machu Picchu şehrine ithaf etmesiyle meşhur oldu. Şehrin aslında iki yıl öncesinden keşfedildiği; ama şehrin altınlarının ABD'ye götürülebilmesi için Bingham' ın zaman kazanmak istediği iddia edilmektedir. Yerlilerin bir diğer iddiası ise, köylülerin çoktan 1901 yılında şehri keşfetmiş olduğu ve Bingham' ın keşfinin tesadüf olmadığıdır.

                İnka şehrinin çok zor geçit veren bir bölgede olması ve oraya giden bir yolun bulunmaması yüzünden CUSCO(Orta Peru'nun And Dağları platosunda bir şehir olup aynı isimli eyaletin başkentidir. 3416 metre yükseklikte bir konumdaki CUSCO' nun 250.000 nüfusu vardır. Şehir, bir başpiskoposluk ve bir üniversitenin merkezidir. İnka Krallığı(nın başkenti olarak değişken bir tarihe sahiptir)şehrinden Machu Picchu dağının eteklerinde bulunan AGUAS CALLENTES köyüne (ki harabelere en kolay bu köyden ulaşmak mümkündür) bir raylı sistem inşa edilmiştir. Bu köyden sonra 8 km. lik bir otobüs yolculuğu yapılmaktadır. Ayrıca bu mesafe yaya olarak da kat edilebilir. Çünkü küçük basamaklı patika yollar buraya açılır. Patikanın sonunda Machu Picchu' nun hemen giriş alanında "Sanctuary Lodge" oteli bulunur ki, bu otel de raylı sistem gibi İngiliz otelleri zinciri "Orient Express" e aittir. Machu Picchu' ya otantik yoldan ulaşmak isteyenler birkaç günlük yürüyüş programlı, URUBAMBA nehrinin birkaç yüksek geçidi üzerinden İnka Yolu'nu (Camino İnca) kullanarak ulaşabilirler. Sürekli büyüyen turizm çevre konusunda çok büyük bir yük olmaktadır. UNESCO, yapılması planlanan AGUAS CALİENTES' ten Machu Picchu' ya bir teleferik hattı konusunda sert bir muhalefet yapmaktadır. Bu hattın tamamlanması turizmin daha da artması anlamına geldiği gibi toprak kayması tehlikesinin yükselmesini de beraberinde getirmektedir. 10 Nisan 2004' te oluşan bir toprak kayması 11 kişinin yaşamına mal olmuş, raylı sistemi de kısmen aksatmıştır. 14 Ekim 2005' teki bir toprak kayması ise raylı hattın 400 metrelik kısmını toprak altında bırakmıştır." Vikipedi/Özgür Ansiklopedi

                "İnka' lar, 12.ve 16. Yy, lar arasında And Dağlarında ve eteklerinde büyük bir imparatorluk kuran Güney Amerika yerli halkı. 15. Y. yılın başlarında topraklarını genişletmek için fetihlere girişmişler. İnkalar. 16. Yy. da Büyük Okyanus kıyısı ve And Dağları boyunca Bu günkü Ekvator ülkesinin kuzey sınırından Şili' nin orta kesimlerindeki MAULE IRMAĞI' na kadar uzanan ve yaklaşık 12 milyon kişilik dev bir imparatorluk haline gelmiş. İnkalar, son derece ileri mimari teknikleri ile hala ayakta olan sulama sistemleri, saraylar, tapınaklar ve kaleler inşa etmişler. Ancak, 1524' te İspanya adına ilk keşif serüvenini gerçekleştiren Francisco Pizzaro, 1531' de küçük bir ordu ile geriye dönerek İnka Hükümdarı ATAHUALPA' yı kurduğu bir tuzağa düşürüp öldürerek hükümdarlığı ele geçirmiş ve İnka topraklarında egemenliğini ilan etmiş. (Bir iddiaya göre İnka Hükümdarı ile dost olmak istediğini söylemiş ve bu yalanla hükümdarın sarayına girip onu öldürtmüş ve iktidarı ele geçirmiş)

                Çoğu İnka soyundan gelen az sayıda yerli, And Dağlarındaki köylere yerleşti. Bu gün Peru nüfusunun %45'ini oluşturan KEÇUVA (QUECHUA) dilini konuşan bu yerliler hala geleneksel yöntemlerle tarım ve hayvancılık yapıyorlar.) YOLCULUK TERAPİSİ'nden.

                "AZTEKLER Orta Amerika' da, İNKALAR, Güney Amerika' da 14-16.YY.larda büyük imparatorluklar kurmuşlar ve önemli medeniyetler geliştirmişlerdi. Ancak açgözlü batılı serdengeçtiler, coğrafi keşifler sırasında bu ülkelerin hazinelerine göz dikerek hile yoluyla krallarını kandırıp ülkelerinin yönetimine el koydular ve hazinelerini soyarak batıya taşıdılar. İspanyol CORTEZ, 600 adamıyla Aztekler' in başkentine ulaştığında sayılarının azlığına rağmen imparator MONTEZUMA' yı esir aldı. Aztek kuvvetlerini etkisiz hale getirdiler ve daha sonra 1521' de Aztekler' i tamamen ortadan kaldırdılar. "Yeni ve Yakınçağ Tarihi" A. Kürşat GÖKKAYA-Cemil Cahit YEŞİLBURSA. Siyasal Kitabevi/2008/Ank.

Coğrafi keşifler sırasında uzak ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginliklerine, hazinelerine göz diken Avrupalı emperyalist güçler; başta İngilizler, İspanyollar, Fransızlar, Portekizliler ve Hollandalılar olmak üzere uzaklara yetişebilen bütün denizciler, güçleriyle, hile ve düzenle gittikleri her ülkeyi sömürge haline getirip kendi güdümlerine almışlardır. Bir İngiliz yurttaşının aşağıdaki sözleri/itirafları bu konuda hiçbir yoruma gerek bırakmıyor. Şöyle: "Kuzey Amerika ve Rusya ovaları bizim ekin tarlalarımızdır. Chigago ve Odesa bizim ambarlarımızdır. Kanada, Baltık bizim kereste ormanlarımızdır. Avusturalya'da bizim koyun çiftliklerimiz vardır. Arjantin'de ve Kuzey Amerika' nın batısındaki kırlarda bizim öküz sürülerimiz yayılır. Peru, altınını gönderir, Güney Amerika ve Kuzey Avusturalya altını Londra' ya akar. Hindular ve Çinliler çayı bizim için yetiştirirler ve bizim kahve, şeker ve baharat çiftliklerimiz tüm Hint adaları üzerindedir. İspanya ve Fransa bizim bağlarımız, Akdeniz meyve bahçelerimizdir ve uzun süre Güney Birleşik Devletlerini kaplayan bizim pamuk tarlalarımız artık dünyadaki sıcak bölgelerin her yanına yayılmaktadır." A.g.e. İŞTE EMPERYALİM/İŞTE SÖMÜRGECİLİK.

YAZARIN DİĞER YAZILARI